Tarım raporu: 4
Türkiye tarım ürünlerinde, 2003 yılına kadar dış ticaret fazlası veriyor iken, 2003 ve sonrası yıllarda dış ticaret açığı vermeye başladı.
Söz gelimi, 2001 yılında tarım ürünlerinde 600 milyon dolar dış ticaret fazlası, 2002 yılında ise daha az, 52 milyon dış ticaret fazlası vardı.
2003 ve sonrası yıllarda bu denge terse döndü ve tarım ürünleri ithalatı, tarım ürünleri ihracatını geçti. Dış ticaret açığı vermeye başladık
Bu sene basında “saman ithal ediyoruz” şeklinde sık haberler çıkmaya başladı.
Sonuç olarak geldiğimiz noktada, 2014 yılında tarım ürünlerinde dış ticaret açığı 3.7 milyar dolar oldu.
2013 öncesinde döviz kurlarının düşük kalması, tarımda da dış rekabet imkânlarını düşürdü. İthal ürünler daha ucuza gelmeye başladı.
O kadar ki, organik tarım ürünleri adı altında Türkiye, geleneksel tarım ürünlerini bile ithal etmeye başladı.
Söz gelimi Tarım Bakanlığı verilerine göre 2014 yılında, kuru üzüm, nohut, kuru incir, kuru kayısı, fındık ve fındık içi ve ayçiçeği yağı ithal ettik.
Aşağıdaki tabloda tarım ürünlerinde ithalat ve ihracat rakamları ile dış ticaret açığı verilmiştir. 2015 yılı Ocak-Mart 3 aylık verilerdir.
Sonuç olarak yeni tarım politikaları tespit etmek gerekir. Bunun için bizim önereceklerimiz şunlardır :
1) Bütçeden yapılacak tarımsal destekler yasada olduğu gibi millî gelirin yüzde birine çıkarılmalıdır.
2) Yasal alt yapı hazırlanarak, küçük ve dağınık olan tarımsal işletmeler, devlet destekli kooperatif benzeri ve her ortağın tarım arazisi oranında payının olduğu ortaklık yoluyla birleştirilmeli, bu arazilerde çalışma önceliği ortakların olmalıdır. Ayrıca bu kuruluşlar, ortakların ürünlerini paketleyip koruyabilmeli, soğuk hava tesisleri kurulabilmelidir.
3) Tarımda Ar-Ge harcamaları artırılmalı, bunun için ziraat fakültelerinin olduğu üniversitelerde yasal alt yapı hazırlanarak “ Üniversite-Tarım iş birliği” organizasyonları yapılmalıdır.
4) Tarım ürünleri fiyatlarının oluştuğu piyasalarda devletin, doğrudan ve dolaylı yoldan etkinliği artırılmalı, piyasada stokçuluk ve kartelleşme önlenmelidir.
5) Tohumculuğun gelişmesi, sulamanın etkin ve yaygın hale gelmesi, toprakların iyileştirilmesi ve hayvancılığın geliştirilmesine yönelik önlemler alınmalıdır.
6) Tarım sigorta yasası çiftçilerin yaşayabilecekleri risklere göre daha kapsamlı ve primi daha ucuz olarak yeniden yapılandırılmalıdır.