Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Suriye demir leblebidir

Türkiye’nin on beş gün içinde Suriye’ye askeri harekat düzenleyeceğini ve bunu batının alkışlayacağını belirten İngilizlerden sonra ABD de “Türkiye ile amacımız aynı” demecini patlattı. Amerikan Dışişleri Sözcüsü “Türklerin sabrının tükendiğini biliyoruz” sözleriyle Tayyip Erdoğan’ın hislerine mi tercüman oluyor yoksa Erdoğan mı ABD’nin hislerine tercüman oluyor orası tartışılır. 1 Mart tezkeresinin ağır faturasını ödetmekte kararlı olan ABD, Afganistan ve Irak bataklığına saplanmaktan ders çıkardığı için Suriye’ye girmeyi göze alamıyor. Çünkü Suriye ne Irak’a ne Afganistan’a benzer. Her şeyden önce haklarını teslim etmeliyiz işlerini iyi yapıyorlar. Dünyanın en güçlü istihbarat kuruluşları sıralanırken CIA, KGB, MOSSAD ve İngilizlerin MI6’sı akla gelir. Merhum Hiram Abas döneminde MİT de fena değildi. Ama Suriye’nin El-Muhaberat’ını nedense küçümserler. Oysa El-Muhaberat sadece kendi ülkesi içinde değil uluslararası platformda dünyanın her yerinde operasyon yapabilme kabiliyetine sahiptir. Aksi halde yıllarca Suriye toprakları içinde Filistinlilerden tutun da PKK’nın, Hizbullah’ın ve diğer örgütlere ait kampları bünyesinde barındırıp gibi dilediği gibi yönlendiremezdi.
Suriye’deki kamplarda örgüt eğitimi almış eski tüfek solcu, ikinci Cumhuriyetçi, yeni AKP Şövalyesi Cengiz Çandar işine geldiğini bildiği için Suriye konusuna fazla girmez. Bir de uzun yıllar Suriye’de çalışmış olan Fehmi Koru mükemmel olduğu iddia edilen Arapçasıyla buralarda tercümanlık dahi yapamaz ama El-Muhaberat’ın bu gücünü hem Çandar hem Koru iyi bilir.
68’deki sol rüzgârlara yelken açanların barınağı Suriye’ye karşı Türk istihbaratının bir dönem Müslüman Kardeşlere yol verdiğini ilgilenenler bilir ve kabul ederler. Hafız Esad, BAAS rejimini yaşatabilmek için ülkesinin kalkınmasından önce istihbarata öncelik vermiş ve bu konuda dünyaya örnek teşkil edecek kadroların yetişmesini sağlamıştır. İsrail’in sık müdahaleleri ve işgallerine rağmen çözemediği Lübnan’ı yıllarca perde arkasından idare eden de Suriye’dir. Nitekim Hariri suikastının Suriye tarafından yapıldığı bilinmesine rağmen ne bir fail ne de bir kanıt bulunabilmiştir. İlgilisi yetkilisi kulağının üzerine yatıp kabul etmese de El Muhaberat Türkiye’de başta Kırıkkale’deki MKE tesislerinin havaya uçurulması dâhil önemli eylemlere imza atmıştır. Şam’daki Askeri Ataşemiz olan Albay ile terörist başı Öcalan’ı bakanlık binasında Kim ne derse desin El Muhaberat gücünü göstermek için aynı asansöre koyabilecek kadar yeteneklidir.
Türkiye Suriye akrabalıkları gerçek olmakla birlikte ayrıntının ötesine geçemez. Hafız Esad istihbaratı yıllarca Bayır Bucak Türkmenlerini tek tek avlayarak etkisiz hale getirmişti. Yıllardır ABD ajanlarını da kıstırdığı için bu ülkeye operasyon zemini bırakmamıştır. Suriye’ye askeri harekâtı çantada keklik görmek büyük yanılgıdır. Suriye kolay bir leblebi olmadığı gibi çiğnemeye kalkışanın en azından dişlerini kıracaktır.
Son olarak “Güvenlik bölgesi” planlarına değinmek istiyorum. Saddam’a uçuş yasağı koyup 34. paralel çizgisini çekenler şimdi Suriye için aynı tezgâhın peşindeler. Bir süre sonra uçuş yasağının, güvenlik bölgesinin Türkiye sınırları içinde ilan edilmeyeceğini Davudoğlu ve Erdoğan garanti edebiliyor mu?

Yazarın Diğer Yazıları