Şiddetle mücadele değil; kadına şiddet günüdür
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1999 yılında 25 Kasım olarak ilan edildi.
Üyesi olduğum "Ortak Akıl Politika Geliştirme Derneği" bu önemli günün kabulüne neden olan olayı yaptığı açıklamada şöyle özetledi:
"Dominik Cumhuriyeti''nde ülkeyi diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo''nun uygulamalarına "Mirabal Kardeşler" yaptığı eylemlerle tepki gösterirler.
Trujillo diktatörlük karşıtı üç kız kardeş hakkında şu açıklamayı yapar:
''Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler.''
25 Kasım 1960 günü üç kız kardeş polisler tarafından dövülerek öldürülür.
Ciddi bir problem olarak karşımıza çıkan kadına yönelik şiddet sorunsalının, İstanbul Sözleşmesi''nden çekilme kararı alınması ile uluslararası sözleşmelerin sağlıklı uygulanmaması gibi olumsuz şartlardan dolayı giderek çözümsüzlüğe sürüklendiğini görüyoruz.
Ülkemiz, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre %38 ile kadına yönelik şiddetin en yüksek olduğu ülke olarak yer alıyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu''nun raporlarında;
-2021 yılında 280 kadın cinayetinin işlendiği ve 217 şüpheli kadın ölümünün gerçekleştiği,
-2022 Ocak ayından Ekim ayına kadar 246 kadın cinayetinin işlendiği, 186 kadının da şaibeli bir şekilde öldürüldüğü yer alıyor.
''Ne yapılmalı?''
Bu sorunun cevabının da aslında bir o kadar net olduğunu görüyoruz:
-İstanbul Sözleşmesi''nden çekilme kararının iptal edilmesi,
-Uluslararası sözleşmelere şeklen değil, her aşamada birebir uyulması,
-İlgili bakanlıklarca yapılan iş birliği protokollerinin tüm maddelerinin eksiksiz yerine getirilmesi,
-Şiddet ve cinayetlere karşı caydırıcı cezaların verilmesi ve uygulanması,
-Şiddet uygulayan ve cinayet işleyenlerin toplum ve kamu nezdinde ifşa edilmesi konusunda ortak hareket edilmesi,
-Geçmişten gelen esas kültürümüzde ''kadının yeri'' konusunda aydınlatıcı çalışmalar yapılması,
-Medya vb. kamuoyuna yön veren kurum ve kişilerce ''kadına yönelik şiddet ve sonuçları'' konusunda farkındalık yaratan açıklamalar yapılması,
-Kadınların birçok alanda aktif olarak yer almasını sağlayacak politikalar oluşturulması,
-Kadınların eğitimlerinin arttırılması ve evden de kalkınmaya katılmalarının sağlanması…
Ülkemizde kadına yönelik şiddetin azaltılarak zamanla ortadan kaldırılması mümkün olacaktır."
Değerli okurlarım,
25 Kasım kadın, erkek toplumun çok geniş kesiminin desteklediği onurlu ve anlamlı buluşma adıdır:
-Kadına Şiddetle Mücadele günü…
AKP iktidarı da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bu önemli günü çeşitli illerde gördük ki şöyle kutluyor:
-Kadına Şiddet günü
Sözde toplantı ve açıklamalarında kadına yönelik açıklamalarında süslü kelimeler kullanan Recep Tayyip Erdoğan, yardımcısı Fuat Oktay ve bakanlarının yaptığı en önemli şey şudur;
-Kadın cinayetleri davalarının takipçisiyiz…
İktidar olmak muktedir olmaktır ki yapmanız gereken sadece bu değildir, göreviniz,
-Kadın cinayetlerini önleyecek önlemler almaktır…
Değerli okurlarım,
Hürriyet''in Yunanistan temsilcisi Yorgo Kırbaki çok önemli bilgileri şöyle ortaya koydu:
"ABD Savunma Bakanlığı, İHA''ların Larisa''daki Yunan hava üssünde konuşlanmasına imkân sağlayan altyapı tesisleri için 33 milyon dolar harcadı.
Yunan medyası, ''Larisa''da yeni bir ABD üssü kuruluyor'' diyerek duyurdu.
Yunan Genelkurmay Başkanlığı 8 adet MQ-9 Reaper tipi İHA''nın 12 Kasım''dan itibaren, Larisa''daki Yunan hava üssünde bulunduklarını belirtti.
Yunanistan''ın da aynı tip 3 adet İHA satın almayı planladığını da belirten Ta Nea, ''MQ-9 Reaper''lar Türklerin Bayraktar TB2''lerinden daha uzun süre havada kalabiliyor. Menzili 1850 kilometre olan bu Amerikan İHA''ları, Karadeniz''e kıyısı bulunan NATO ülkelerinin yanı sıra, Ege ve Doğu Akdeniz''i de izleyebilir'' ifadesini kullandı."
Değerli okurlarım,
"Ortak Akıl Politika Geliştirme Derneği" Genel Sekreteri eski diplomat Dr. Hakan Akbulut bu konuda sosyal medya hesabından çok çarpıcı sorular sordu:
-"ABD, İncirlik''ten vaz mı geçiyor?
-Larisa hava üssü ABD''nin bölgedeki yeni gözü kulağı mı olacak?
-ABD, Türkiye''nin elindeki kozu boşa çıkartma çabasında mı?
-ABD''nin bölgeye yönelik planlarını mevcut siyasi irade iyi okuyabiliyor mu?"
Düsseldorf''ta olan Hakan Akbulut''u arayarak bu soruları çerçevesinde Amerika-Türkiye ilişkilerini sordum.
Akbulut dedi ki;
"Yunanistan ve Amerika arasında artan askerî ilişkiler, Dedeağaç''ta askerî üs, Yunanistan''a 1.8 milyar dolar askerî yardımdan sonra yeni bir gelişmeyi gündeme getirdi, Larisa''ya 8 ABD İHA''sı yerleştirildi.
Bu ABD''nin Rusya ile artan yakınlaşmasına yönelik bölgede yeni bir ''göz ve kulak'' arayışı anlamına mı geliyor? İncirlik''e alternatif mi aranıyor?
Hatırlanacağı üzerine 2018''de, Yunanistan Savunma Bakanı o dönemde Amerikalı meslektaşı Mattis''e, Girit''teki Suda üssünün ABD için İncirlik üssüne alternatif olabileceğini teklif etmişti.
Yunanistan NATO''yu baypas ederek sözde savunma, gerçekte askerî güç artırma çabalarına doğrudan ABD ile devam etmek istiyor.
Türkiye ve mevcut siyasi irade bu oyunu bozacak çok yönlü çalışmaları ivedilikle hayata geçirmelidir.
Türkiye; Amerika''da askerî lobi girişimlerinden, NATO platformlarında Yunanistan''ın gerçek amacının ortaya konulmasına kadar bir dizi adımlar atılmalıdır…"
Artık kabul edilsin ki;
-Amerika, Türkiye''nin müttefiki değildir...