Saray siyasetinin sözcüsü belli oldu; Muharrem İnce
Demeçlerini, canlı yayınlarını izleyince 54 yıllık gazeteci olarak inandım ki;
-Saray siyasetinin sözcüsü Muharrem İnce'dir.
Sözcü TV'ye, (SZC TV) konuk olan Muharrem İnce'yi izledim.
AKP'den yakınan seçmenin en fazla itibar ettiği, Recep Tayyip Erdoğan'ın da en fazla kızarak saldırdığı iki isim var.
-Ahmet Davutoğlu ki Gelecek Partisi lideri…
-Ali Babacan ki DEVA Partisi lideri…
Muharrem İnce her ikisine saldırdıkça saldırdı.
Erdoğan'ı klasik bir iki cümle dışında eleştirerek 21 yılın tüm olumsuz faturalarını bu iki isme ağır itham ve iftiralarla saldırarak kesti..
Özelleştirmelerde Babacan'ı,
Suriye siyasetinde de Davutoğlu'nu eleştirdi…
Yuh dedim yuh…
-Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dahi, "Tayyip'in partisi" derken,
-Ormanlar yanarken, "Cumhurbaşkanımızın talimatı ile yangını söndürmeye başladık" diyen bakanı varken,
-Türk milletinin tamamı 21 yıldır Türkiye'yi Erdoğan'ın tek başına yönettiğini biliyorken,
-AKP kurucusu Abdüllatif Şener, "Neye, niye itiraz ettim" kitabında Erdoğan'ın yanlışlarını tek tek anlatırken,
Muharrem İnce 21 yılın tüm olumsuzluklarının faturasını Davutoğlu ve Babacan'a kesiyor.
İnsafsızlık zirve yapıyor.
İnce, Millet İttifakı'ndan Davutoğlu ve Babacan için, "atılırlarsa ben de cumhurbaşkanı adaylığından çekilirim" diye birkaç kez tekrar etti.
Anladım ki Erdoğan'ın bölemediği, parçalayamadığı Millet İttifakı'nın dağılması görevini İnce üstlenmiş.
Yazık, çok yazık…
İnce'nin tek hedefi Kılıçdaroğlu'nu kaybettirip, Erdoğan'ı kazandırmak olmuş
Muhalefete, muhalefet etmekle görevlendirilmiş.
Bu Muharrem İnce Kılıçdaroğlu tarafından 2018'de cumhurbaşkanı adayı yapıldı.
Çıktı, "Adam kazandı" dedi…
Çıktı, "Bir daha Kılıçdaroğlu'nun karşısında aday olmam" dedi.
Memleket Partisi'ni kurdu.
Cumhurbaşkanı adayı olunca Kılıçdaroğlu adaylıktan çekilmesi için partisine, yani ayağına gitti.
"Bana teklif gelmedi ki" diyerek adaylıktan çekilmedi.
Demek ki bir siyasi menfaat teklifi beklentisi içindeymiş.
İnce'nin nasıl saçmaladığının bir örneğini vereyim.
Yardımcılarından birisi Uğur Dündar'a, "şerefsiz" diye saldırmış.
Uğur abi bunu söyleyince Muharrem İnce dedi ki;
-"Ben ve partim adına özür diliyorum…"
Bak İnce, parti liderlerinin ekiplerinden sorumlu olduklarını bu özrün ile ortaya koydun.
Diyemedin ki, "suç kişiseldir kendisi özür dilesin…"
Sen ancak kendini kandırırsın Muharrem efendi…
Memleket Partisi'nin sorumlusu sensin de AKP iktidarının 21 yıllık sorumlusu Erdoğan değil de Davutoğlu ve Babacan mı?
Yüz kişiye sorsan 99'u, "sorumlu Erdoğan" der ki sen, tek kalırsın.
Programın yüzde 99'unu CHP'yi ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, suçlayarak tamamladın.
Aslında ben bunca yıllık mesleki tecrübemle Muharrem İnce'nin ne tür bir siyasetçi olduğunu çok iyi biliyordum... Yeri geldiğinde ve fırsat buldukça da hep dile getirdim. Ancak, bunu başarıyla millete anlatmak usta meslektaşım Uğur Dündar'a ve arkadaşlarına nasip oldu. Kendilerini kutluyorum...
Teşekkürler SZC TV... Kral çıplakmış…