Talep artışı yatırımı uyarmıyor
Bu yılın ilk çeyreğinde, Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,1 ve özel tüketim harcamaları yüzde 6,2 oranında büyüdü. Yatırımlar e ihracat ise küçüldü. Yüzde 4,5 büyüme harcamaların artmasından kaynaklandı. İkinci çeyrek pandemi çeyreği olduğu için özel tüketim harcamalarında daralma olacak ve GSYH'da da küçülme yaşayacağız.
Pandemi sonrası toplam talep artışı ve ekonomide canlanma yaratmak için üç kamu bankası düşük faiz, ödemesiz dönemi olan ve uzun vadeli kredi veriyor. Bu krediler tüketim kredileri değil, konut, taşıt, tatil ve sosyal hayatı destek kredileridir. Tatil ve sosyal hayatı destek kredileri toplam talebi doğrudan etkiler fakat bu krediler daha düşük hacimli olacaktır.
İktisat politikaları iki tarafı kesen bıçak gibidir… Ters tarafının ne kadar kestiğini iyi hesaplamak gerekir.
1. Krediler doğrudan veya dolaylı yoldan toplam talebi ve üretimi artırır. Ekonomide canlanma sağlar. Konutta talep artışı stokların arz fazlasının erimesini sağlar. Taşıtta ve beyaz eşyada da stokların erimesini ve mevcut kapasite artışını sağlar. Eğer düşük kapasite varsa talep artışı önce kapasite artışı yaratır. Pandemi nedeni ile imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı, Nisanda yüzde 61,6 ya, Mayıs ayında ise yüzde 62,6'ya düştü.
2. Pandemi süresince verilen destekler yetersiz kaldı. Söz gelimi ücretsiz izinlilere ayda 1000 lira eğer bir yılını doldurmamışsa 500 lira verildi. Kamu bankalarının esnafa ve KOBİ'ler'e vereceği krediler de lafta kaldı. Bazı kamu bankaları kredi isteyenleri rencide etti. Bu konuda bildiğim örnekler var.
2. Konut kredileri, konut talebinin artmasını sağlayacak fakat aynı zamanda konut fiyatlarının da artmasına neden olacaktır. Mevcut stoklar tükenmeden de yeniden konut yatırımı yapılmaz.
3. Otomobil satışlarının artması, aynı zamanda ithalatı da artırır. Çünkü otomotiv sektöründe kullanılan ithal girdi oranı yüzde 30 ile yüzde 65 arasında değişiyor.
4. Bu yılın ilk çeyreğinde toplam talep artışı büyümeyi etkiledi, fakat yatırımları uyarmadı. Tersine yatırımlar yüzde 1,5 oranında daraldı. Aşağıdaki çeyrekler itibariyle GSYH ve yatırımlarda büyümeyi gösteren grafiğe bakarsak, GSYH büyüme de olsa yatırımlar üst üste 7 çeyrek sürekli daralmış.
Nedeni toplam talep artışı, yerli ve yabancı doğrudan yatırımları uyarmıyor. TÜİK'in ekonomi güven endeksine bakarsak, yatırım için güven altyapısı yok. Ayrıca piyasada spekülatif yapı var. Spekülatif ortamı ciddi yatırımları engeller. Türkiye, 1980 sonrasında bir köşe dönme arenası oldu.
5. Talep artışları yatırımlara yansımazsa, istihdam artışı olmayacaktır. Üretimde sürekli artış olmayacak ve büyüme sürdürülmez olacaktır. Talep fazlası ithalatın ve dış açıkların artmasına neden olacaktır. Aslında yeni yatırımlar için teşvikler artırılsaydı yine ekonomide canlanma yaratırdı. Ancak daha gecikmeli olurdu.
6. Kamu bankaları ucuz kredi verdikleri için zarar yazacaklar. Bu zarar hazineden ödenecek. Yani konut alanların düşük faiz farkını konut almayan vergi mükellefleri karşılamış olacaktır. Üstelik uzun vadeli krediler olduğu için gelecek iktidarların bütçe kaynakları da daralmış olacaktır. Özetle bugün talep artışı için alınan önlemlerin yükü bir kısım halka ve gelecek iktidarlara yansıyacaktır.