Şanlıurfa mı gösterecekti Beşiktaş'a bunu
Beşiktaş''a gelen teknik direktörlerin Necip takıntısını anlayamıyorum.
Kişiliğine bir şey dediğim yok. Efendi adam. Hoş insan.
Ama Beşiktaş''ın futbolcusu değil. Bunu nasıl göremiyorlar; inanamıyorum.
Onun için diyorum işte "Sen de mi Şenol hoca?" diye. Ne gördün de şırrak diye stopere koydun onu? Cevap arıyorum; bulamıyorum.
Yanında da Emrecan.
Beşiktaş güle oynaya yener 2. lig takımı Şanlıurfaspor''u derken al sana heyecan!
Bir de kalede Ersin. Şanlıurfa böyle bir kurulumu nasıl geri çevirsin.
İki stoperin yerleşim hataları, müdahalede kararsız kalmaları birbirinin kopyası iki gol. Daha ilk 15 dakikada. Golleri atan Kemal Rüzgar. Tribünler şoktan çıktıktan sonra topluca bağırdılar:
"Üç üç üç!"
Sahadaki futbolcu için bunu kaldırmak ne güç!
Bir de her topu alana ıslıklar. Dele Alli''yi yuhalamalar.
Şenol Güneş hemen harekete geçti. Dele Alli''yi herhalde daha fazla yuhalanmasın diye oyundan aldı. Bir de 40 yaşın doğal sonucu olarak çabukluğunu kaybeden, bu nedenle top da kaybeden Atiba''yı çıkardı. Enteresandır; Necip yine kaldı! Bu kez de orta sahaya geçti. Çünkü oyuna Tayyip Talha girdi; stoper olarak. Bir de Gedson Fernandes.
Beşiktaş biraz toparlanır gibi oldu ama tam toparlanana kadar ilk yarı bitti, gitti.
İkinci yarıda bu kez Weghorst''u da soktu oyuna Güneş. Çok ilginçtir; Necip yine kaldı. Bu kez çıkan Salih''ti.
Oyun doğal olarak artık tek kaleye dönmüştü. Şanlıurfa da kendi yarı alanına çekildi, arada kontratakla çıkmayı da unutmadı tabi.
59''da da Muleka''nın yerine N''Koudou girdi Beşiktaş''ta. Cenk''in Weghorst''la birlikte çift santrfor yaptı.
Artık topuyla tüfeğiyle hücum emri vermişti Şenol hoca.
Her şeye rağmen sahada kalan Necip, 61''de öyle girdi ki topa... Mehmet Yiğit neredeyse sakatlanacaktı. Ama hakem sarı kartı Mehmet Yiğit''e gösterdi. İşte bu çok enteresan geldi bana.
67''de Beşiktaş''ı umutlandıran gol geldi. N''Koudou''nun pasıyla ceza alanında buluşan Cenk Tosun''un sert şutunda defansa da çarpan top ağlarla buluştu: 1-2.
Artık iyice yükleniyordu Beşiktaş ideale yakına dönen kadrosuyla.
69''da da beraberlik golü geldi yine Cenk Tosun''la...
Cenk Tosun çizgiden santrfora geçince neler yapabileceğini böylece 2 dakikada göstermiş oldu.
73''te de N''Koudou hızla ceza alanına girdi ve nefis vurdu: 3-2.
N''Koudou''ya pası veren de Cenk Tosun''du.
85''te de Rosier''in pasıyla buluşan Weghorst ceza sahası dışından güzel bir vuruşla durumu 4-2 yaptı.
Beşiktaş kabustan uyandı, Şanlıurfa''yı eledi. Ziraat Türkiye Kupası''nda son 16 turuna kaldı.
Peki niçin böyle oldu. Neden kabus gördü önce? 2-0 yenik duruma düşmek olur mu? Rakip Şanlıurfa''ydı. Ya daha güçlü bir ekip olsaydı? 2-0''dan dönebilecek miydi geriye?
Şenol hoca yanlış kadroyla başladı maça. Bu da heyecanın artması, tribünlerin gerilmesi,
futbolcuların ıslıklanması olarak döndü geriye.
O da biliyordu bence bu onbirin yanlış olduğunu. Herhalde "Neden oynamıyoruz" diye bazılarında soru işaretlerinin kalmamasını istedi.
Yaptığı yerinde değişiklikler zaten futbol bilgisinin kanıtıdıydı.
Peki o zaman neden böyle oldu derseniz...
Ne maçı olursa olsun. İster lig, ister kupa, ister gazozuna...
Rakip kim olursa olsun. İster Barcelona, ister Fenerbahçe, ister Şanlıurfa.
Her maça aynı ciddiyetle çıkacaksın. Her maça en iyi oyuncularınla başlayacaksın. Mevkisindeki oyuncuları kullanacaksın. Macera aramayacaksın.
Sonra böyle ders verirler işte adama.
Beşiktaş ders alınırken elenecekti az daha. Elenseydi bu maç yıllarca unutulmazdı.
Elenmesine rağmen helal olsun Şanlıurfa''ya.
Umutlandı 2-0 olunca. Ama yıldızlar girince oyuna yapacak fazla bir şeyi kalmadı.