Suriye’ye tırlarla giden kaçak ilaçlar ve tırlarla gelen uyuşturucular
Partili cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla ilaç fiyatlandırmasında kullanılan sabit Euro kuruna yüzde 30,5 zam yapılarak 14,03 TL olduğunu öğrenince, aklıma neler geldi dersiniz?
İlk önce “Şu Malatya ekibini sahneye alalım” dedim kendi kendime. Sonra da, “İşte yüzde 52 yüzyılı” diye geçiriverdim içimden…
Ve tabii, Suriyelilerin SGK’nın ödemesini yaptığı ilaçlar üzerinden yaptığı ticaret, Türk halkının cebine attığı el geldi aklıma. Malum, bu konuda skandallardan bahsettiğim iki yazı kaleme almıştım.
Konu ile ilgili hem CHP hem de İYİ Parti’nin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergelerine henüz bir cevap gelmedi.
Ben ise konu hakkında fikri takibimi sürdürüp yeni bilgilere ulaştım. Belki bu yazım da Koca’ya sorulur da, toptan cevap verir skandallara…
Suriyeli sığınmacılardan eczanelerden ilaç alırken katılım payı alınmadığı için, bunu suiistimal ederek rant elde etmek için kullanan bir çok kurum ve kişi bu süreci fırsata çeviriyor.
Ne Sağlık Bakanlığı’nın ne de SGK’nın bu durumdan haberdar olmadığı düşünülemez…
SGK’DAN PARASI ALINIP SURİYE’YE TIRLARLA GİDEN İLAÇLAR
SGK hortumlamanın AB fonları ile kurulan ve doktorları ile diğer sağlık personellerinin Suriyelilerden oluştuğu göçmen sağlığı merkezleri ayağı var…
Türkiye’ye gelerek vatandaşlık alan ve eczane açan diplomalıları şüpheli Suriyeli eczacıların göçmen sağlığı merkezlerinde yazdırttıkları ilaçlar, sistemden çıkarak bedelleri SGK’dan tahsil ediliyor.
Muvazaalı olarak yazıldığı için ilaçlar reçete sahibine verilmiyor ve çıkışı yapılmış ilaçlar Suriyeli eczacı tarafından başka bir yerde biriktirilerek çoğu zaman tırlar ve başka araçlarla Suriye’ye götürülerek orada satılıyor.
Reçete sahibi Suriyelilere, bu işbirlikçiliğin karşılığında bazen cüzi bir miktar ödeme yapılıyor.
Yani bir koyundan iki tulum çıkartılarak büyük kazançlar elde ediliyor.
SGK’nın soyulması, Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerdeki herkes tarafından biliniyor.
Söz konusu bölgelerde bu süreçten para kazananların kurduğu tezgahın derinliğini şu bilgi ortaya koyuyor; Suriyelilerin Türk nüfusu geçtiği illerimizden birinde, yetkili bir isim yakalanıp kendisine getirilen ilaçların üzerindeki kare kodları sistemden kontrol ettiğinde ilaçların hep aynı eczanelerden tarafından satışının yapıldığını görüyor.
Konuyu Emniyet Müdürlüğü’ne aktarıyor. Emniyet’ten durumun mali polise yönlendirileceği söyleniyor ama işin arkası gelmiyor. Eczacı Odası’na aktarıyor ancak orada da kimse şimşekleri üzerine çekip başına iş almak istemiyor…
Böylelikle de Suriyelilerin kurduğu saadet zinciri sürüp gidiyor…
SURİYE’DEN TIRLARLA GELEN UYUŞTURUCULAR
Madalyonun diğer boyutu ise şu, sadece Türkiye’den Suriye kaçak ilaçlar gitmiyor.
Suriye’den büyük miktarlarda cinsel uyarıcı ilaçlar, doping maddeleri, ülkemizde yeşil ve kırmızı reçete ile satılan uyuşturucu kapsamındaki bir çok ilaç yasa dışı yollardan ülkemize yine özellikle TIRlar aracılığı ile giriyor.
Suriye’de yeşil ve kırmızı reçete uygulaması olmadığı için bu ürünleri herkes istediği eczaneden satın alabiliyor.
Bu ürünler özellikle İstanbul gibi büyük metropollere götürülerek oralarda yüksek fiyatlarla satılıyor.
BAKKAL SÜSÜ VERİLMİŞ ECZANELER
Suriyeli eczacılardan vatandaşlık hakkı alamayanlar büyükşehirlerde varoşlarda zemin katta bir daire veya büyük bir yer kiralayarak, eczanelerden veya yasa dışı yollardan temin ettikleri ilaçları burada pazarlıyor.
Bu dükkânlar veya evlerin ön bölümüne bakkal süsü verilmiş, arka bölümü ise eczane olarak ‘hizmet’ veriyor.
Bütün bunları sadece Suriyelilerin üzerine atarak işin içinden çıkamayız.
Kendi vatandaşından alırken Suriyelilerden ilaç katılım payı almayan iktidar da bu işin en büyük sorumlusudur.
Karekod uygulaması ile yakalanan yasa dışı ilaç ticaretinde sürecin içine dâhil olan her kurum ve eczacının tespiti mümkün iken herkesin bu konuya arkasını dönmesi tesadüf değil…