Taşınamayan yük
Siz bakmayın, “İşlerimin yoğunluğu nedeniyle partideki görevlerimi bırakıyorum” falan demesine... Bıraktırıldı...
İYİ kötü burjuva sayılır... Alman ekolünden... İyi bir tahsili var... Dil biliyor... Bir ayağı Avrupa’da... TÜSİAD üyesi...
Cüneyd Zapsu, bütün bu özellikleri nedeniyle AKP’nin “Kurucular Kurulu” nda yer aldı...
Misyonu şuydu: Tayyip Erdoğan’ın iş çevrelerine açılımını sağlamak...
Ama işte görüyorsunuz: Beş yıl içinde kendisini nasıl da tüketiverdi...
O artık yakın politik tarihin unutulanları arasına girmeye mahkûmdur...
Siz bakmayın, “İşlerimin yoğunluğu nedeniyle partideki görevlerimi bırakıyorum” falan demesine...
Bırakmadı... Bıraktırıldı...
Çünkü artık “taşınamaz bir yük” haline gelmiş, sorun kaynağı olmuştu...
“Güç oyunu” oynuyordu... Hiçbir yetki ve sorumluluğu olmamasına karşın büyükelçilerle temas kuruyor, bir “Dışişleri mensubu” gibi başka ülkelerde Türkiye adına görüşmeler yapıyordu...
Erdoğan tarafından defalarca paylanmasına karşın, resmen idare ediliyordu...
ABD’de Başbakan Erdoğan’ı kastederek, “Bu adamı deliğe süpüreceğinize faydalanın” diyerek yol açtığı skandala rağmen idare edilmişti.
Ama bardak dolunca Zapsu’ya da yol göründü...
O da giderayak yaptığı “Türbanını çıkar demek, sokaktaki kadına donunu çıkar demekten farksızdır” şeklindeki hayli üslupsuz ve nezaketsiz açıklamayla, hiç de izzet ü ikbal ile olmayan bir jübile yapmış oldu...
Olayın aslı budur...
* Ahmet Hakan / Hürriyet
+++++
Böyle danışman dost başına...
ÜNLÜ İngiliz devlet adamı Churchill, “Söz hürriyetinin olduğu yerlerde çok fazla aptalca laflar işitilecektir!” demiş...
Churchill’in bunca zaman önce söylediği bu sözün, günümüze kadar geçerli olduğunu, sabah gazeteleri açınca ya da akşam televizyonları seyredince anlıyorsunuz.
Tabii her hoşumuza gitmeyen, beğenmediğimiz lafa “aptalca” demek mümkün değil...
Lakin, “Kadının başından başörtüsünü çıkarmak, onun kıçından donunu çekip almak gibidir” lafı söyler misiniz, çok akıllı bir laf mıdır?
Hadi ’aptalca’demeyelim ama, ’akıllıca bir laf’diyebilir misiniz?
* * *
KİM söylüyor bunu?
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın akıl danışmanlarından Cüneyd Zapsu...
Diyeceğimiz şu, insanın Cüneyd Zapsu gibi danışmanı olmasın...
Herhalde Tayyip Erdoğan da dostunun kırdığı bu potlardan rahatsız olmuştur.
Daha önce de dostunu delikten süpürülüp ayrılacak kirli suya benzetmiş, Amerikalılara öğüt vermişti:
“Bence onu pissu deliğinden göndermeye çalışacağınıza kullanın. Hem siz hem de Avrupa onun varlığından faydalanabilirsiniz!”
Laf mı bu?
Laf ola beri gele!
Hani, “Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler” diye bir deyim vardır, tam ona uygun...
Peki, bir soru; sizin böyle bir dostunuz olsa onu kabul eder misiniz?
Valla biz etmezdik, lakin demek politikacının sindirim yeteneği çok gelişmiş...
* Hasan Pulur / Milliyet
+++++
Asım Yenihaber M. Doğan’mış...
Vakit gazetesinde “Asım Yenihaber” müstear ismiyle yayımlanan “Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke” ve “İrtica ile mücadele sezonu açıldı” başlıklı yazıların yazarının eski RTÜK üyesi Mehmet Doğan olduğu belirlendi.
İki yazı nedeniyle, 312 general ile eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur’un, Doğan ve gazete sahibi Nuri Aykon aleyhine açtığı davada, müstear ismi kullanan kişinin Doğan olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi tamamlandı. Bilirkişi heyeti, Asım Yenihaber’in Mehmet Doğan olduğuna hükmetti.
312 general Vakit’te yayımlanan, “Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke”, Eruygur da, “İrtica ile mücadele sezonu açıldı” başlıklı yazı nedeniyle Aykon ve Doğan aleyhine tazminat davaları açtı. 312 general, ortak dilekçeyle Aykon ve Doğan’dan toplam 624 bin YTL, Eruygur da 10 bin YTL tazminat istedi. Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi, ilk yargılama sonucunda Aykon ve Doğan’ı 312 generale 2’şer bin YTL olmak üzere toplam 624 bin YTL, Eruygur’a 4 bin YTL manevi tazminat ödemeye mahkûm etti.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, her iki kararı da eksik inceleme gerekçesiyle bozdu. İki bozma kararında da dava konusu yazıların, duruşmalarda “Asım Yenihaber” olmadığını iddia eden Doğan’ın savunmasında yer aldığı gibi, kendi IP numarasını tespit edebilecek başka biri tarafından gönderilip gönderilemeyeceği konusunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması istendi.
Yerel mahkemede yeniden görülmeye başlanan iki ayrı davanın dosyası, bir elektronik mühendisi, bir bilgisayar mühendisi ve bir hukukçudan oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine teslim edildi. Bilirkişi heyeti her iki davaya ilişkin raporları tamamlayarak mahkemeye sundu. Her iki raporun sonuç bölümünde, “Mevhum Asım Yenihaber’in Mehmet Doğan olduğu kanaatine varılmıştır” denildi.
* Milliyet
+++++
Talabani bulucu
BBC’nin haberini Milliyet 12 Ocak 2008 günü okurlara aktarmıştı:
“Türkiye PKK ile masaya oturacak”
Haberi BBC Irak’ta yayımlanan ASO gazetesine dayanarak vermişti...
Talabani’nin başkanlığını yaptığı Kürdistan Yurtseverler Birliği tarafından finanse edilen ASO gazetesi, güvenilir kaynaklara dayandırdığı haberinde, “Türkiye ve PKK yakın gelecekte müzakereye oturacaklar, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani Türkiye ve PKK arasında arabuluculuk yapacak” diyordu...
Talabani’nin Ankara ziyareti acaba arabuluculuk misyonundaki ilk teması mı? Başka ne olabilir?
* * *
Ahmet Türk, Selahattin Demirtaş, Emine Ayna gibi DTP ileri gelenleri kimi yazar arkadaşlarımızı davet edip görüşlerini paylaşıyorlar. Kürt parlamenterler “demokratik çözüm” den söz ediyorlar. Nedir talepleri:
“Anayasada toplumun etnik yapısı değil, çok kültürlü ve çok kimlikli yapısı vurgulanmalı. Toplum Türk tanımında değil, vatandaşlık tanımında buluşmalı. Bölge meclisleri kurulmalı. Kürtçe eğitim olmalı. Kamuda Kürtçe... vs...”
CHP Genel Yardımcısı Onur Öymen bu tür istekleri şöyle tercüme ediyor:
- Önce bağımsız Kürt devletinin alt yapısını kuralım... Yeterince güçlenince de ayrılalım...
- Türkiye ne yapmalı?
- PKK’ya tasfiye etmeli, bölgenin eksikliklerini ondan sonra hızla tamamlamalı.
Öymen devam ediyor: “Sınır ötesi operasyon PKK’yı tasfiye yolunda önemli bir adımdı. Yolun yarısında ABD telaşlandı ve bizi durdurdu. ABD PKK’nın tasfiyesini istemiyor.”
ABD’nin ne istediği herhalde gayet açık anlaşılıyor...
* Melih Aşık / Milliyet
+++++
Günün SORUSU
Patronu kimmiş?“İş ziyareti” için Türkiye’ye gelen
Celal Talabani’nin işvereni kimdir?
Yanıt:
ABD Başkanı
Bush...
* Haldun Ertem / Milliyet