Söğüt tiyatrosu...
Osmanlı’nın 700. Yıl kutlamalarıyla popülarite kazanan Osmanlı etkinlikleri arasında devlet erkânının ve siyâsî parti liderlerinin iştirak ettiği tek etkinlik olması bakımından ‘Ertuğrul Gazi’yi anma ve Yörük Şenlikleri’yle her yıl medyanın da ilgisini çeken Söğüt, siyâsî şov için oldukça verimli bir vizyona sâhip.
Boyunlara asılan Yörük şallarıyla renkten renge bürünen devlet erkânı ve siyâsîler, kürsüde attıkları Osmanlı nutuklarının ardından yüzlerinden eksik etmedikleri gülümsemeleriyle vatandaşı selâmlıyorlar ve Yörük çadırlarını ziyâret ediyorlar mâhiyetindekilerle birlikte.
O gün Söğüt’te devlet erkânını ve siyâsîleri görenler bu ülkede yaşanan tek bir probleme bile inanmazlar.
Bu ülkede ciddî bir bölünme tehlikesi olduğuna o gün Söğüt’te inanamazsınız. Ülkenizin bir bölümünde terör örgütü PKK’nın okulları yaktığına, kendi okullarını açtığına, kendi kaymakamlarını tâyin edip altlarına resmî araç(!) tahsis ettiğine inanamazsınız.
Ülkenizde iki yıldır devam eden ve bonzai kıvamında bir uyuşturucudan farkı olmayan ‘açılım süreci’nin, bugün geldiği noktada HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “IŞİD’a karşı ortak ordu kuralım” teklifini seslendirebildiğine inanamazsınız.
Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık’ın Ağrı’daki “Hava Şehitleri Anıtı”nı, “ucube” diye nitelendirerek ve “Bu anıtı yıkacağım, bunu engellemeye kimsenin gücü yetmeyecek” dediğine ve aynı günlerde PKK’lı teröristlerin Ağrı’da Türk Bayrağını indirdiğine ve yaktığına inanamazsınız.
Söğüt’te devlet erkânının attığı ateşli Osmanlı nutuklarını dinledikten sonra, daha birkaç gün evvel Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde PKK’lı teröristlerin, omuzlarında silahları, ellerinde PKK paçavraları ve İmralı’daki binlerce asker, polis, öğretmen ve vatandaşımızın kâtili Apo’nun posterleriyle güpegündüz gösteri yapabildiğine, güvenlik güçlerinin her zaman olduğu gibi yine bu tabloyu ancak seyrettiğine, PKK’lı teröristlerin Ağrı Dağı’nın eteklerinde temsilî bir mezarlık yapıp mezar taşına da “T.C.” yazdığına inanamazsınız.
MİT Müsteşarı’nın İmralı’daki katilin ayağına kadar seferler düzenleyerek gittiğine inanamazsınız Söğüt’teki Osmanlı çadır tiyatrosunu izlerken.
Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nın ‘açılım süreci’ denilen süreçten haberinin bile olmadığına, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in “Kırmızı çizgilerimiz var” dediğinde ise Beşir Atalay’ın eline fırçayı alıp, o kırmızı çizgileri nasıl pembeye boyadığına, “Yol haritamız henüz tamamlanmadı, bittiğinde kurumlarla paylaşacağız” dediğine inanamazsınız.
Söğüt’teki Ertuğrul Gazi’yi anma şenliklerinde Başbakan Davutoğlu, “Cumhuriyetin 100. Yıldönümünde Söğüt’ten bir cihan devleti doğacağına hep birlikte şâhit olacağız” dediğinde bu ülkenin Musul Konsolosluğu’ndan kaçırılan 49 vatandaşımızın aylardır IŞİD denilen örgütün elinde rehine olduğuna, cihan devletinin doğacağını vaat eden Davutoğlu’nun da şu ânda kendisine lûtfedilen Başbakanlık makâmından evvel Dışişleri Bakanlığı makâmında oturduğuna inanamazsınız.
Bu ülke, bölünmenin eşiğine gelmişken, PKK’ya af kapıdayken, özerklik artık rahatça konuşulurken, 30 Mart seçimlerinde Ankara’yı Melik Gökçek’e, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Çankaya’yı Erdoğan’a hediye eden, oy dağılımı haritasında geleneksel oy havzalarından neredeyse tamamen silinen, girdiği 9 seçimi de kaybeden Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Söğüt’te boynunda Yörük şalıyla Ertuğrul Gazi türbesini ziyaret ettiğine inanamazsınız.
Söğüt ‘Ertuğrul Gazi’yi Anma Şenlikleri’ işte böyle bir çadır tiyatrosuna dönüşmüş şenliklerdir.
Türk olmayı özürlü olmak olarak algılayan ve “AKP bizi Türk olmaktan kurtardı” diyen bir siyâsî kadronun ve bu kadro karşısında muhalefet etmeyi Salı günleri grup toplantılarında esip gürlemek zanneden muhalefet kadrolarının Söğüt’te rol aldığı tiyatro işte böyle bir tiyatrodur.
Osmanlı İmparatorluğu’nun doğum yeri olan Söğüt, şimdilerde Türk’ün adının silindiği Türkiye’de utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan yalan söylenen bir filmin artist doluşmuş platosuna dönmüş durumda. O platoda rolleri dağıtan kast ajansının Ankara’daki rolleri de dağıttığından da şüphemiz yok artık.
Kayı Boyu’nun devletten silindiği Ankara’da AKP’ye seçim hediye edenlerin Söğüt’teki görüntüleri çok sevimsiz ve mânidar...