Hükümet Gezi olaylarından bu yana bankalara düşman kesildi. Faiz lobisi, kan emiciler ve Allah gözlerini doyursun gibi suçlayıcı birçok kelime kullandı. Oysa bankalar, ticari bir müessese olduklarından esas amaçları kâr etmektir.
Elbette kazanılan kârın daha büyüğünü daha fazlasını isteyecekler. Bu konuda bankaları suçlamak yanlış olur.
Başbakan eğer bankaları suçlamak istiyorsa olaya kul hakkı yönünden bakmalı. Tayyip Erdoğan Türkiye’sinde bugün emek hırsızlığı yapılıyor. Bankaların kurduğu düzen tam bir sömürü.
Yüzde 70’ine yakını yabancıların kontrolünde olduğu bankacılık sisteminde bir insan pazarı yaşanıyor. Bu pazarda büyük dramlar ve acılar var.
Bunu maalesef siyasiler görmüyor. Onlar sadece meydanlarda siyasi malzeme olabilecek konulara ilgi gösteriyorlar.
Bir siyasi lider meydanlara çıkıp, “bu yabancı sermayeli bankalar, çalışanlarını sömürüyor” diyebilir mi?
Diyemez! Dediği zaman ona sormazlar mı “her şeye yasa çıkartıyorsun bankalardaki çalışanların haklarını koruyan yasaları neden uygulamıyorsun diye?”
Çalışma Bakanlığı’na bağlı İş Teftiş Kurulu’nun başkan, başkan yardımcısı ve bir avuç kul hakkını arayan insanların başlattığı, bankalardaki çalışma koşullarını inceleme çalışmaları olumlu sonuç verdi. Gecenin geç saatlerine kadar personelini köle gibi çalıştıran bankalar, artık saat 19.00’da sistem kapatıyor.
Bankacılar ilk kez belki de yasal haklarını kullandılar ve evlerine, çoluğuna çocuğuna erken gittiler.
Gittiler de ne oldu?
Bankalar bundan rahatsız oldu. Şimdi akıl almaz yöntemlerle sömürü düzenini sürdürmeye çalışıyorlar.
Şu an için tamamı yabancı kökenli 5 banka, çalışanlarından adeta kölelik muvafakatnamesi aldılar.
“İşverenin gerekli gördüğü zamanlarda fazla çalışmayı ve bunu kendi rızam ile hiçbir ücret talep etmeden yaptığımı beyan ediyorum...”
Bu kölelik muvafakatnamesini Ocak ayının son iş gününe kadar tüm banka çalışanlarına imzalattılar. İmzalamayan kişilerin istifasını istediler.
Şimdi soruyorum:
Çalışma Bakanı:
On binlerce beyaz yakalıya zorla, işten atılma korkusuyla imzalatılan bu muvafakatname suç değil mi? Hangi uluslararası yasalarda böyle bir muvafakatnameye izin var. Türk yasaları da böyle zoraki bir imzayı suç sayıyor. Bunu denetlemek ve vatandaşının hakkını korumak senin görevin değil mi? Çalışma Bakanlığı olarak sadece işverenin mi hakkını korumakla mükellefsiniz?
Fransız:
Kendi ülkesinde batma pozisyonuna düşmesine rağmen Türkiye’deki iştiraki bankadan adeta para basarcasına kâr elde edip keyif çatan Fransız; sen kendi ülkende Avrupa yasalarının hakim olduğu çalışma hayatında tek bir çalışanına bu muvafakatnameyi imzalatabilir misin? İmzalatırsan ne olur? Milyar euroluk cezalarla karşı karşıya kalır mısın? Lütfen bu soruya yanıt ver! Elbette kalırsın. Avrupa bunu suç kabul ediyor. Yapmaya cesaret bile edemezsin. O halde Türkiye’de bunu nasıl yaparsın? Türkiye muz cumhuriyeti mi?
Rus:
Gelelim Ruslara. Türkiye’de maden bulmuşçasına bankacılık sektörüne giren Ruslar, siz ülkenizde böyle bir muvafakatname imzalatabiliyor musunuz? Elbette Rusya’da da yasalara herkes uymak zorundadır. Son 10 yılda Rusya, Putin ile birlikte çalışma hayatı konusunda ciddi adımlar attı. Müşteri memnuniyeti kadar çalışanın memnuniyetine de büyük önem verdiğini bizzat bana söyleyen o başarılı genel müdüre de soruyorum:
Sistemler bizzat sizin talimatınızla akşam 7’de kapanıyor. Peki bazı şubelerinizde yasaları delmek amacıyla personelin, zorla, sabahın 7’sinde ve 8’inde yataklarından kaldırılıp getirildiğinden haberiniz var mı? Bunlar bireysel ihlaller mi?
Yunan:
Ülkesi batık olan bu Yunanlı sermayedarlar acaba ülkemizi ne görüyor? İş Teftiş Kurulu Müfettişleri’nin onca denetim ve uyarılarını hiçe sayan Yunanlı patronlar acaba Yunanistan’da tek bir personelini bankada 1 saat fazla tutabiliyor mu? Dahası onlara köle muamelesi yaparak, yasaları tanımayarak istediği hafta sonu evinden getirttirerek çalıştırabiliyor mu? Bunu yapabiliyorsa Avrupa Birliği gerçekten hiçbir işe yaramayan bir çatıdır. Ayrıca bu banka şubeleri hiç mesai ihlali konusunda denetlendi mi? Denetlendiyse devam etme cesaretini nereden buluyor?
Konuyu işlemeye devam edeceğim. Bu konuda şikâyetlerinizi lütfen yazın.
