Siyaset tarihinde böylesi görülmedi!
2002'den bu yana hiç olmadığı kadar MHP konuşuluyor. Sebebi malum... Bu ilginin bir benzeri 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşanmış, siyasi partiler, medya, Bahçeli'nin "koalisyon" kararı verip vermeyeceğini merak ediyordu.
Bahçeli, o günlerde, gazete temsilciliklerini gezerek "en çok konuşulan siyasetçi" olmanın tadını çıkarıyordu. Siyah çantalı göndermeler, "Ver Bilal'i, Al Başkanlığı" manşetleri... Bahçeli'nin koalisyon yapıp yapmayacağı, AKP'nin olası erken seçimi durumunda nasıl davranacağı bir türlü kestirilemiyordu. MHP teşkilatları da "Bir bildiği vardır Genel Başkan'ın" demek durumunda kalıyordu.
Oysa, 7 Haziran akşamı seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz, Erdoğan'ın "seçime gidilecek" denildiği biliniyor. Hatta o dönem Erdoğan'ın baskısından kurtulmak isteyen Davutoğlu, koalisyon yapmak istiyordu.
Böyle bir atmosferde, AKP'nin Meclis Başkanı adayı MHP'nin desteğiyle başkan seçildi. Sonrasında MHP üzerindeki hava, hızlı bir şekilde AKP'ye kaydı. Fısıltı gazetesi alttan alta "Koalisyon olursa kaos olacak, ekonomi kötüye gidecek" mesajını yaymaya başlamış, sıcak para akışı durma noktasına gelmiş, terör azmıştı. Bahçeli ise olabildiğince geri planda kalmayı tercih ediyordu.
Son haftalara girildiğinde ise yandaş medya MHP'yi hedef almaya başladı, Bahçeli yönetimine ağır eleştiriler getirildi. Bahçeli'ye "Mister No" denilirken kendisi de "Hayırda hayır vardır" diyerek bu düşüncelere katıldı. Ancak Bahçeli'nin herhangi bir planı yoktu. 7 Haziran öncesindeki miting performansının 10'da birini bile sergilemedi.
Böyle bir atmosferde 1 Kasım seçimlerine gidildi. MHP ağır bir hezimet yaşadı. Bahçeli gündemden düştü, medya yer vermez oldu.
***
1 Kasım seçimleri sonrasında MHP'de tepkiler en üst noktaya ulaştı. Genel Başkan adayları tabanın büyük desteğiyle dolu dizgin bir şekilde yola çıkınca, Bahçeli yine gündeme gelmeye başladı. Ancak tam da bu sırada iktidarın tezlerini söylem haline getirmeye başladı. Genel Merkez yöneticileri, Atatürk'e hakaret eden gazetelere manşetten röportaj verip, dava arkadaşlarına demediklerini bırakmadılar.
Ne zamanki MHP'de değişim hareketi büyüdü o andan itibaren yandaş medyada Bahçeli hakkında tek bir olumsuz haber, köşe yazısı çıkmadı. Bırakın olumsuzluğu, Bahçeli'yi övmeyen yandaş kalmadı. Halbuki aynı kalemler, 1 Kasım seçimleri öncesinde Bahçeli'ye demediklerini bırakmıyorlardı.
***
15 Temmuz'da FETÖ'cü darbe girişimi yaşandı. Bahçeli ilk günlerdeki tavrıyla dikkat çekti. Yenikapı'daki konuşması taraflı tarafsız alkışlandı.
Sonrasında Bahçeli yine gündemden düştü. Basın ve yandaşlar unuttu derken hiç kimsenin beklemediği bir anda, Bahçeli'den başkanlık çıkışı geldi. Bu sefer potaya doğrudan hükümet de girdi. Yandaşların günlük bülten haline gelen güzellemeleri, Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım'a verilen desteği geçti.
Siyasi etik!
Bahçeli'nin "Başkanlık" açıklamasıyla birlikte hükümetten öyle yorumlar geliyor ki hepsi "siyasette etik" tezlerine konu olabilecek türden...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Ben buradan Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum. Siyasi partiler doğruda bütünleşmeli..."
Başbakan Binali Yıldırım: "MHP'nin görüşü fevkalade isabetli. Bahçeli ne diyorsa o olur..."
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: "Bahçeli'nin tutarlı açıklamaları devam ediyor. Başından beri de böyle oldu..."
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak: "Sayın Bahçeli'nin söylemi çok önemlidir, çok olumlu buluyorum..."
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak: "Bahçeli, yıllardır bizim söylediklerimizi söylüyor. Bahçeli'nin sözleri demokrasimiz için çok önemli, kendisini çok samimi buluyorum..."
AKP Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık: "Bahçeli'nin sözü muteberdir, bazı genel başkanlar gibi kıvırdığı görülmemiştir..."
AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli: "Bahçeli'nin desteğiyle 330'u buluruz..."
AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu: "Devlet Bey oyun içinde oyun yapmaz. Bu yaptıkları MHP'ye artı değer olarak döner..."
Son iki haftada 300'ün üzerinde yandaş köşe yazısıyla Bahçeli'ye güzellemeler yapılır, hükümetten övgü üzerine övgü gelirken, Balgat'ta herhangi bir rahatsızlık hissedilmiyor.
Ayrıca, Türk siyasi tarihinde; farklı görüşteki kişiler, partiler tarafından bu kadar övgü alan başka bir siyasetçi olmamıştır!