Seçim bitti ama...

Geçen hafta halkın gündemi; seçim sonuçları, İstanbul'da oyların yeniden sayımı, tarihi İstanbul havalimanının taşınması ve ekonomi şimdi ne olacak?.. sorusu ekseninde oluşmuştu. Aylardır süren seçim çalışmaları ve kampanyası sona erdi. 31 Mart'ta, kullanılan oylar ile halk tercihini sandıkta belirledi. Sonuçlar birbirine çok yakın olarak ortaya çıktı.

Gündem seçim olunca, en çok konuşulan konu Yüksek Seçim Kurulu'ndan çıkacak son karar ne olacak?..

Görev teslimi sonrası ilk aşamada nasıl süreç bir işleyecektir?.. Kazanan partinin İstanbul'da çalışmaları ne yönde başlayacak?..

Ekonomi, iş olanakları, istihdam geçim şartları kolaylaşacak mı?.. Konuşmaları uzayıp gidiyor.

Bir grup konuşuyor:

-Güzel bir sakin geçen bir seçim oldu dedik. Sonra ortalık karıştı.

-Oylarda geçmiş yıllara nazaran büyük değişim var. Önceden daha büyük farklar ortaya çıktığı için bu kadar tartışma uzamıyordu.

-Tartışma siyaset içinde olmazsa olmaz.

-Tartışma oluyordu da, bu kadar gündem olmuyordu.

-Eee işin içinde İstanbul olunca çok normal. İstanbul dünyaya bedel.

-Bence CHP aldı. Oylar değişmez.

-Bence AK Parti İstanbul'u verdirmez. Görürsün. Bugün yarın açıklanır. Her an her şey değişebilir.

-Aslında hepsi kazandı. Başa baş giden bir oylama sonucu var.

-Ülke, İstanbul ve vatandaş adına hayırlısı ne ise, o olsun. Biran önce sonuçlansın. Herkes işine gücüne baksın. Halka, iş odaklı yatırımlar olsun..

***

İstanbul'da, bir günde dört mevsimi yaşıyoruz. Havada güneşi gören herkes, atmış kendilerini dışarıya...

İstanbul alışık olmayınca sert, çetin soğuğa güneşin tadını çıkarmak için çoluk, çocuk, ailecek baharın tadını çıkarıyor.

Baharın yeşermesiyle birlikte doğa çok güzel gözüküyor. Herkesin elinde telefon ve anı resimlemek için verilen pozlar göze çarpıyor.

Sokaklar, caddeler yeni ekilen lale ve çiçekleriyle, gelin gibi ışıltısını bizlere yansıtıyor.

İstanbul Avrupa yakasında oturanlar yeni havalimanının uzaklığını konuşuyor:

-Mutlu değiliz. Çalışmaktan, yorgunluktan yapılacak parka halimiz mi kalıyor.

-Millet parkının bir kısmı belirli saatlerde uçuşlara bırakılsaydı olmaz mıydı?... Geçen Esenler'den yeni havalimanına otobüs koymuşlar. On sekiz liramı ne ödedim. Bedava niye değil.. Servisler çoğaltılmalı... Dünyanın en büyük hava limanı olabilir. Konforu çok güzel olabilir. Mesafesi çok uzak. Bizim yakada oturanlar çok sıkıntı çekecekler.

-Arabayla şehir dışına gitsen zaten yolu yarıladınız.

-Belki Büyükşehir Belediye Başkanı kim olacağının açıklanmasının ardından ilk sürpriz açıklama yapılır.

-Avrupa yakasına küçük alan da olsa, havalimanı yapıyoruz diye duyarsak şaşırmayız. Çok da mutlu oluruz.

***

Trafiksiz ulaşım aracı tramvay durağına doğru yürüyoruz. Uzaktan yolcu az gibi. Sakin görülen durakta kalabalık yok diye anlık sevinirken, biranda insan seliyle perona giriş yapmaya çalışıyoruz. Çok şükür. Yolculuk başlıyor.

Ya sabır çekerek, kalabalığın ilk adresi Aksaray'da iniyoruz. Yaz kış en çok hareketli olan ilçelerimizden yürüyüşümüze başlıyoruz. Mağazaların bahar, yaz modellerini ve sezon indirimlerini okuyarak kıyaslama yapıyoruz.

Vitrin dekorları, yeni sezon kıyafetler harika gözüküyor. Fiyatlar çok yüksek rakamlarla alıcısına sunulmuş.

Bu senenin modası, hanımlar için, rahat, salaş etek, pantolon, elbise tasarımları çok fazla modelleriyle yerini almış. Beyler içinde, rahat geniş paça pantolonlar, spor kıyafetler alıcısını bekliyor.

Renklere gelince, moda bu yaz gökkuşağı gibi rengarenk.

Bu senenin en çok öne çıkan renkleri kiremit rengi, mercan, sarının her tonu, kırmızı, mavi, eflatun.

Modaya uymak istiyorsanız, canlı renklerin her tonu kombini olabilir. Renkli giyinmeyi seviyorsanız, bu yaz cıvıl cıvıl renkleriyle kendi modanızı yaratabilirsiniz.

Aksaray'da dolar, Euro üzerinden fiyatlar uçuk rakamlarıyla satışa sunulmuş. Arkadaşım mağaza fiyatlarını çok iyi bildiği için sinirleniyor.

Gerçi turistlere çok ucuz. Onlara özel fiyatlarla satışa sunulmuş. Bizim cebimize hiç yakın rakamlar değil. Demek ki, Biz beğendiğimizi buradan alamayacağız .

Aynı kıyafeti ve ayakkabıyı burada beğenip, o paraya Bakırköy, Fatih, Beşiktaş, Maltepe, Kadıköy çarşıdan yarıdan fazla ucuza hem de iki, üç adet alırız diye söylenerek ilerliyoruz.

Ne kadar özel ülkede yaşıyoruz. İstanbul dünyanın her köşesinden herkesi sevgiyle kucaklıyor. Yerli yabancı turistlerin hayranlıklarını gözlerinden, beden dili ve konuşmalarından, gururla görüyor ve duyuyoruz. Çok güzel bir duygu.

Sultanahmet, Eminönü, Galata'dan yukarı çıkarak Taksim'e varıyoruz. Arkadaşım yorulmadan kalabalığın içinde üç saat nasıl yürüdüğümüzü anlamadım. Maraton yürüyüşü gibi oldu diyerek, ilk boş bulduğumuz kafede kahve keyfi eşliğinde soluklanıyoruz.

Hayatın içinden konuşmalarımızla etrafı izleyerek günü tamamlıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları