Cumhuriyet tarihinin en güçlü başbakanlarından koskoca Tayyip Erdoğan’ın bile baş edemediği bankalar ile kim mücadele edebilir ki?
Biz vatandaşların haklarını bankalara karşı kim koruyabilir ki?
Artık bankalara öyle bir paçayı kaptırmışız ki bizi kimse kurtaramaz.
Tayyip Erdoğan’ın “gözlerini toprak doyursun, kan emiciler” diye suçladığı bankaların son numarası gerçekten şapka çıkartacak türden.
Bu numaranın adı Findeks!
Şeytanın dahi aklına gelmeyen bir yöntem ile vatandaşın soyulması anlamına geliyor.
Reklamlarında ünlü bir tarih profesörünü oynatan ve anlamsız esprilerle bize sunulan Findeks nedir?
Bu 9 bankanın ortaklığı ile kurulan Kredi Kayıt Bürosu’nun hap yap, para kap yöntemli numarası.
Biliyorsunuz her türlü mali kayıtlarımız bu kuruluş tarafından tutuluyor. Kredilerimiz, kredi kartlarımızın bilgileri ve daha bir çok bilgi bu kuruluş tarafından derlenip bize bir puan veriliyor. Bu puanı daha sonra bankaların hizmetine sunup, kimin borcuna sadık, kimin değil öğrenmesi sağlanıyor. Bu işlemin bankaların ortak şirketi tarafından yapılması apaçık anayasal suç aslında. Bir banka, ticari amaçla benim kendisinde bulunan bilgilerimi başka bankalarla paylaşıyor. Bu başka bir ülkede olsa kıyametin kopmasına neden olurdu ama bizde maşallah gül gibi geçinip gidiyorlar.
Bir bankaya kredi almaya gidiyorsunuz, T.C. numaranızı girerek bu adamın borcu var mı, düzenli ödüyor mu, kaç tane kredi kartı var ve son ay ne kadar harcamış hepsini şak diye görüyorlar. Bankalar bu işlem ile kendilerini koruyorlar.
Peki vatandaşı kim koruyor?
Hiç kimse!
Oysa bizi devletin koruması lazım. Ama maalesef bankaların imparatorluk kurduğu bu ülkede vatandaş sahipsiz ve korumasız.
Bu konuyu daha önce de dile getirmiştim.
Konu çok tehlikeli ve hak ihlalidir.
T.C. kimlik numarasını bildiğiniz herkesin adres bilgileri ve medeni durumları dahil tüm bilgilerini öğrenebilirsiniz. Yani düşmanınız sizi sıradan bir bankacının yardımı ile çok rahat bulabilir.
Hatta Başbakan Davutoğlu’nun veya bakanların T.C. numarasını biliyorsanız kaç tane kredi kartları var ne kadar harcamışlar hepsini öğrenebiliyorsunuz.
T.C. kimlik numarası artık ortalıkta dolaşıyor. Kargocudan tutun da, marketlere bile vermek zorundasınız. Bu nedenle T.C. numarasını bulmak hiç de zor değil.
Tüm bu açığın adı Kredi Kayıt Bürosu.
Bu büro, elinde tuttuğu o muhteşem bilgilerden biraz da para kazanmak istemiş ve Findeks isimli bir platform kurarak bireylerden para toplamayı hedefliyor. Bir banka şubesinden bedava öğrenebileceğiniz kredi puanınızı buraya 4 TL. ödeyerek öğreniyorsunuz.
Bunun aslında Türkçesi “biraz daha sağmak!” Reklamlarla çok da önemli bir olaymış gibi sunulan bu hizmet aslında sadece ve sadece bankaların daha fazla kâr etmesine yarayan bir sistem. Bu sistemde her şey para ile. Kredi notunu her sorgulamada 4 lira veriyorsunuz. Risk raporu almak için ise ayrıca bir 4 lira veriyorsunuz. 1 adet notlu risk raporu alayım derseniz bu defa 7.5 lira veriyorsunuz.
Size daha bir çok hizmet sunuluyor(?)
Her şey para. Daha çok para!
Çok akıllı tüketici dernekleri saçma sapan ücretler konusunda bağırıp çağırırken, kredi notunun para ile satılması konusunda gıkları çıkmıyor. Gazetelerin ve televizyonların sesini çıkartmaması normal çünkü onların reklam kaynağı bu kuruluş ve bankalar. Ama gerçek tüketici derneklerinin bu platformun faaliyetini durdurmak için yargıya başvurması gerekiyordu.
Ama onlar da uyuyor!
Bankalar çok haklı. Böyle bir ülkeyi nerede bulabilirler ki? Neredeyse yüzde 70’i yabancıların kontrolündeki bir bankacılık sistemi elbette sadece parayı düşünecektir. Türkiye’de halkı düşünen bir hükümet olmadığı için Kredi Kayıt Bürosu gibi daha çok şirketler kurulur. Hem bilgileriniz toplanır hem de bu size tekrar para ile satılır. Oysa bu hizmet Merkez Bankası tarafından yapılmalı. Bankalar bu bilgiyi para vererek elde etmeli. Şu anda tam tersi. Her türlü benim gizli bilgimi topla ve sonra onu paylaş. Bir de yetmemiş gibi beni notu öğrenme numarası ile soy! Buradan Kredi Kayıt Bürosu’nun sahibi olan 9 bankayı kutluyorum.
Allah kazancınızı daha da artırsın...
