Şehit ağabeyi Yarbay'ın sorusu...
Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi Ayvalık Köyü'nde Jandarma Karakolu'na yapılan saldırıda Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan şehit oldu... Osmaniye'deki cenâze töreninde Yüzbaşı Ali Alkan'ın ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan'ın sorusu, 'çözüm süreci' denilen ihânetin, şehit yüzbaşının bayrağa sarılı tabutundaki iflâsının beyânı ve tüm şehit yakınlarının yüzlerindeki devletten utancın ifâdesiydi.
Şehit ağabeyi Mehmet Alkan kardeşinin 'bir Anadolu büyüklüğündeki musallâ taşı'nın üzerinde duran tabutuna sarılarak "Aliiimmm... Alimmm.." diye feryâd ettikten sonra, "Burada vatan evlâdı, 32 yaşında, daha vatanına, sevdiklerine, dünyaya doymadı. Bunun kâtili kim, bunun sebebi kim, düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonuna kadar savaş diyor. Kendileri gitsin savaşsın" dedi..
Bu sözleri Yarbay rütbesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir rütbeli mensubu olarak söyledi Mehmet Kalkan...
"Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonuna kadar savaş diyor?"
Evet.. doğru bir soru bu.. ne oldu da düne kadar "çözüm.." diyenler şimdi "sonuna kadar savaş.." diyor?
Ne oldu da.. bir bakan şehit olmak istediğini söylüyor.. ne oldu da Diyarbakır'da PKK'nın siyâsî çatı altında toplanmışlarına verilen isimle HDP'li, üstelik Diyânet İşleri Başkanı'nın da içinde bulunduğu devleti ve hükümeti yönetenlere "hassittirin.." diyen Belediye Başkanı Baydemir'i ziyâret ederek üzerinde Amed yazılı seramik tabak alıp, karşılığında Kur'ân tercümesi hediye etti ve kırmızı güller arasında görüşmeler yaptı, kırılan onurların tâmiri için Peygamber hırkasını serdi yere Mehmet Görmez.. ne oldu da seçim barajını geçmesinin ülkede barışın teminâtı olduğu bizzat hükümet ve medyası tarafından pompalanan HDP birlik ve berâberliğin düşmanı oluverdi.. ne oldu da bütün bunlar oldu?!
Şehit ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan basit bir soru soruyor aslında...
Ne oldu? Bir tek şey oldu.. bugün çözüm sürecini 'buzdolabına kaldırıp' şehitleri morglara taşıyan hükümet seçimlerde tek başına iktidara gelemedi...
Anayasa'yı değiştirecek milletvekili sayısına ulaşamadı...
Başkanlık sistemine geçmek için gerekli olan 4 yüz milletvekilini çıkaramadı...
İmralı'daki bebek kâtilini özgürlüğüne kavuşturacak gücü elde edemedi...
Habur'da yaşanan kepâzeliğin daha da büyüğünü hayata geçirecek kudrete ulaşamadı...
Oslo'da PKK ile yaptıkları pazarlıkları Ankara'ya taşıyabilecek inisiyatifi elde edemedi...
İşte bu sebeple "çözüm süreci" diyenler şimdi "sonuna kadar savaş" diyorlar...
Erken seçim neticesinde tek başına iktidar olabilirlerse 'buzdolabına' kaldırdıkları 'çözüm süreci' tekrar fırına verilecek ve 'Orta Doğu'da liderlik' gibi bir hamâkat sosuyla tekrar servis edilecek...
İmralı'daki bebek kâtili tekrar "yaşatmayı seçen, olayları doğru okuyan" bir barış elçisine dönüştürülecek...
Habur sınır kapısı "buyur" edecekleri PKK'lılar için yetmeyecek, PKK'lı girişleri için yeni sınır kapıları açılacak...
Oslo'da başladıkları pazarlıklarına Ankara'da devam edecekler...
Ve yine 'çözüm süreci' diyecekler...
Şehit ağabeyi Mehmet Alkan'ın sorduğu sorunun cevabı bu...
Şehit ağabeyi Mehmet Alkan da sorusunun cevabının bu olduğunu biliyor ve aslında cevâbını bildiği soruyu soruyor...