İki arkadaş yıllar önce sinemaya giderler ve seyrettikleri filmin bir sahnesinde at yarışı vardır. Hemen orada iddiaya girerler. Hangi at birinci olacak diye.
Biri beyaz atı, diğeri siyah atı tutar ve sonunda siyah at birinci olur.
Yıllar geçer ve iki arkadaş bu defa bu filmin televizyonda oynadığını görürler ve yine aynı iddiaya girerler. Üstelik kaybeden kişi yine beyaz at der ve sonuç sürpriz olmaz ve bir kez daha kaybeder.
Arkadaşı hayretle, “İyi ama sonuç belli. Niye yine de beyaz atı tuttun” diye sorar.
İkinci kez kaybeden kişi biraz öfkeli, biraz da gergin bir şekilde “sürprize oynadım” der.
Türkiye şu an büyük bir kriz yaşıyor.
Dolar yükseliyor, faiz yükseliyor en önemlisi hayat pahalılanıyor. Yani fiyatlar artıyor.
Son beş yıldır bankalardan aldığı kredi ile lüks hayat yaşayanlar, artık bu borcu ödeyemez oldu.
Bankalar, takipteki alacaklarından dolayı sıkıntılı günler yaşıyor.
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, bir toplantıda gazetecilere, “Dilim, kriz demeye varmıyor” demiş.
Ersin Bey’in dili neden kriz demeye varmıyor bilemiyoruz ama rakamlar apaçık kriz diyor.
Tabii ki Türkiye’de insanlarda finansal okur yazarlık olmadığı için bunun halen farkında değil.
Türkiye’de aslında film 2009 yılında kopmuştu ama imdadına FED’in bol parası yetişmişti. Türkiye şimdi 2009 yılında yarım kalan krizi yeniden yaşamaya başladı.
Şu anda 2009 yılındaki film bir kez daha vizyona girdi ve Türk insanı maalesef at yarışı sahnesinde kaybeden kişi gibi aynı ata oynadı.
Bu nedenle bir kez daha kaybediyor.
Aman istikrar bozulmasın
Türkiye’nin seçime yaklaştığı şu günlerde aynı korku halka enjekte edilmeye çalışılıyor. Bu korkunun adı istikrar bozulmasın.
AKP maalesef bu korkuyu son 3 seçimde hep kullandı.
Türk halkını önce gırtlağa kadar borçlandırdı şimdi ise onu bu borcuyla korkutmaya çalışıyor.
AKP’ye oy vermezsen istikrar bozulur, istikrar bozulursa borcunu ödeyemezsin, borcunu ödeyemeyince banka altındaki arabayı ve evini zorla alır. Yani saadet zinciri kopar.
İşte bu korku Türk halkına yetiyor. Ancak AKP’nin hesaba almadığı bir gerçek var. O da istikrarın çok önceden bozulmaya başladığıdır. Zira, kredi kart ve tüketici kredisini ödeyemeyen insanların sayısı 3 milyonu geçti. İşsiz sayısı ise yüzde 11’i bile aştı. Genç nüfusun işsizlik oranı daha da korkutucu.
Şimdi gözler AKP’de... Farkındaysanız tek bir ekonomik çözüm yok gündeminde. Gündeminde olan tek şey, insanları korkutmak ve bu korku ile mevcut oy oranını korumak...
