Sorular... Sorular...
Süper Ligi naklen anlatan televizyon spikerleri, "Ev sahibi" takım gol atınca gırtlağını yırtıyorlar…
Ama "Deplasman" takım golü bulunca adeta mahcubiyet yaşıyorlar.. Neden?..
Habire kullandığınız, "Maçın hakemi" ne demektir spiker kardeşim?..
Yedek kulübesinin, açık tribünün, protokol tribünün de mi hakemi vardır ki "Maçın hakemi" deyip duruyorsun?..
Keyifle izlediğin bir maçın sonlarında ikide bir kalan dakikanın çok azaldığını, maçın bitmek üzere olduğunu, hakemin her an düdüğü ağzına götürebileceğini hatırlatarak maçı zehir etmekte usta bir sadist olduğunu mu ispatlamaya çalışmaktadır?..
Televizyonların, bir maçın özetini vermeden önce o maçın skorunu söylemelerinin;
Üstelik bir de ekrana yazmalarının, bir sinema filminin sonunu bilerek seyretmekten ne farkı var?..
Maç esnasında hakeme şiddetle itiraz eden, itip kakan futbolcu;
Televizyon görüntülerinde hakemin haklı olduğunu anlayınca ne yapıyor?..
"Futbolcular penaltıya itiraz etmiyor, dolayısıyla hakem haklı" tezi doğru mudur?..
Bu, "Haklı penaltıya da itiraz edelim ki hakemin haklılığı ortaya çıkmasın" haksızlığını getirmez mi futbolcuya?..
SÖZ DER Kİ;
"-Bazen kazanmanın yolu, oynamamaktır..."
Kaptan...
"-Özellikle ekonomik durumu kötü olanlar için futbolun her şeyden önce geldiğini fark ettim.
Bu aşırılık beni zorluyordu, hatta utandırıyordu.
Onlara fotoğrafımı imzalarken ya da fotoğraf çekmeleri için poz verirken zorlanıyordum.
Bizi, hiçbir insanın hak etmediği kadar yüceltiyorlardı.
Eğer mutlularsa bizim sayemizde mutlu oluyorlardı, eğer üzgünlerse bu bizim hatamızdı.
İşte onların hayatına bu şekilde yön vermek, altından kalkılmayacak bir yüktü.
Benim için çizdikleri imaja gerçekten uygun muydum?.."
Fransa Millî Takımı ve Chelsea kaptanı, Marsilya ve Milan'ın yıldızı Marcel Desailly, "Capitaine" kitabında böyle diyor.
Bizde bu muhasebe yapılıyor mu diye merak ediyorum. Hem de bahsi geçen, "Ekonomik durumu kötü" grubun içinden gelmelerine rağmen.
"Kaptan" onun da cevabını vermiş aynı bölümde;
-Ne yazık ki gözlerinizi kapamanız, rol yapmanız, başkası olmanız gerek. Gülmek gerektiği yerde gülen, üzüntü gereken yerde üzülen bir 'iş makinesi!'
...gündemin kırıntıları...
Başakşehir'in Brezilyalı oyuncusu Mossoro, "Galibiyeti taraftarımıza hediye ediyorum" demiş...
Len aç telefonu kendin söyle... Topu topu 5 kişiler.
Biri dünyadan, biri Türkiye'den olmak üzere iki haberle karşınızdayım;
-Taylandlı bir iş adamı, kızına ideal eş bulmak için yarışma düzenledi... İş adamı, yarışmayı kazanan adayı kızı ile evlendirip 314 bin dolar ödül verecek.
-İnegöl'de kız istemeye giden koyu Fenerbahçe taraftarı Hasan Sağlam, kayınpederi "Fenerli'ye kız vermem" deyince minareye çıkıp "Bize her yer Trabzon" diye bağırdı.
Galatasaray Kulüp Doktoru Yener İnce: "Adalet temiz hava gibidir, kirletirsen bir gün sen de nefes alamazsın" demiş...
Adamların doktoru bile Fatih Terim...
Sen batan bir Güneş!
"-Bana gelen herhangi bir teklif yok."
"-Bu kulüpten kovsalar da gitmem."
"-Önceliğim her zaman Beşiktaş."
"-İki takımı aynı anda çalıştırmak istemiyorum."
Bunların hepsinden çark etmek futbolun içinde örnekleri olan şeyler.
"Eline yalan fırsatı geçmeden, doğruluğunla övünme" diye yumuşatayım sözü...
Ancak benim merak ettiğim şey çok başka;
Şenol Hoca Millî Takım hocası olarak Beşiktaş'ın başında maça çıktığında, rakip yerli oyuncu ona kendini göstermek için ekstra performans göstermeyecek mi?..
Krampon...
ŞENOL Güneş teknik direktörlük kariyerine, F.Bahçe ile karşılaşma ihtimali olmayan Millî Takımda devam edecek.
MUSTAFA Cengiz: "İlk yarıda futbolcular hocamızı dinlemedi. Biz de devre arasında maaşları yatırdık..."
BAŞAKŞEHİR Başkanı Göksel Gümüşdağ: "Tanzim forma satış mağazaları ile taraftar sayımızı artırmayı düşünüyoruz..."
BEŞİKTAŞ'tan gitmek için gün sayan Şenol Güneş, Konya'yı yenme planını açıkladı: ''Şey yapalım ya. Topu alan Atiba'ya versin...''
Hayat...
"-Yaşamın anlamını ancak, beklemediğimiz şeyler olup bittiğinde gerçekten anlıyoruz...
Güneş her gün yeniden doğarak, bizi mutsuz kılan her şeyi değiştirmemiz için zaman tanıyor...
Oysa biz her gün, böyle bir zamanın bize bağışlandığını görmezden geliyoruz...
Bugünün düne benzediği gibi, yarına da benzeyeceğini düşünüyormuş gibi davranıyoruz.
Ama dikkatini yaşamakta olduğu güne veren kişi, o büyülü anın varlığını hissediyor...
O büyülü an belki de sabah anahtarı kilide soktuğumuz dakikada, akşam yemeğini izleyen suskunluk sırasında, bize birbirinin benzeri gibi gelen bin bir şeyde gizli.
Mutluluk çoğu zaman bir fetihtir. Günün o büyülü anı, değişmemize yardım ediyor, bizi düşlerimizin peşinde koşmak için yola koyulmaya itiyor.
Kendini tehlikeye atmaktan korkan kişiye ne yazık!
Çünkü o kişi belki de hiç düş kırıklığına uğramayacak ve peşinden koşacak bir düşü olanlar kadar acı çekmeyecek...
Ama dönüp de arkaya baktığında (çünkü her zaman, sonunda dönüp arkamıza bakarız), yüreğinden şu sözcüklerin döküldüğünü duyacak:
'-Yaradanın sana bağışladığı yetenekleri ne yaptın? Hepsini bir çukura gömdün, çünkü onları yitirmekten korkuyordun. İşte şimdi elinde kalan: yaşamını yitirmiş olmanın kesinliği...'
Bu sözleri duyan kişiye ne yazık!
Mucizelere o anda inanacak, ama varlığının büyülü anları geçip gitmiş olacak." (... Paulo Coelho)
Yıldır Abla Günlüğü
-Dağ olsa yıkılırdı, ben sessizce eyvallah çektim.
-Affettiğim şeyleri ben yapsam affetmezlerdi.
-Alınmadım diyorsun ama sabaha kadar uyuyamıyorsun.
-Sevildiğinden emin olan insanın nankörlüğü kadar tehlikeli olan hiçbir şey daha yok.
-Uyuyunca geçer değil geçince uyunur.
-Mesele atlı karıncalar değil, dönen dolaplar.
-Senden vazgeçmek, seni kazanmaktan daha zor.
-Bazı şeylerin telafisi olmaz mesela soğumanın.
-Bir ara mutlu oldum, hâlâ cezasını çekiyorum.
Ana Kumanda
(...beIN SPORTS / Erzurum-G.Saray)
MUHABİR: Puan farkı kapanır mı?..
FATİH TERİM: Sizce kapanır mı?..
MUHABİR: Böyle giderse ben kapanacağını düşünmüyorum.
FATİH TERİM: Kıvırma. Bana 'böyle giderse' diye sormadın.
TERS AÇI
"-Ağır vasıta!.."