Son durum raporu...
Haberleri, siz değerli YENİÇAĞ okurlarına nasıl aktaracağım?..
Oldukça sert üst üste 2 fincan kahve içtim. Kıvranmaktan kollarım, parmaklarım tutuldu.. Yazı için klavyenin başına geçmekte en zorlandığım günlerden biri oldu dün. Neyse !.. Yoğun duman ortamında son kararı verdim. Yazıyı, işin akışına bırakıyorum;
"Milliyeti bilinmeyen bir uçağa müdahalede bulunuldu"dan nerelere geldik... Suriye, Rus krizine birde Musul'da Türk askerinin bulunması krizi eklendi.. Pazartesi günü toplanan güvenlik zirvesi ve Bakanlar Kurulu'nda Türkiye için çok hayati kararlar alındı. Alınan bu kararlar doğrultusunda toplumu hazırlama,kamuoyunu alıştırma çalışmalarına hız verildi. Gazeteci olarak olgularla uğraşmak, topluma bu çerçevede ulaşabildiğimiz en doğru bilgileri aktarmak görevimiz. Bu nedenle, olgulardan akışa devam ediyorum...
Uçak krizinin hemen ardından Ankara tansiyonu düşürmek için çok uğraştı. Putin, R. Erdoğan'ın telefonlarına çıkmaz iken diplomasi kanallarından verilen yoğun uğraş neticesinde Dışişleri Bakanları arasında telefon hattı açıldı. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na görüşme için Belgrad'taki AGİT zirvesine randevu verirken telefonu kapatır kapatmaz kendi medyasına "görüşme olmayacak" açıklamasını yaptı. Ankara dişlerini sıktı, sabretti. 3Aralık'ta Belgrad'ta gerçekleşen 40 dakikalık görüşmede bir ilerleme sağlanamadı. O nafile görüşmede perde arkasında kalan önemli bir kaç notu aktaralım... Diplomatik kaynakların verdiği bilgiye göre; Rus savaş uçağının nasıl düşürüldüğünü incelemek üzere Türk tarafı, 3'er kişilik heyet kurulmasını ve her türlü kayıtın incelenmesini önerdi. Lavrov, bu öneriye cevap bile vermedi. Oldukça hararetli geçen görüşmede Lavrov, Yunanistan'ın Türk hava sahası ihlallerini hatırlatarak "neden Yunanistan'ı vurmuyorsunuz" diye sordu. Mevlüt Çavuşoğlu , "Orası farklı. Sıkıntıyı diplomasi ile çözülmeye çalışılıyor" cevabını verdi. Belgrad'ta yapılan görüşme sonrasında, Ankara'da "Rusya krizi daha da tırmandıracak. Gerginliği düşürecek bir eğilim yok. Rusya'dan diplomatik bir dille özür dilesek dahi bize diz çöktürmeye çalışırlar. Arkasını alamayız" görüşü ağırlık kazandı. Ankara, Rusya'nın Güney Kıbrıs'ta üs kurma ve Ermenistan'daki üssünü kuvvetlendirme çalışmalarını yakından takip ediyordu. Karşı hamle kararı alındı. Devlet kararlılığının iyi anlaşılması için Musul'daki malum "rotasyon" gerçekleştirildi. Hemen ardından Irak'tan beklenen tepkiler geldi. "Biz de Rus askerini çağırırız" sesleri duyuldu. Rusya'nın Güney Kıbrıs ve Ermenistan faaliyetleri medya üzerinden faş edildi.
İstanbul boğazından geçerken Rusya'nın yaptığı füzeli tehdit bunalımıyla Pazartesi günü toplanan güvenlik zirvesinde çok kapsamlı bir değerlendirme yapıldı. "Rusya'dan her türlü saldırı gelebilir" saptamasının ardından TSK'ya savaş ihtimaline karşı "hazır ol", "teyakkuz" talimatı verilmesi kararlaştırıldı. Ardından toplanan Bakanlar Kurulu'nda siyasi karalılık doğrultusunda Genelkurmay Başkanlığına gereken bildirimler yapıldı.TSK,Rusya'dan gelebilecek her türlü hamleye karşı hazırlıklı duruma getirildi.
Genelkurmay Başkanlığını önceki gün resmi internet sitesinden duyurduğu 2 satırlık şu açıklama çok önemliydi;
"Tarih: 08 Aralık. Saat: 16:54. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 08-09 Aralık 2015 tarihleri arasında Eskişehir ve Konya'da bulunan askeri birliklerde inceleme ve denetlemelerde bulunmaktadır". Eskişehir ve Konya ile askeri lisanda verilen mesaj çok net. Bir de şunu not edelim; Ankara'da oturmayı pek sevmeyen Genelkurmay Başkanı Akar, birliklerde yaptığı denetimleri çok nadiren kamuoyuna duyuran bir isim.Bence,bu açıklamada sadece iç kamuoyuna yönelik değil.
Rus krizinden sonra, "Rusya tehdidi yüzünden TSK, Irak ve Suriye sınırlarında uçak uçuramıyor" diyenlere de anlayacağı dilden bir kararlık mesajı daha verdi Genelkurmay Başkanlığı. Açıklama şöyle;
"Dün gece (8 Aralık-aht-) 22.00-22.50 saatleri arasında Türk Hava kuvvetlerine ait 10 adet f-16 uçağı ile Irak Kuzeyindeki Avaşin, Basyan, Kandil, Zap, Hakurk kamplarındaki bölücü terör örgütüne ait hedeflere hava harekatı düzenlenmiştir".
10 uçakla 50 dakika uçtuk "Rus tehdidi yüzünden uçulamıyor bundan sonra da uçulamaz" denilen bölgede!...
Gündemdeki kriz maddelerinin hepsi birbiri ile iç içe.
Musul'a yapılan asker takviyesi ile ilgili deneyimli diplomat, IŞİD tarafından 101 gün rehin tutulan eski Musul Başkonsolosu, CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz ile konuştuk. Öztürk Yılmaz, "Bölgede yeniden bir şey planlanıyor. O planda da herkes kendi safına göre tutum sergiliyor. Bunun amacı önemli. Amaç ne? Amacını bilebilirsek ona göre bir değerlendirme yapabiliriz. Ama amacın ne olduğunu sadece peşmergeyi eğitip, ondan sonra da onların toprak kazanması ile sonuçlanacaksa o zaman tabi bizim amacımız o mu? Başka bir şeyse onu bilemiyoruz. Orada bir müphemlik var şu anda" dedi.
Bence, Ankara kartlarını net olarak açıyor. Devlet koridorlarındaki asıl sıkıntıyı ise dilimizin döndüğü kadarıyla şöyle anlatabiliriz;
R. Erdoğan ile Ahmet Davutoğlu'nun olası sıcak gelişmeler konusunda konsept,talep ve tavır farklılıkları.