Savaş uçaklarımız tam teyakkuzda...
Hava sahamızı ve kara sınırlarımızı ihlal etmesi yüzünden düşürülen Rus savaş uçağı... Gerilen Türkiye ve Rusya ilişkileri ve gündemdeki en kritik sorular;
"Rusya misillemede bulunur mu?" ..." Bir savaş çıkar mı?"...
Bu soruları ben yanıtlamaya kalksam tek şey söyleyebilirim "yaşayarak göreceğiz..." Fakat, Ankara'daki havayı merak ediyorsanız, önceki gün sabahın erken saatinde yaşanan hadiselerin perde arkasına bakarak ve aktarmaya devam ederek yorumu size bırakmayı tercih ederim.
Bir kere olay bazı çevrelerin kimliksizce ifade ettiği gibi acemi pilot hatası değil. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kahraman pilotlarının yalnızca teknik seviyede değil birer entelektüel olarak da çok iyi eğitimli olduklarını dünyada dost düşman herkes bilir. Askerimizin tarihi Türk devlet terbiyesini de anlatmaya herhalde bu satırlar yetersiz kalır. Fırsatı ganimet bilip yine asker düşmanlığını hortlatmak isteyen eski tüfek Moskovacı artıkları da özlemlerini gidermek için Putin'in dizinin dibine çöksünler...
Dün de yazdık bugün bir kez daha ifade edeyim; hem diplomatik kanallardan hem de askeri kanalardan Ruslar bir çok kez hava ve kara sınırlarını ihlal konusunda net şekilde uyarıldı. Fakat bu ikazlar hep kulak arkası edildi. Ruslar, her uyarıda "6 bin metrenin üzerinde uçuyoruz" diye saçma sapan savunmalar öne sürdü. Bu savunmanın geçersiz olduğu ısrarla anlatıldı ve "ne yani, 6 bin metre üzerinden uçan herkesin sınırlarımızı ihlal etmesine müsaade mi edeceğiz" denmesine karşın durum değişmedi. Bu arada, birçok kez Rus savaş uçaklarının, Türkmen ve ÖSO güçlerinin, IŞİD'i sıkıştırdıkları sırada devreye girdikleri ve bombardıman yaptıkları ve IŞİD'i kurtardıkları belgeleriyle Ankara'da not edildi ve karşı taraf uyarıldı. Tatsız bir hadise yaşamamak için diplomatik ve askeri kanallar sonuna kadar kullanıldı.
Rus savaş uçağının düşürülmesi ile ilgili dün yapılan resmi teknik açıklamaların perde arkasında da ifade edilmeyen çok önemli noktalar var. 2 Rus savaş uçağı Lazkiye'deki Hmymim hava üssünden kalkarken yine Türk sınırlarının ihlal edileceği anlaşılıyor. Uyarılar, bırakın normal angajman kurallarını, sertleşen angajman kuralları da aşılarak 10 mil değil, 15 mil de değil, daha öncesinden "yönlerini güneye çevirmeleri" hususunda yapılıyor. Yani, Rus savaş uçakları havaalanından kalkar kalkmaz ikazlar başlıyor. Bu da ilk defa olan bir şey değil. Çünkü Türk pilotlar, Rus pilotların yapısından kaynaklanan anlama sıkıntısı tecrübesine sahip. Sınır ihlali yapan 2 Rus savaş uçağı olmasına rağmen birine müdahale ediliyor ve yandan atış yapılıyor. Yani, tüm sabır sınırlarının zorlanmasına rağmen düşmanca bir tavır içinde olmadığımız açıktan muhataba gösteriliyor.
Ankara, Rus savaş uçaklarının ısrarlı ihlallerini, "seni devlet olarak tanımıyoruz manasına gelecek ihlaller" olarak değerlendiriyor ve 2012'de Akdeniz'de Suriye hava sahasını ihlal etmemiş olmasına rağmen düşürülen RF-4E keşif uçağımızın silah yüklü olmadığını işaret ediyor.
Başta Putin olmak üzere Rus sözcülerden gelen en üst düzeyde tehdit açıklamalarına gelince...
Ankara, "anlık açıklamalar", "kabadayılık açıklamaları" olarak değerlendirme yapıyor ve temkini elden bırakmamada kararlı. Gerginlik tamir edilemez mi? "Hemen ön almak lazım" deniyor. En üst düzeyde diplomatik atak öneriliyor. Ankara'nın bu değerlendirmelerini dinlerken benim de aklıma "acaba Putin, Erdoğan'ın telefonlarına çıkmıyor mu" sorusu geliyor.
Türkiye'nin ABD ve NATO çerçevesinde yaptığı girişimler sonucunda da Ankara'da soru işaretleri var. Rus savaş uçağına müdahale edilmesinin ardından Pentagon'dan gelen "bu Ankara ve Moskova Hükümetleri arasındaki bir sorun" açıklamaları daha önceki soru işaretleri ve güven şüphelerini pekiştirmiş gibi gözüküyor. Ancak, ABD Başkanı Obama'nın yaptığı "Türkiye'nin sınırlarını koruma hakkı var" açıklamasına Ankara'da, "Obama sonradan biraz, işi toparladı" yorumu yapılıyor.
Şimdi en can alıcı soruya geçelim;
"Putin misillemede bulunur mu?.."
Başkentte, tansiyonu düşürecek diplomatik çabalar devam ederken iki husus öne çıkıyor;
Rus S-400 füzelerinin "yanlışlıkla" topraklarımıza düşme ihtimali,
IŞİD'e karşı koalisyon güçleri ile düzenlenen hava operasyonlarında "Suriye'nin hava sahasını ihlal ettiniz" gerekçesiyle bir Türk uçağının vurulması...
Bu noktada Ankara kararlı... "Karşılığını veririz. Biz haklıyız" deniyor.
Yüksek irtifada devam eden kriz ile ilgili son durum raporu ise şöyle;
Türk Hava Kuvvetleri ve savaş uçaklarımız tam teyakkuz durumuna geçirildi. Hava devriyelerimizin sayısı artırıldı. Savaş uçaklarımızın teknik kapasiteleri duruma göre güncellendi. Tüm sınırlarımızdaki güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarıldı.