Suriye'de ateşkes ve YPG'nin cazibesi

ABD ve Rusya Dışişleri Bakanları sürpriz yaparak 22 Şubat 2016 tarihinde, Suriye'de 26 Şubat gece saat 24.00'te geçerli olacak şekilde ateşkes kararını aldıklarını duyurmuşlardır. Bilindiği gibi daha önce iki kez ateşkes kararı almışlar ama uygulamamışlardı. Bu kez ateşkesin daha fazla şansı olduğunu düşünmekteyiz, ama garantisinin olmadığı muhakkaktır. Öngörülen tarihte, ateşkes başlasa bile, kısa süre sonra ateşin tekrar başlama riski yüksektir. Zira, tarafların, ateşkes öncesinde, kendileri için gerekli gördükleri siyasi ve stratejik kazanımlarında arzu ettikleri noktalardan uzak olduğunu görmekteyiz. Bu durum, tarafları tekrar silahlı bir çözümü denemeye itebilir. ABD ve Rusya'yı, bu ateşkes kararını almaya iten ciddi nedenler vardır. Rusya çok ciddi bir ekonomik kriz içindedir. Petrol fiyatlarının 110 dolardan 30 dolara inmesi ve Batı dünyasının Ukrayna'dan dolayı Rusya'ya uyguladığı ekonomik ambargo, Rus ekonomisini ve halkını ciddi sıkıntıya sokmuştur. Rusya, son on beş yıldan bu tarafa Ermenistan, Gürcistan, Ukrayna ve Suriye'de önemli askeri faaliyetlerde bulunmuştur. Bu durum halkı hem ekonomik hem de moral olarak çok sıkmış ve sıkıntıya sokmuştur. Ayrıca Suriye sorunu, ne olacağı belli olmayan ucu açık tehlikeli bir sürece girmiştir. Buna ilave olarak hem Rusya'da hem de dünyada Üçüncü Dünya Savaşı konuşmaları başlamıştır. Bu, Rus yönetimini ve halkını tedirgin etmiştir.

Obama'nın yanlışları

ABD Başkanı Obama, ülke içinde, genel olarak dış politikasında başarısız bulunmaktadır. Muhalifler ve hatta kendi partisi içinde de ciddi eleştiriler almaktadır. Özellikle de Orta Doğu politikası Cumhuriyetçileri ve şahinleri, bir başka adıyla "Neo-Conları-Yeni Muhafazakârları" çok rahatsız etmektedir.

Obama'nın, pasif ve korkak politikasıyla, Amerika'nın itibarını sarstığı, hatta ülkeyi madara ettiği, Amerikan halkının çıkarlarını koruyamadığı suçlaması yapılmaktadır. Kasım ayında başkanlık seçimlerinde Obama'nın yanlış politikaları nedeniyle, Demokrat adayların şansının azaldığı suçlamaları, Obama'yı seçim öncesi Suriye konusunda bir çözüme itmiştir. Ayrıca, ABD, Suriye politikası nedeniyle, bölgedeki müttefikleriyle arası açıldı, bölgede, iki önemli müttefiki olan Türkiye ve Suudi Arabistan ile ciddi sorunlar yaşamaktadır, bu ABD açısından sakıncalı bir durumdur. Bir başka ciddi neden, Almanya ve Fransa başta olmak üzere, Avrupalı müttefikler ABD'ye sürekli baskı yaparak Suriyeli mülteci sorunlarının çözümünü istemektedirler. Dolayısıyla zaman içinde ortaya çıkan şartlar, Suriye sorununun bir an önce çözülmesi kararında etkili olmuştur.

Biz Orta Doğulu değiliz

Son bir yıldan beri bölgeyi meşgul eden örgütlerden birisi de YPG-PYG'dir. Suriye'de savaşan dokuz örgüt ve kırka yakın fraksiyon olmasına rağmen, ABD ve Rusya niçin, YPG'yi kendi tarafına çekmeye çalışmaktadır. Bunun nedeni bellidir, her iki ülke de, gelecekte, bölgede ve Suriye'de eli silahlı bir örgüte ihtiyaç duyacaklarıdır. YPG'yi ileride kendi silahlı güçlerinin yapamadığı veya yapmak istemediği bir takım olaylarda kullanmak istemeleridir. Arap kökenli silahlı örgütler her olayda kendilerini kullandırmazlar. Oysa ki Kürt örgütü YPG'nin, ABD ve Rusya'nın çıkarlarına uygun davranabileceği, sipariş üzerine olaylar çıkaracağı ihtimali daha yüksektir. Bunu Kuzey Irak ve PKK olayında gördük. Bu nedenle her iki emperyalist ülke de YPG rekabeti yaşamaktadır. Irak'ta, Barzani, İran'da PEJAK, Türkiye'de, PKK ve Suriye'de YPG, böylece emperyalizm orkestrasını kurmuştur. Artık bölgede istedikleri havayı daha iyi çalarlar. Bölgede maalesef daha çok kan akacaktır. Biz Türkler Orta Doğulu değiliz. Olmayı reddediyoruz. Bölgedeki kan ve pislikten kurtulmak için, içimizdeki Orta Doğululardan bir an önce kurtulmamız gerekmektedir.

*

NOT: 23 Şubat'ta, değerli dostum, kardeşim Av. Armağan Gayretli, İstanbul'da vefat etmiştir. Bir iyilik timsali olan kardeşime Allah'tan rahmet, ailesine ve dostlarına baş sağlığı ve sabırlar dilerim. Mekanı cennet olsun.

Yazarın Diğer Yazıları