"Musul'dan Türk askeri  çekiliyor mu, çekilmiyor mu?" diye gündemi kovalarken, irfan ordumuzun  kendi topraklarımızdan, egemenlik sahamızdan   geri çekildiğini öğrenerek şok olduk!..

Eğitim Bakanlığı cep telefonlarına yolladığı kısa mesajla  Cizre ve Silopi'deki  öğretmenlerimizi geri çekti. Hem de her defasında olduğu gibi  yine milletin aklıyla alay edildi; "hizmet içi eğitim" bahane gösterildi. Ardından  Şırnak Valisi Ali İhsan Su, Cizre ve Silopi ilçelerinde  dün  saat 23.00'den  itibaren ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini açıkladı.

İrfan ordumuzun yılmaz savaşçıları vefakar ve de cefakar öğretmenlerimizin cep telefonlarına gönderilen "görev yerlerinizi terk edin" anlamındaki  kısa mesaj öncesinde Şırnak Valiliği'nde hafta sonu çok önemli  toplantılar  gerçekleştirildi. Toplantılar, Ankara'dan gelen yetkililerle çok üst seviyede yapıldı. Genelkurmay, Kara Kuvvetleri'nden Generaller, Emniyet  Genel Müdürlüğü'nden üst düzey bürokratlar ve Van'daki Kolordunun komutanı ile yapılacak operasyonlar enine boyuna değerlendirildi. Aralık 15'ten itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ile birlikte  operasyonlar yapma kararı alındı. Bölgedeki güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, önce hem Silopi hem Cizre'de eş zamanlı operasyonlar yapılması düşünüldü sonra vazgeçildi. Yapılan plana göre, sokağa çıkma yasağı 1 ay sürebilir. Genelkurmaydan toplantıya katılan bir yetkili "2-3 ay bile sürmesi gerekebilir  sokağa çıkma yasağı" diye görüş belirtmiş. Şırnak'taki güvenlik zirvesini en can alıcı bölümü ise (bence)  Ankara'dan katılan hukukçu askerlerin yaptığı uyarı. Askeri yetkililer, "karar vericilerin" geçmişteki uygulama ve tutumlarını da  hatırlatarak, sokağa çıkma yasağı ve operasyonlarda meydana gelebilecek olaylardan ötürü  operasyonlara katılanların ileride yargılanabileceğini, sokağa çıkma yasaklarının anayasal alt yapısı olmadığını ileri sürmüşler.Şırnak zirvesinde  yapılan planlamaların ardından son karar Ankara'ya bırakılırken İdil'de  sokağa çıkma yasağı ile birlikte operasyon kapsamına alındı.

YENİÇAĞ'ın ulaştığı güvenlik kaynaklarına göre; "Şu an Silopi'de durum çok vahim. YDG-H ilce merkezinde 2 güzergah haricinde her yere hakim.. Cizre'de zaten çok geniş bir alanda hakimiyetleri var".

Gelişmeler çok hızlı ve sıcak. Belki, yazının bazı satırları sizlere ulaşıncaya kadar eskiyecek. Fakat  bazı hususları da hatırlatmak isterim. Üşenmeyip, YENİÇAĞ'ın arşivine bir bakın. Terör bölgesinin yanı sıra  Şırnak-Cizre-Silopi özelinde neler yazmışız neler... 15 Ocak'ta 2015'de TSK'nın Şırnak operasyon talebine Valiliğin verdiği ret cevabını nedenleri ile kaleme almışız. 1 Eylül 2015 tarihli yazımızdan ise özet bir alıntı;

"Ankara'da hazırlanan son istihbarat raporlarında, PKK'nın geniş tabana sahip olduğu ilçeleri kanton ilan edilecek yerler olarak belirlediği ve genel seçimler (7 Haziran) sonrası silahlı eylemleri bu ilçelerde yoğunlaştırdığı yönünde bilgiler yerinde duruyor. Raporlarda, bölücü örgütün ilk aşama olarak Diyarbakır'ın Lice, Şırnak'ın Cizre-Silopi, Hakkâri'nin Yüksekova ve Ağrı'nın Doğubayazıt ilçelerinde kantonlar ilan edeceği bilgisi yer aldı. Söz konusu ilçelerin seçiminde Suriye'deki kantonların belirlenmesinde de esas alınan nüfus yoğunluğu, ilçedeki PKK tabanı ve eylem yoğunluğu, ilçenin çevre il ve ilçeler için merkez işlevini görebilecek olması hususlarına dikkat edildiği belirtildi. 7 Haziran'dan sonra meydana gelen eylemlerin yarıya yakınının kanton ilan edilecek ilçelerde gerçekleştirildiği vurgulandı. Temmuz sonu itibarıyla meydana gelen yaklaşık 500 silahlı ve bombalı eylemin 200'ünün bu bölgelerde gerçekleştiği ifade edildi. Raporda ayrıca, terör örgütü PKK'nın 2014 yılının başından itibaren bu ilçelere özellikle yoğunlaştığı ifade edildi. Buna göre; Kandil'den 2014 yılı başlarında iletilen bir talimatta bütün bölgede özerklik faaliyetlerinin devam etmesi gerektiği ancak Hakkâri Merkez, Yüksekova, Şemdinli, Şırnak Cizre, Silopi, Mardin Nusaybin, Kızıltepe, Ağrı Doğubayazıt, Şanlıurfa Suruç, Diyarbakır Silvan ve Lice ilçelerinin pilot bölgeler olarak seçildiği vurgulandı."

Bunlar sadece  çok yakın tarihli arşivimizden 2 alıntı!..

İşin en ilginç yanlarından biri de; bu köşenin yazarı hala  benzeri  yazdıklarından dolayı savcılara ifade veriyor.

Şırnak'taki çok vahim durumdan devam edelim;

Cizre'de 2 MİT personelinin PKK terör örgütü tarafından kaçırıldığı iddiaları yeri göğü inletiyor.

 Kaçırıldığı iddia edilen MİT mensuplarının Kandil'e götürülmek istendiği konuşuluyor.

Kaçırılan MİT'çilerin terörist başı Öcalan'ın şartlarının iyileştirilmesi için pazarlık unsuru olarak kullanılacağı iddialar arasında.

Hakan Fidan'ın kaçırılan MİT mensupları için devreye girdiği aracılar ile serbest bıraktırmak istediği ancak başarılı olamadığı ileri sürülüyor.

Can sıkıcı iddialar ve de duyumlar ortalığı kasıp kavururken  Külliyenin arka bahçesinde Büyükelçi kararnamesi krizi konuşuluyor !..

Ha bu arada!.. Tekrar İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Efkan Ala, mini (!) bir Valiler kararnamesi hazırladı. "Çift başlılık"tan kaynaklanan sıkıntı aşılırsa; Valiler kararnamesi eli kulağında!..