Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Adnan İSLAMOĞULLARI
Adnan İSLAMOĞULLARI

Şerefsizlik, resmî gazetede yayınlanarak şerefsizlik olmaktan çıkacak!

2011 seçimleri öncesinde ‘Oslo Görüşmeleri’nin basına sızmasıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelik, “Terör örgütü PKK ile görüştükleri ve pazarlıklar yaptıkları” için ağır eleştiriler yöneltmişler ve Başbakan Erdoğan seçim meydanlarında bu eleştirilere misliyle karşılık vermiş ve oldukça iddialı cümleler kurmuştu. Kurduğu cümleler insanlığın müşterek değerleri olan ‘şeref ve namus’ kavramları üzerine oturuyordu, Başbakan:
“Dört kez bunlarla bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını her yerde vereceklerdir... Biz bugüne kadar AKP hükümeti olarak terör örgütüyle hiçbir zaman masaya oturmadık, hiçbir zaman da oturmayacağız...” dedi.
Aynı eleştirilere Bülent Arınç’ın Manisa’dan verdiği cevap da yine ‘namussuzluk ve ahlâksızlık’ kavramları üzerine oturuyordu, Arınç: “Biz terör örgütüyle oturup pazarlık yapacak namussuz ve ahlaksızlardan değiliz” diyordu.
Oslo’da MİT ve PKK arasındaki görüşmeler iktidar tarafından reddedildikçe konu hakkındaki spekülasyonlar artıyordu. Nihâyetinde görüşmelerin zabıtları ve kasetleri yayınlanınca Selahattin Demirtaş, “Demek ki kamuoyunda kıyamet kopmuyormuş, teröristle masaya oturulmaz afra tafralarının gereği yokmuş” diyerek HDP-PKK tarafı adına AKP’nin görüşmeleri gizleme ve inkâr etme gayretini alaya alıyor ve ‘Oslo Görüşmeleri’ni ifşâ ediyordu.
Aradan 3 yıl geçti ve derelerin altından çok bulanık su aktı...
Başbakan, “Terör örgütüyle biz görüşmeyiz, devlet görüşür” dedi.
Beşir Atalay, “İster kabul edin, ister etmeyin APO Kürtlerin önderidir” dedi.
Bülent Arınç, “Dağa çıkışlar eskiye oranla daha nitelikli hâl aldı” dedi.

***

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ilk turda seçilemeyeceği hemen hemen kesinleşen Başbakan Erdoğan, şapkasında sakladığı tavşanları da çıkarmaya başladı ve Kürt oylarının kendisi için ne denli stratejik olduğunu bildiğinden ‘açılım süreci’ne hız verdi.
Terörle etkin mücadele kapsamında hazırlanan 6 maddelik kanun tasarısı Meclis Başkanlığı’na sunuldu ve hükümetin, ‘çözüm süreci’ ve ‘açılım süreci’ adını verdiği terörle mücadele programı yasal bir düzenlemeye dönüştürüldü.
İmralı’daki ‘bebek katili’ durumu ‘tarihî karar’ olarak niteledi.
’Açılım süreci’nin son geldiği noktada PKK, Güneydoğu’da yol kesip kimlik kontrolleri yapsa da, aynı süreç içinde 30 yıldır hayatlarını PKK ile mücâdeleye adamış 8 korucumuzu infaz etse de, her gün Türkiye Cumhuriyeti devletini tehdit etse ve şantaj yapsa da, ‘öz savunma birlikleri’ adı altında bölgede asâyişi kontrol etse de, askerî birliğimizin bahçesindeki bayrağımızı gönderden indirse de, hâlâ ellerinde rehin olarak tuttuğu askerimiz bulunsa da, Kandil’den Duran Kalkan, “İmralı ile Kandil’den gelecek heyetin de rahatlıkla görüşebiliyor olması lazım” deme cesâretini gösterse de Başbakan ve Hükümet üyeleri rahatlıkla ‘kardeşlik ve barış’tan söz edebilmekte ve PKK’ya ne istiyorsa vermekte cömertliklerini
sürdürmekteler.
Tasarının UYGULAMA, İZLEME VE KOORDİNASYON başlığı altındaki MADDE 2- 1-(1)de yer alan ifâde, önemli bir ‘şeref’ problemini, önemli bir ‘ahlâk’ problemini, önemli bir ‘nâmus’ problemini de hâl yoluna koyuyor:
“Gerekli görülmesi halinde, yurt içindeki ve yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşları görevlendirir.”
Bu ifâde TBMM’de onaylanıp Resmî Gazete’de de yayınlandıktan sonra artık bu konuda daha evvel söylenmiş iddialı sözler hükmünü kaybedecek, daha evvel verilmiş sözler kadük kalacak.
“Terör örgütüyle görüşen şerefsizdir, namussuzdur, ahlâksızdır” gibi oldukça ağır müeyyidelerle kendisini bağlayan siyâsîler, bu bağlarından kurtulup şereflerini, nâmuslarını ve ahlâklarını kurtaracaklar ve artık aramızda şerefli, nâmuslu ve ahlâklı insanlar olarak yaşayabileceklerdir.
Resmi Gazete, şerefin, haysiyetin, nâmusun ve ahlâkın yegâne tescil makâmıdır.
Resmi Gazete’de onaylanan bir şeref, namus ve ahlâk tartışılmaz, tartışılması teklif dahi edilemez.

Yazarın Diğer Yazıları