Siyaset kilitlendi...

1 Kasım seçimleri için, 8 Haziran'dan 4 Eylül'e kadar değişik kamuoyu araştırma kuruluşu tarafından 20 araştırma yapıldı. Bunlardan 6 tanesi de milletvekili sayısını tahmin eden araştırma yayınladı. Bu kamuoyu araştırmalarının ortalamasına göre, oy oranları ve milletvekili sayıları hesaplandığında, seçimlerin yenilenmesi mevcut siyasi tabloyu değiştirmiyor... Zaman ve kaynak kaybına neden oluyor.

1) Yayınlanan 20 kamuoyu araştırması içinde, IPSOS seçimin ertesi günü, 8 Haziran'da bir araştırma yayınladı. Bu araştırma, hem seçimin ertesi gününde yayınlandığı için güven vermiyor, hem de sonuçları diğerlerinden fazla ayrışıyor. IPSOS, 8 Haziran'da AKP'yi diğerlerine göre en yüksek yüzde 45, buna karşılık da CHP'yi de yine diğerlerine göre en düşük yüzde 25 olarak gösterdi. Bütün bu nedenlerle ortalamaya katılmadı. Kalan 19 kamuoyu araştırmasının ortalama sonuçları aşağıdaki tabloda yer almıştır.

1-132.jpg

2) Bu kamuoyu yoklamalarının sonuçları 1 Kasım'a kadar değişebilir. Hatta 7 Haziran seçimlerine göre daha fazla değişme potansiyeli vardır. Ekonomideki sorunlar ve gelişmeler, terörün yönü, AKP içindeki gruplaşma ve bunların göstereceği tavır, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan tepkilerde artış veya azalış, 1 Kasım seçim sonuçlarını etkileyecek faktörlerdir.

Ayrıca siyasi partilerin barajın altında kalan diğer partilerle anlaşmaları da sonucu etkiler.

3) Bugünkü araştırma sonuçlarına göre, 1 Kasım'da siyasi partilerin oy oranlarında fazla bir değişme görünmüyor.

Genel seçimlerde, seçim harcamalarının artması toplam talebi artırıyor. Ekonomide canlanma meydana geliyor. Ne var ki yaşamakta olduğumuz siyasi sorunlar, terör ortamı ve sermaye çıkışı, seçim maliyetlerini artırıyor.

Ayrıca demokrasi yara alıyor. Çünkü halk yüzde 60 oyla muhalefete görev verdi. Buna rağmen koalisyon kurulamadı. AKP zımni olarak ''bize vermezseniz, sosyal huzurunuz bozulur'' şeklinde toplumu tehdit ediyor. Bu tehditler artarsa, AKP'ye karşı tepkiler de artar.

4) Cumhurbaşkanının özel durumu var. Tarafsız olmasını bizzat AKP içinden isteyenler de var. Eğer tarafsız olmazsa, Cumhurbaşkanlığı makamı yıpranır. AKP için siyasi maliyet çıkar.

5) Terörün yönü, seçim sonuçlarını farklı etkileyebilir. Toplumda terörün yeniden hortlamasını seçim sonuçlarına bağlayanlar var.

6) CHP, terör karşısında olduğunu daha net bir şekilde açıklamalıdır. Söz gelimi sosyal medyada ''CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun Cizre'de görev yapan polisler hakkında suç duyurusunda bulunması'' partiye karşı tepki oluşturmaktadır. Bu gibilerin aday yapılması, CHP'nin koalisyon görüşmelerinde kazandığı prestiji zedeleyecektir...

Sonuç: Eğer koalisyon kurulsaydı, Türkiye bütün bu sorunları yaşamayacak ve bütün bu maliyetlere katlanmamış olacaktı.

Yazarın Diğer Yazıları