Türkiye’nin cari işlemler hesabı açığı bu yılın ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre 8 milyar azalarak 21.2 milyar dolara geriledi.
Bu daralmanın temel nedeni, bu sene büyüme oranındaki gerilemedir. Sanayi kullandığı ara malı ve hammaddenin yüzde 70’ini ithal ediyor. Nisan ayında sanayi üretim endeksi, geçen sene nisan ayına göre yalnızca yüzde 1.8 oranında arttı. Bu demektir ki büyüme oranı da düşük çıkacaktır. Aynı zamanda ithalattaki artış da geçen seneye göre daha az olacaktır.
Bu şartlarda geçen sene 77 milyar dolar olan cari açık bu sene 55-60 milyar dolara gerileyecektir. Ne var ki bu gerilemesine rağmen cari açık Türkiye için halen çok yüksek risk oluşturuyor.
Türkiye’nin 2002 yılından Nisan 2012 sonuna kadar, yani 10 yıl 4 ayda verdiği cari açık toplamı 316.4 milyar dolardır. Bu cari açığın büyüklüğünün ne anlama geldiğini görebilmemiz için, 2011 yılı milli gelirimizin (GSYH olarak) 770 milyar dolar olduğunu hatırlamamız yeterlidir.
Bugüne kadar ortaya çıkan cari açık ekonominin yabancılar tarafından gizli bir şekilde işgaline yol açmıştır. Özel sektörün dış borçları 230 milyar dolar çıkmıştır. Kârlı işletmeler ve bankalar yabancıya satılmıştır. Yabancının yeniden ve sıfırdan yatırım yapmak için yabancı sermaye getirmesine kimse karşı değildir. Ancak sıfırdan yatırım yapmayıp, kârlı işletmeleri ve bankaları satın almak için gelen spekülatif sermaye bütün ekonomiyi kontrol altına almıştır.
Türkiye İstatistik Enstitüsü Kurumu
(TÜİK) “Yabancı Kontrollü Girişim İstatistiklerini” açıkladı. TÜİK’e göre 2007 yılında yüzde 14.3 olan yabancı kontrol oranı 2009’da yüzde 15.4’e ulaştı.
aYabancı kontrollü girişim, yurt içinde faaliyet gösteren ancak doğrudan veya dolaylı olarak yurt dışında yerleşik bir birim tarafından kontrol edilen girişimdir. Maalesef TÜİK’in açıklamasına göre 2009 yılında Türkiyenin Milli sanayii olan imalat sanayinin yüzde 56.4’ü yabancı kontrolüne girmiştir. Bugün bu oran yüzde 60’ı geçmiştir.
Bazı Sektörlerde Yabancı Kontrolü (2009)
Sektör Yabancı Kontrol Oranı %
İmalat Sanayii........................................ 56.4
Tütün Mamülleri Üretimi ..........................90.4
Hampetrol ve Gaz Çıkarılması .................21.8
Eczacılık Ürünleri .....................................51.0
Toptan Ticaret ........................................30.7
Telekominikasyon ...................................46.4
Elektronik ...............................................44.6
Kültürel Faaliyetler .................................28.6
Dikkat edersek, Türkiye’nin stratejik sektörleri yabancı kontrolüne girmiştir. Hele hele kültürel faaliyetlerin yüzde 28.6 oranında yabancı kontrolüne girmesini iyi düşünmeliyiz.
Merkez Bankası tarafından dün açıklanan, 2012 yılı ocak-nisan dönemine ilişkin ödemeler dengesi verilerine göre, bu gelişmede dış ticaret açığının 6 milyar 526 milyon dolar azalarak 21 milyar 972 milyon dolara gerilemesi, hizmetler dengesinden kaynaklanan net gelirlerin 708 milyon dolar artarak 2 milyar 931 milyon dolara ulaşması ve gelir dengesinden kaynaklanan net giderlerin de 729 milyon dolar azalarak 2 milyar 727 milyon dolara gerilemesi etkili oldu.
Hizmetler dengesi kalemi altındaki turizm gelirleri, bir önceki yılın ilk dört ayına göre 309 milyon dolar tutarında azalarak 4 milyar 106 milyon dolara, turizm giderleri de 499 milyon dolar tutarında azalarak 1 milyar 117 milyon dolara gerilerken, yatırım geliri dengesinin altında yer alan doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve faizlerden oluşan diğer yatırımlarda gerçekleşen toplam net çıkış, bir önceki yılın Ocak-Nisan dönemine göre 748 milyon dolar tutarında azalarak ilk dört ayda 2 milyar 660 milyon dolara geriledi.
