Son yeşilimiz Ömerli de bitiyor
Ömerli, Şile yolu üzerinde ve TEM yoluna 26 kilometre uzaklıktadır. 9 yıldır devam eden duble yol bu sene tamamıyla bittiği için trafik sorunu yoktur. İmarı da düşük olduğu için, bugüne kadar Ömerli, İstanbul’un en yeşil alanı ve villa bölgesi olarak kaldı. Karadeniz’e kadar uzanan ormanlık alan, İstanbul’un ciğerleridir.
Şimdi Ömerli iki önemli risk altındadır...
Birisi, yeni imar planlarına göre kat yüksekliği artıyor... Betonlaşma başlayacak. İki... Hızlı bir çevre tahribatı yaşanıyor.
2009 yerel seçimlerine kadar Ömerli belde idi... Belediyesi vardı. Belediye Başkanı Erdal Yılmaz’dı. Bazen kendi kullandığı araba ile bazen de ufak motosikleti ile, her gün çevreyi dolaşırdı. Her taraf tertemizdi. Belediye, çevreye verilen zararlarla da savaşıyordu.
Çevreye en büyük zarar taş ocaklarından geliyor. İki yıl önce de taş ocaklarının çevreye verdiği zararları halk protesto etmişti. Aynı zamanda taş ocakları sorunu yazılı ve sözlü basında yer almıştı.
Ömerli’de 8-10 taş ocağı var.. Taş ocaklarının getirdiği tahribat ölçüye gelmeyecek kadar büyüktür.
1) Taş ocakları Ömerli Barajı’nı tehdit ediyor.
İstanbul susuzluktan korkarken, mevcut taş ocakları Ömerli Barajı’na zarar veriyor. Baraj sorunu nedeniyle bütün İstanbul halkı tehdit altındadır.
Ömerlililerin bu konudaki değerlendirmesi şöyledir:
“Taş ocakları Ömerli beldesinin yaklaşık 5000-6000 metrekaresini işgal etmektedir. 300 metreye yaklaşan derinlikte yer kabuğunda kraterler oluşmaktadır. Bu derinliklere inmek için patlayıcılar kullanılmaktadır. Patlamalar neticesinde ortaya çıkan tozlar baraj havzasını kirletmektedir. Ayrıca taş ocaklarından çıkan katı ve sıvı atıklar da baraj havzası ve içme suyu kaynağını kirletmektedir.”
2) Taş ocakları bölgedeki ürünleri ve insan sağlığını tahrip ediyor.
Uluslararası Bern sözleşmesi gereği, Ömerli Havzası, Dünya Doğal Yaşamı Koruma Derneği (WWF) tarafından zengin habitat ve tür çeşitliliği açısından koruma altına alınmıştır.
Bölgede koruma altına alınan bu ürünler taş ocaklarının çıkardığı aşırı tozdan zarar görmektedir. Aynı zamanda patlamaların ortaya çıkardığı toz, insan sağlığına zarar veriyor ve ’Siklosiz’ olarak bilinen bir tür akciğer kanserine sebep oluyor.
3) Patlamalar binalara ve evlerin temellerine zarar veriyor.
Mevcutların zararı yetmiyormuş gibi Ömerli’de şimdi yeni verilen taş ocağı izinleri, Şile otoyoluna 3000-3500 damperli kamyonun girmesine neden olmuştur. Geliş gidiş olarak Şile otobanında 20 dakikada 100 kamyonun geçtiğini saydım.
4) Ormanın içinde taş ocağı izni vermesinden dolayı Hazine’ye gelen bir gelir var. Taş ocağının işletmesinden, özel sektöre giden bir kazanç var. Ancak toplum bunu sağlığı ile ödüyor. Orman varlığı ile ödüyor. Toplumun geleceği ipotek altına alınmış oluyor.
5) Ömerli ve çevresi Anadolu yakasında oturanlar için bir mesire yeridir. Özellikle bahar ve yaz aylarında, hafta sonu insanların doğa ile buluşmasına imkan veriyor. Çevre tahribatı bu imkanı da ortadan kaldıracaktır.