Reytingleri dibe vuran Recep Erdoğan, en son katıldığı altın çanak tivi programında dedi ki;

“Şurada 4 gün kaldı. Tabii artık biraz hareketlenme var. Ama ben yine bundan önceki geçmiş seçimlerdeki heyecanı görmüyorum. Alıştığım eski canlılık, eski hareketlilik maalesef yok.”

Vaay be!..

Devletin tüm imkânlarını seferber et. İşçiyi, memuru, öğretmeni, öğrenciyi, imamı zorla-tehditlerle miting meydanlarına getirt. Sonra da şikâyet et. Heyecanlanama!..

Ne aradı da bulamadı acaba Recep Erdoğan?

Daha sandık sonuçları ortaya çıkmadan ufak ufak ekranlardan dövmeye başladı atadığı Başbakanı!..

Aradığı heyecanı görmek için meydan mitinginde elinde Kur’an-ı sallarken vatandaşın secdeye kapanmasını mı bekliyordu?..

 “Erdoğan’ın yönettiği kadınlar ona helaldir” diyen hayasızın peşinde koşulması mı Erdoğan’ı heyecanlandıracaktı?..

Yoksa!.. Eline benzin bidonunu alıp  “kendimi Erdoğan için yakacağım”  diyen meczuplar ordusunu mu karşısında görmek istiyordu?.. 

Bence, Erdoğan’ın Goebbelsleri çok stratejik bir hata yaptılar bu seçim döneminde. Sevgili liderlerine bir  “heil”  selamlaması icat etmediler. Şöyle, sahneye çıktığında, vatandaşlar, ellerinin parmaklarını birleştirip, iki kolunu kafa hizasında ileriye kaldırıp gökyüzünü gösterecek ve avuç içi yere paralel olacak şekilde, tüm vücuduyla aşağı-yukarı sallanıp hep bir ağızdan  “yaşaa Recep”  diye bağırsalardı. Erdoğan da aradığı heyecanı bulup daha da coşsaydı!..

Belki de, Tayyip Erdoğan’lı salavat uyarlaması tutmadı, millet zorla getirildiği miting meydanlarında koro halinde bunu söylemedi diye afakanlar bastı Recep Erdoğan’ı.

Neyse!..

Bu seçim döneminde yaza yaza bitiremedik AKP’nin seçim usulsüzlüklerini. Fakat, yine tam yerine gelmişken hepinizin artık gına geldiği din sömürüsünden ve devlet imkânlarının seçim çalışmalarına peşkeş çekilmesinden üç çarpıcı belge sunacağım.

Birincisi; Erzurum’un merkez ilçesi olan Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar’a ait. Bulutlar, Erdoğan Erzurum’a gelmeden bakın binlerce nasıl SMS göndermiş;

“Kıymetli hemşehrilerim, Berat kandilinizi tebrik eder tüm İslam alemine  hayırlar getirmesini Cenab-ı Haktan niyaz ederim. 01 Haziran Pazartesi günü saat 17.00’de Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan istasyon meydanında halkımızla buluşacaktır.. 47 adet otobüs ve minibüsümüz ilçe genelindeki tüm mahallelerimizden saat 14.00’den itibaren istasyon meydanına intikal etmeleri için halkımıza hizmet verecektir. Orhan Bulutlar Palandöken Belediye Başkanı.”

İkincisi, eski Aşkale Belediye Başkanı, Erzurum ağız diş sağlığı merkezi başhekimi ve AKP aday adayı Dr. Ahmet Yaptırmış’ın gönderdiği SMSlerden;

 “Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi duaların da hayat bulacağı bu gecede dua bahçesinde yeşeren fidan olmak dileğiyle Berat Kandilinizi kutlarım. Büyük usta Cumhurun Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kucaklamaya bugün saat 17.00 istasyon meydanına bekleriz. Selam ve Dua ile. Dr. Ahmet Yaptırmış.”

Üçüncüsü de Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran’ın SMS’lerinden. Fakat, Başaran daha dürüst (!) davranıp Kandil mesajı ile miting mesajını ayırmış;

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yarın saat 5’de Erzurum İstasyon meydanında Erzurumlularla buluşuyor. Saat 3’de belediyemiz önünden konvoy hareket edecektir. Tüm halkımız davetlidir. Enver Başaran Aşkale Belediye Başkanı.”

“Berat Kandilinizi tebrik eder siz ve ailenizin af ve mağfiretine vesile olmasını temenni ederim. Enver Başaran Aşkale Belediye Başkanı” .

Bitmedi!..

Son örneği de, Ankara’dan vereceğim. Malumunuz; AKP’nin seçim argümanlarından birisi de “Suriyeli mülteciler” sömürüsü. Ama neyin karşılığı biliyor musunuz?..

Geçtiğimiz Cumartesi (30 Mayıs) Ankara’da  “Başbakan” Ahmet Davutoğlu’nun mitingi vardı. Miting öncesinde polis ve zabıta ekipleri “genel denetim” bahaneli Suriyeli sığınmacıların barındıkları yerlere baskın düzenledi. Korku içinde titreşen Suriyelilere “Eğer Başbakan’ın mitingine gitmezseniz, hepiniz sınır dışı edileceksiniz” diye tehditler yağdırıldı. Sonra da Suriyeliler yaklaşık 200 kadar belediye otobüsü ile AKP’nin mitingine götürüldü. Hayırsever(!) AKP, nasıl ve nelerin karşılığında sığınmacıları kucaklıyor, gördünüz mü?..

Başa dönelim. Recep Erdoğan’ın heyecanlanamadığı fotoğrafa;

7 Haziran öncesine ilişkin birinci gözlemim; korku imparatorluğu ne yaparsa yapsın, hangi silahı kullanırlarsa kullansın sessiz ve rengini belli etmeyen  büyük bir kesim var. Hatta bazılarına siyaset jübilesi yaptırabilecek kadar da büyük.

Ne dersiniz?

Bir millet uyanıyor mu?..