Milletvekilliği, Meclis Başkanlığı, bakanlıklar yaptılar her ay emekli maaşlarını ceplerine indiriyorlar bir de AKP'nin dağılmasını, çökmesini önlemek, saray iktidarının muhafızlığını yapmaları için "Yüksek İstifade Kurulu" yani YİK üyesi oldular.
Yüksek İstifade Kurulu, Türkiye'yi bulunduğu sıkıntıdan kurtaracak formülleri bulacakmış…
Sanki Türkiye'de 17 yıldır yaşanan olumsuzlukların ortağı değiller…
Sanki paraya çok ihtiyaçları var…
Sanki ay sonunu emekliler gibi zor getiriyorlar…
Sarayda odaları, mecliste odaları, sekreterler, danışmanlar, makam arabaları, şatafat ve lüks içinde emekli siyasetçiler olarak ayda 15 bin lira alacaklar…
Hepinize soruyorum;
Sizler değil misiniz bu ucube anayasa değişikliğini onaylayan?
Sizler değil misiniz dünyada eşi örneği olmayan, "taraflı" ama "tarafsız" cumhurbaşkanı oluşturan…
Sizler değil misiniz Arap Baharı, Suriye, Libya, Irak, Mısır ile ilişkilerin bozulmasına neden olan eş başkanınızı ayakta alkışlayan?
Sizler değil misiniz NATO üyesi Türkiye'nin füze savuma sistemini Rusya'dan alan?
Sizler değil misiniz Türkiye'yi 15 Temmuz darbe girişimine mahkum eden?
Sizler değil misiniz yargıyı tek kişiye bağımlı kılan?
Sizler değil misiniz cumhurbaşkanlığı hükümet rejimi diyen tek insan rejimini yaratan?
Sizler değil misiniz 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvete bulaşan AKP'li 4 bakan arkadaşınızı Meclis'teki oylarınızla yüce divandan kurtaran?
Sizler değil misiniz kahraman askerlerimize çuval geçiren Amerika karşısında sus pus oturan?
Şimdi sizler, vereceğiniz akıllarla AKP'yi ve Erdoğan'ı kurtaracaksınız öyle mi?
Gözünüz doymadı mı, cebiniz dolmadı mı Türk Milletinin sizlerin bu hırslı siyasi yaşamlarınızdan çektiği nedir?
Bugüne kadar kullanmadığınız, kimsenin akıl edemediği, derya deniz bilgileriniz vardı da YİK üyesi olunca bunları mı çıkaracaksınız?
YİK üyeleri Bülent Arınç, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin ile Yıldırım Akbulut hepiniz Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı makamında bulundunuz.
Adalet Partisi'nden ANAP'a oradan AKP'ye geçen Akbulut merhum Turgut Özal'ın ataması ile ANAP genel başkanı, Başbakan oldu ama icraatları ile değil fıkraları ile tarihe geçti…
Bülent Arınç kozmik oda kumpas skandalının baş mimarlarındandır.
Cemil Çiçek ANAP'tan, Köksal Toptan Adalet Partisi'nden, DYP'ye oradan AKP'ye, Bülent Arınç Refah Partisinden AKP'ye, Mehmet Ali Şahin Refah'tan Fazilet'e oradan AKP'ye geçti…
30-40 yıl milletvekili ve yıllarca bakanlık yaptınız, hangi eserinizle övünüyorsunuz?
"Bırakalım da gençlerin önü açılsın" demediniz…
"Hep bana Rab bana" dediniz…
Her devrin her iktidarın adamları oldunuz…
Şimdi de Saray'ın istifadecileri ve istişarecileri yapıldınız…
Düşün milletin yakasından…
Değerli okurlarım,
Şekerbank çalışanı Erdal Ünal'dan ki kendisini tanımam bir mesaj geldi.
İşte Türkçe hataları yazana ait olan mesaj:
Sayın Orhan Uğuroğlu,
"Merhaba, 'Tayyip'in partisi ve siyasi kast sistemi' başlıklı yazınızın ortalarında;
"31 Mart yerel seçim sonuçlarının MHP'ye kazandırması, AKP'ye kaybettirmesi, tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda Cumhur İttifakı'nın devletin tüm olanaklarını kullanmasına rağmen Ekrem İmamoğlu'nu destekleyen CHP ve İYİ Parti'nin Millet İttifakı karşısında hezimete uğramaları Erdoğan'ın parti içi hakimiyetini ilk kez büyük zafiyete uğrattı." demişsiniz.
Elhak doğru söylemişsiniz. Ancak;
Bu parağrafta özellikle "......Ekrem İmamoğlu'nu destekleyen CHP ve İYİ Parti'nin Millet İttifakı karşısında hezimete uğramaları......" kısmı hemen dikkatimi çekti.
Eksik yazmışsınız. Şöyle yazsaydınız daha doğru olurdu:
".......Ekrem İmamoğlu'nu destekleyen CHP, İYİ Parti, HDP, PKK, FETÖ ve tabii ki can düşmanımız ABD'den müteşekkil Millet İttifakı karşısında hezimete uğramaları......"
Bu parağrafta HDP, PKK, FETÖ ve ABD' yi sanki yoklarmış gibi neden gizlemeye çalıştığınızı pek anlayamadım.
Sevabıma düzeltivereyim dedim. Saygılarımla,"
Ben de cumhuriyet savcılarına bu mesajı "ihbar" kabul etmelerini sevabına öneriyorum.
Erdal Ünal'ın elinde PKK ve FETÖ'nün İmamoğlu'nu desteklediklerine dair somut bilgiler ve deliler var. İfadesine başvurulsun ki bu yazdıklarını ispat edebilsin. İspat edemezse müfteri ilan edeyim…
Ayrıca değerli dostum Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Basri Göktan'a da bu siyasi mesaj hakkında ne düşündüğünü de sevabına sorayım…
