Sultanahmet "öncü eylem"...

Türkiye'nin Sultanahmet'te bir kez daha kana bulanması Suriye uyruklu IŞİD teröristine bağlandı.

Kanlı terör eyleminin çok yönlü hedefleri olduğu kuşku götürmez bir gerçek. Patlamanın ardından yapılan güvenlik zirvesinden Ankara kulislerine sızan bilgilere göre; "eylem tesadüf değil." Yani, Sultanahmet bilinçli ve çok yönlü bir seçim. Yapılan tespit ve değerlendirmeleri alt alta sıralayacağım ama bence Ankara'nın elde edilen tüm istihbari bilgiler ve devam eden soruşturmaya göre  yaptığı en önemli saptama Sultanahmet'teki canlı bomba saldırısı "öncü eylem"... Patlama sonrası görüştüğüm MİT'teki uzman bir kaynak da "İstanbul'da henüz yakalanamayan, kanlı eylemler için gönderilen 6 IŞİD'li canlı bombadan ve bunların ülkenin çeşitli bölgelerine yayılma ihtimalinden" bahsetti. 

Güvenlik zirvesinin ardından Ankara'nın yaptığı analizlere göre;

* Sultanahmet'te büyük çapta toplu katliam hedeflenmedi.

* Canlı bomba eylemleri diğer turizm bölgelerine de yayılabilir.

* IŞİD aynı Irak'ta yaptığı gibi kanlı eylemlerinde canlı bomba, düzenek yöntemlerinden sonra araçlı saldırılara geçebilir.

Ankara, Sultanahmet'te kanlı eylemin daha kalabalık ve daha yoğun bir zamanda gerçekleştirilebileceğinin üzerinde dururken IŞİD'in bu saldırısının  arkasında "PKK-Rusya ittifakı" üzerinde yoğunlaştı. Zira Ankara'daki güvenlik birimleri gerek Suruç gerekse Ankara patlaması sonrasında da Hükümetin önüne PKK/IŞİD iş birliğini belgeleyen somut deliler koymuştu. IŞİD'in tek merkezden yönetilen bir terör örgütü olmadığının altı çizilmiş ve para ile çeşitli gruplara yaptırılan eylem ve saldırılar teker teker örneklenmişti. Yani, asimetrik savaşta her tarafın rahatlıkla kullanabildiği bir terör örgütünün kukla yapılarının fotoğrafı çok net çekilmişti. Ankara'nın düşürülen Rus savaş uçağının sebep olduğu krizin ardından Rusya ile ilgili ihtimalleri de masaya yatırdığını not ettikten sonra gelelim Sultanahmet saldırısının turizm ekonomimize vurduğu büyük darbe faslına. Saldırının hemen ardından turistik merkezlerdeki güvenlik önlemleri yoğunlaştırıldı.

Fakaat!..

Sultanahmet saldırısının gerçekleştiği 12 Ocak tarihine denk düşen bir noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Aynı gün, Türk turizm yatırımcıları için çok önemli  olan Hollanda'da en büyük turizm fuarlarından Utrech Turizm Fuarı'nın 46'ncısı başlamıştı. Türkiye 760 metrekarelik dev stantla temsil ediliyordu. Türkiye'den 40 kurum ve kuruluş, bin 200 civarında turizmci fuara iştirak ediyordu. Bu fuarın tanıtım dışında diğer büyük önemi; yaz kontratlarının yapılması ve erken ödemelerin alınmaya başlanması. Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal da fuara katıldı "Türkiye'ye korkmadan gelin" çağrısı yaptı ama Hollanda'dan Ankara'ya ulaşan bilgi ve izlenimler hiç iç açıcı değil. İstanbul'a gelen ve "saldırının Alman vatandaşlarını hedef aldığına dair bulgu yok. Türkiye'ye gelmek isteyenlerin içi rahat olsun" diyen Almanya İçişleri Bakanı'nın sözleri de etkili olmamış.

Yaz rezervasyonlarının arifesinde Sultanahmet'te patlayan canlı bombanın ardından Hollanda'da adeta perişanları oynayan turizmciler şunları söylüyor;

"Türkiye'nin turizm gelirlerinin büyük oranı Alman turistler üzerine kuruludur. Almanya devleti ne derse desin. Bu saatten sonra ne açıklama yaparsa yapsın; Almanlar kendi devletlerinin söylediklerine pek kulak asmazlar. Büyük darbe aldık. Rezervasyon iptalleri konuşulmaya başlandı. Şu anda yalnızca bol bol katalog dağıtıyoruz."

Hollanda'da bulunan turizmcilerle yaptığım moral bozucu konuşma Ankara'nın analizleri ile örtüşüyor!..

Şimdi, Sultanahmet patlamasının ardından büyük darbe alan Türk turizmcilerinin önünde son bir şans durağı var. 28-31 Ocak'ta bu yıl  İstanbul'da 20'ncisi gerçekleşecek olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat (EMİTT) fuarı. "Orada kurtarabilir miyiz? Nasıl kurtaracağız'a bakacağız" diyorlar. Çok da  ümitli değiller!..

Rahmetli Neşet Ertaş ustanın söylediği "Yazımı kışa çevirdin" türküsü geldi hafızama!..

Terörün belini kırdıklarını hâlâ utanmadan söyleyenler yüzünden ülkede kırılmadık kafa kalmayacak.

Daha da kötüsü ülkenin birlik beraberlik ve bütünlüğü tümden kırılıyor...

İti köpeği, çar çakalı Türkiye'nin misafir odasına kadar sokup, ırzımıza namusumuza musallat ettikten sonra utanmadan çıkıp hâlâ terörle mücadelede başarıdan söz edenlere ise trene bakar gibi bakılıyor.

Misafir odamızdan yatak odamıza gelmelerini mi bekliyorsunuz?..

Kusura bakmayın!..

Ben de dağa çıkma hakkımı kullanırım. Aklınıza yanlış bir şey gelmesin. Koyun otlatacağım!..

 

Yazarın Diğer Yazıları