Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Tatar-Aliyev görüşmesini hazmedemediler!

Ağustos ayının Kıbrıs Türk halkı için tarihsel önemi büyüktür. 1 Ağustos, Toplumsal Direniş Bayramı''dır ve bu yıl Kıbrıs''ın fethinin 451., Türk Mukavemet Teşkilatı''nın (TMT) 64., Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı''nın (GKK) 46., yıldönümü ve kuruluşlarını birlikte kutladık. 8 Ağustos, Varoluş Mücadelemizin destanlarından biri olan şanlı Erenköy Direnişi''nin 58.yıldönümünde Şehitlerimizi rahmetle, minnetle, Gazilerimizi şükranla andık. 14 Ağustos, 20 Temmuz 1974''te başlayan Mutlu Barış Harekatı''nın ikinci merhalesinin başlangıcıdır. 2. Harekat''ta doğuda başta Gazi Mağusa ve batıda Lefke''ye kadar olan bölgeler Rum işgalinden kurtarıldı. Bu zaferleri de gururla kutladık. Bu arada adayı kan gölüne çeviren EOKA katillerinin Muratağa, Sandallar, Atlılar ve Taşkent''te katlettikleri şehit kardeşlerimizi andık. Şehitlerimizi unutmadığımızı, unutmayacağımızı dünyaya haykırdık.. Kıbrıs Şehitler ve gaziler diyarıdır. Bugün egemen devletimizde huzur içerisinde yaşıyorsak bu kahraman askerlerimizin, mukavemetçi halkımızın eşsiz mücadelesinin neticesidir. Gençlerimiz bu tarihî günleri ve anlamlarını çok iyi öğrenmeli ve devletimiz KKTC''nin hangi meşakkatli süreçlerden geçerek kurulduğu çok iyi anlaşılmalıdır.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar 9 Ağustos''ta tarihe geçecek bir görüşme gerçekleştirdi ve temsil ettiği Kıbrıs Türk halkına büyük gurur yaşattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın daveti üzerine 5. İslami Dayanışma Oyunları''nın açılış törenleri için gittiği Konya''da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile ilk kez buluşma fırsatı buldu. Tatar, Oyunların açılışına katılan birçok devlet ve hükümet yetkilisi ile de görüştü. Tatar, Kıbrıs Türk halkının haklı davasını muhataplarına anlatırken 6. Oyunlar''a KKTC vatandaşı genç sporcularımızın katılabilmesinin kapısını da araladı. Samimi bir ortamda geçen Tatar-Aliyev görüşmesinden ve Tatar''ın yakında Bakü''yü ziyaret edecek olmasından, emperyalist Batı ve Rum Yunan ikilisi hoşnut kalmadı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY) Dışişleri Bakanı Kasulidis ve Avrupa Birliği(AB) Komisyonu Sözcüsü Peter Stano söz konusu buluşmadan hoşnut olmadıkları yönünde açıklamalar yaptılar.

AB üyesi GKRY, Tatar-Aliyev görüşmesini kınayarak Azerbaycan''a nota verdi.

Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı''ndan yapılan açıklamada, Aliyev ve Tatar''ın buluşmasının "hayal kırıklığı ve üzüntüyle" karşılandığı belirtilerek Azerbaycan hükümetinden bu konuda "düzeltici adımlar" atılması istendi. Açıklamada KKTC''ye yönelik çirkin sözlere yer verildi. Görüşmeyi manşetlerine çeken Rum medyası da "öfke" ve "düşmanca eylem" başlıkları kullandı. Kıbrıs Rum kesiminde "Azerbaycan, KKTC''yi tanıyacak" korku ve paniğinin hakim olduğu anlaşılmaktadır. Rum-Yunan yönetimlerinin KKTC tanınacak diye uykuları kaçmaktadır.

Tepkiler üzerine TRT HABER''e konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Rum kesiminin açıklamalarına sert tepki gösterdi. Tatar, Rumların Türklere karşı zihniyetinin değişmediğini ve Rumların tüm engellemelerine rağmen KKTC''nin mücadelesinin zaferle sonuçlanacağını vurguladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev''e Kıbrıs Türk halkı adına teşekkür eden Tatar, Rumların tavrını çaresizliklerinin göstergesi olarak değerlendirdi ve "Rumların bu çığırtkanlıkları dikkate alınmamalı" dedi.

GKRY Dışişleri Bakanlığı, söz konusu tarihi görüşmenin, Kıbrıs''ın kuzeyinde Türk devletinin ilanını kınayan onlarca yıllık BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlali niteliğinde olduğunu iddia etti. Rum Dışişleri Bakanlığı ayrıca, Azerbaycan''ın "Kıbrıslı Türklerin taleplerine vereceği desteğin, ülkenin Avrupa Birliği (AB) ile müzakere ettiği ortaklık anlaşmasını baltalayacağı" uyarısında bulunarak tehditte bulundu. Bu tür bir anlaşmanın hayata geçebilmesi için, AB üyesi olan GKRY''nin de onayı gerekiyor.

KKTC Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, "AB Komisyonu Sözcüsü Peter Stano''nun Tatar''ın sözde ''Kıbrıs hükümetinin'' kontrolü dışındaki topraklarındaki bir ''toplumun'' lideri olarak görüşmeler yapma hakkı olduğuna ancak ''Kıbrıs''ın uluslararası ilişkilerini sözde Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı''nın yürüttüğüne'' dair asılsız iddiaları kınandı ve reddedildi. Kıbrıs''ta Türkler ve Kıbrıslı Rumların müktesep eşit olduğu belirtilen açıklamada, bu iki taraftan herhangi birinin diğer taraf üzerinde egemenlik ve yetki icra edemeyeceği, aynı zamanda diğer tarafı temsil hakkının da bulunmadığı ifade edildi." Açıklamada, "Bu nedenlerle Rum Dışişleri Bakanlığı tüm adanın uluslararası ilişkilerini yürütemeyeceği gibi KKTC makamlarının yürüteceği uluslararası ilişkiler ne Rum tarafının ne de Avrupa Birliği''nin icazetine tabidir" ifadelerine yer verildi. Kıbrıs meselesinin, Rum tarafının kendini tüm Kıbrıs''ın tek egemeni olarak görmesinden kaynaklandığı kaydedilen açıklamada, Stano''nun da "hukuka aykırı bir şekilde AB üyesi yaptıkları yapının bu gayrı meşru iddiası temelinde açıklamada bulunduğu" belirtildi. Görüldüğü üzere Batı destekli Rum-Yunan ikilisi ''tek millet, üç devlet'' dediğimiz Azerbaycan-Türkiye-KKTC arasındaki kardeşlik ilişkisini dahi hazmedememekte ve tepki göstermektedir. Yapılması gereken KKTC''nin tanınması çağrısını hemen yapmak ve Rumları iyice çıldırtmaktır…

Yazarın Diğer Yazıları