Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile siyaset yapan "Ülkücü" kimliği ile AKP''de milletvekili ve genel başkan yardımcılığı yapan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Cumhur İttifakı''nı, "İçi boş, menfaatçi ve hangi değere inandığı bile belli olmayan bir yapı" olarak değerlendirdi.
Özdağ, "Milliyetçilik, Ülkücülük, MHP, AKP ve Cumhur İttifakı" konusunda sorularımı yanıtladı.
- Soru: Cumhur İttifakı''nı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özdağ; "Cumhur İttifakı ile oluşturulan sözde birlik, aynen 80 darbesi sonrası devlet eliyle oluşturulan yapay Türk İslam sentezci içi boşaltılmış milliyetçilik ve İslam anlayışının bir benzeridir. O zaman resmî bir görüş olarak uygulanan bu pratik bugün de Cumhur İttifakı ile kendine yeni bir mecra bulmuştur.
Bu yapının tek farkı daha çıkarcı ve oportünist olmasıdır.
Tabii bir de ''parti devleti'' olmanın verdiği güç ve imkân ile şimdilik iktidarda kalmaktalar.
Esasen birçok benzemez yapının belli menfaatlerde buluşması memleket için ciddi bir beka sorunu da oluşturmaktadır.
Bu birliktelik tarihsel bir sentezden ziyade dönemsel bir çıkar iş birliğine dayanmaktadır.
Cumhur İttifakı''nın mevcut durumu için söylemem gerekirse, içi boş, menfaatçi ve hangi değere inandığı bile belli olmayan bir yapıdır."
- Soru: Milliyetçilik ve ülkücülük kavramından uzaklar mı?
Özdağ; "Onlar milliyetçilik kavramının içini boşaltıp ithal ve dikte ettirilmiş emperyalistlere hizmet etmektedir.
Devamlı surette yerli-millî söylemlerine ortak olmayanlara vatan hainliği damgasının vurulması marazi bir ruh halini yansıtmaktadır.
Cumhur İttifakı''nın içinde yer alan MHP, milliyetçilik ve ülkücülük kavramının tek sahibi olduğunu sanmaktadır.
''Küçük olsun benim olsun'' mantığı ile hareket eden, liyakat ve ehliyeti öncelemeyen her yapı küçüktür, küçüldükçe de müntesiplerini kaybeder.
Ülkücülük, kısır siyasi çekişmeler ve cüce siyasetçiler eliyle iğdiş edilmeye, zaman zaman da maalesef iyileri tenzih ederim ama pazarlanmaya çalışılmıştır.
Ülkücülük ahlakçılıktır, vatan millet sevgisidir, ülke ve millet menfaatlerini her şeyin önüne almaktır.
Ülkücülük Bahçeli''ye tabi olmak değildir."
- Soru: MHP''nin cumhurbaşkanı adayı çıkartmayıp AKP adayını desteklemesi ve devleti yönetmeye talip olmamasını nasıl yorumluyorsunuz?
Özdağ; "MHP''nin AKP''ye eklemlenmesi ile ülkücü hareket içindeki kafa karışıklığı ve kimlik krizini daha da derinleştirdi.
Birçok ülkücü, ''biz gerçekten neyiz'' sorusunu kendi kendine soruyor. Özellikle parti mensubiyeti ile sınırlı bir ülkücülük ve milliyetçilik anlayışı yoğun bir şekilde sorgulanıyor.
Gençlerin kimi ''Alparslan Türkeş''in askerleriyiz'' kimi ''İslam''ın askeriyiz'' diye bağırıyor.
Ülkücülük hesapsız, beklentisiz bir davanın peşinde koşmak değildir.
AKP şemsiyesi altında ülkücülük yapılamaz.
Milliyetçiliği ayaklar altına alanlar, kendi şemsiyeleri altında milliyetçilik yaptırır mı?
Daha kötüsü binlerce şehide, gaziye, sakata, hastaya rağmen ''sistemin değnekçisi'' olmak teslimiyetçilik.
Kullandığınız değnek döner dolaşır sizi vurur. Siz dövüşürsünüz başkaları iktidar olur.
Değnekçinin iktidar diye bir hedefi olmaz, başkalarının iktidarına payanda olur.
Ölenler, mahpus damına düşenler, vuranlar, vurulanlar devleti yönetmiyor.
Evinde oturup onun bunun imanını ölçen, elini sıcaktan soğuğa sokmayanlar ülkeyi yönetiyor.
Ülkücü hareket hep vatan nöbetinde kaldılar. Onlar nöbet tuttu, bazıları da milletin malını çalarak onların üzerinden saltanat sürdü."
- Soru: MHP gelecekte iktidar olamaz mı?
Özdağ; "Bu kafa ile bir hareket bin yıl geçse iktidar olamaz.
Zaten iktidar olmasın, muktedirlerin saltanat arabalarında bekçilik yapsın diye emir komuta zinciriyle zihinlerinden esir alındılar.
''Lider eleştirilmez'' yalanı ile konuşamaz, düşünemez hale getirildiler.
Ülkeyi yönetmeye odaklanmadılar.
Kontrol dışına çıkanları hain ilan ederek etkisizleştirdiler.
İktidara talip olmamayı vatanseverlik diye takdim edip uyutuldular.
Yeni kavgalara, yeni düşmanlara yönlendirilerek devlete talip olmaktan uzaklaştırıldılar."
