Saray rejimi ipi kesilen uçurtma gibi düşüyor

Anayasada tanımı dahi olmayan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" diye isim uydurulan "Tek Adam Rejimi" diye adlandırılan bu yapı görüldü ki, Türkiye''nin sorunlarına çözüm üretemiyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu ile Meclis''te sohbet ederken konu depreme, depremden de AKP hükümetine geldi. Kuşoğlu, çarpıcı açıklamalar yapıp bir öykü ile de sohbeti tamamladı.

"Deprem toplumu birleştirdi, birlik olduk, yaralarımızı sarmaya çalıştık. İktidar ise depremi bile kullanmaya kalktı. Depreme hazır olalım, binalarımızı sağlamlaştıralım, depreme kaynak ayıralım, önlem alalım demek bile farklı manalara çekildi" diyen Kuşoğlu, şunları söyledi:

"Yandaş medyaya bakın zamlardan, işsizlikten ve haksızlıklardan tek haber yok. Her zamanki gibi Türkiye''nin süper güç olduğu, Erdoğan''ın dünyanın bir kaç liderinden biri olduğu işleniyor, muhalefete vuruluyor. Bu propagandaya inananlar gittikçe azalıyor. Çünkü gerçekleri yaşayan halk uyanıyor.

Herkes soruyor, ''erken seçim olur mu?''

Çünkü Türkiye yönetilmiyor, vatandaş sıkıntılı, sorunlu, endişeli. Erdoğan''ın 5 yılda yapısal reformları yapamayacağını, sorunları çözemeyeceğini gördü. Bu şekilde gitmeyeceği de çok açık. Dolayısıyla erken seçim soruluyor...

Gerçeği görmeyip üretime yönelik bir büyüme modeli oluşturmayan Erdoğan rejimi ise gidişini geciktirmeye çalışıyor.

Suriye''de, Barış Pınarını tamamlayamadık, Libya''ya muharip asker gönderemedik, Yunan Adaları konusundaki çıkışımıza pişman olduk. Avrupa Birliği, Türk ve İslam ülkelerinden uzağız. Makyajlı sanal algıya ise vatandaş artık inanmıyor.

Bu devirde hala şeffaf bir yönetim oluşturmaması, muhalefetin haklı önerilerine karşı çıkması ve tabi en önemlisi Türkiye Büyük Millet Meclisi''nin devre dışı bırakılması ve sonucunda devletin sarayın memurları tarafından yönetilmesi büyük tepki yaratıyor."

Değerli okurlarım,

Yıllarca bürokrasinin üst kademelerinde görev yapan ve siyasetçilerin "ciddi devlet adamı" olarak gördüğü CHP Ankara Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, şu öyküyü anlattı:

"Büyükbaba torunu ile birlikte uçurtma uçuruyordu. Yaşlı adam uçurtmayı havalandırdıktan sonra ipi tutması için çocuğa verdi. Bir süre sonra çocuk şunu sordu;

- Büyükbaba, uçurtma sanki daha da yükseklere çıkmak istiyor ama ip ona engel oluyor.

Bunu duyunca büyükbaba gülümsedi ve öyle mi düşünüyorsun? Hadi gel ipi keselim ve ne olacağını görelim dedi.

İpi kesti ve birlikte uçurtmanın bir anda çok yükseldiğini gördüler.

- Çocuk "Ben demiştim" der gibi baktı büyükbabasına. Uçurtma yükseldi, yükseldi ama sonra da süzülmeyi bıraktı bocalamaya, kendi etrafında dönmeye başladı. Sonra bir anda dönerek hızla düştü.

Çocuk üzgün büyükbabasına soran gözlerle bakınca yaşlı adam şunları söyledi;

"Oğlum, yaşamda da insanoğlu aynı böyle uçurtma gibi havalanır ve belli bir yüksekliğe ulaştığında sahip olduğu bazı şeyleri daha da yükselmek için engel olarak görür.

Arkadaşları / çevresi, yaşadığı yerler hatta ülkesi ona daha da yükselmesi için kendisini engelleyen bu ip gibi gelir. Bir kısım insan bir anda bu ipleri koparır ve yükseldiği yerden böyle düşer.

Unutma oğlum, olduğun yerde kalabilmek yükselmekten çok daha zordur. Ve yükseldiğin yerde kalabilmek için ait olduğun değerlerin olmalıdır."

Kuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Erdoğan, parlamenter rejimin ipini keserek Tek Adam Rejimi ile yasama, yürütme ve yargıyı kendisine bağladı. Bu değişiklik için millete, ''Türkiye uçuşa geçecek'' denildi. Ama görüldü tek adam yönetimindeki saray rejimi o uçurtma gibi düşüşe geçti."

Yazarın Diğer Yazıları