Sarraf faturasını kim ödeyecek?
İran asıllı Rıza Sarraf Amerika'da yargılanıyor. Bu yargılamanın siyasi boyutlarını bir kenara bırakıp ortaya çıkacak ekonomik faturaya baktığımızda ürkütücü bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz.
Bankacılık piyasasında günlerdir Türk bankalarına ciddi bir para cezası geleceği konuşuluyor.
Hatta bazı bankaların isimleri ortalıkta dolaşıyor. Bir süre önce bir gazetede 5 bankaya ciddi bir para cezası geleceği yazıldı. Sonra bu haber geri çekildi. Haberin geri çekilip çekilmemesinin aslında hiçbir anlamı yok. Çünkü finans piyasasında herkes böyle bir cezanın geleceğini biliyor. Gelecek ceza konusunda ise rakamlar dolaşıyor. Ne kadar gerçek bilinmez ama ortada dolaşan rakamlar çok yüksek.
Gerçi BDDK bir açıklama yaparak haberi yalanladı. BDDK'nın yaptığı açıklama da ilginçti. BDDK'nın açıklamasına göre, bankalara ceza veren kurum olan ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC) böyle bir ceza konusunda bir çalışma yapmıyor.
Bu açıklamadan şu anlam çıkıyor; OFAC ceza verecekse eğer BDDK'ya bilgi verecek!
Allah'ım sen aklımızı korumamıza yardım et! OFAC şu ana kadar Alman, Fransız ve İngiliz bankalarına milyarlarca dolar cezayı o ülkelerin bankacılık otoritesinden habersiz verdi. Ancak Türkiye ile ilgili cezada önce BDDK'ya bilgi verecek öyle mi?
Ne diyelim!
Ceza konusuna gelince ortada 8-10 milyar dolarlık bir ceza konuşuluyor. 8-10 milyar dolar çok ciddi bir para. Adı geçen bankalar bu ceza beklentisinden dolayı büyük sıkıntı yaşıyor.
Mehmet Şimşek ne demek istedi?
Mehmet Yılmaz, Amerika'da devam eden Sarraf Davası'nda bazı bankaların adının geçmesinden hemen sonra bir açıklama yaparak, devlet olarak bankaların arkasında olduklarını söyledi.
Mehmet Şimşek ne demek istedi?
Bankacılık kulislerinde bu söz konusu cezanın Hazine tarafından ödeneceği şeklinde yorumlandı. Yani bankalara OFAC tarafından bir ceza verilirse bu Hazine yani devletin kasasından karşılanacak. Mehmet Şimşek'in açıklamasından sonra bu beklenti güçlendi.
Aslında Mehmet Şimşek'in açıklamasından böyle bir anlam çıkartmanın bir başka nedeni Hazine'nin ihtiyacından fazla borçlanmasıdır. Düşünebiliyor musunuz bir yandan faizleri düşürün diye bankalara baskı yapıyorsun ama devlet olarak sen ihtiyacından fazla borçlanıyorsun. Bu ne anlama geliyor?
Hazine Müsteşarlığı'nın Eylül ayı merkezi yönetim bütçe dengesi ve finansmanı verilerine göre yılın ilk 9 ayında toplam bütçe açığı 31.61 milyar TL, finansman ihtiyacı ise 24.95 milyar TL oldu. Buna karşın Hazine, 9 ayda 70.53 milyar liralık net borçlanma yaptı.
Özetle Hazine, bütçe açığından 38.91 milyar TL fazla ve açığın 2.23 katı borçlandı. Net borçlanma miktarı finansman ihtiyacının ise 45.57 milyar üzerinde ve ihtiyacın 2.82 katı oldu. Hazine bu miktarda parayı kasada rezerv olarak tutuyor.
Hazine böylesine yüklü borçlanırken 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Yasası'nın 5. maddesinde belirlenen yasal borçlanma limitini de aştı. Şimdi gündemdeki torba yasayla ilgili yasaya bir ek madde konarak borçlanma limiti bu yıl için, mevcut limite ilave olarak 37 milyar TL arttı. Bu 37 milyar liranın sırrı Mehmet Şimşek'in açıklamalarında saklı aslında. Hükümet bu cezanın geleceğini biliyor ve buna hazırlık yapıyor olabilir.
Yazık değil mi bu millete?
Bankalara verilecek olası bir cezanın beklenti doğrultusunda Hazine tarafından ödenmesi halinde bunun faturası vatandaşa çıkacak. Yani biz vatandaşlar ödeyeceğiz. Daha fazla zam ve vergi ile bu para vatandaşın cebinden çıkacak.
Sonuç olarak Türkiye, ekonomi açısından yıllarca yanlış yönetiliyor. Garip olan ise bazı vatandaşların halen istikrar bozulmasın düşüncesi ile bu yanlış politikaya destek vermesi.
Şu anda Aralık ayındayız. Önümüz Ocak. Ocak ayı her anlamda soğuk ve fırtınalı geçecek. Hazırlıklı olun!