Sanayi sektöründe kan kaybı var!..
Pandemi Dünyada ve Türkiye de en fazla sanayi sektörünü vurdu. Türkiye de 2015=100 sanayi üretim endeksi, 2020 Nisan ayında 78,1'e kadar geriledi. Temmuz da 119,3'e yükseldi. Ancak yine de önceki yılların altında kaldı. 2018 yılı Temmuz ayında aynı endeks 120,9 ve 2019 yılı Temmuz ayında ise 120,4 idi.
Güney Kore teknoloji - sanayi ve eğitime önem vererek kalkındı. Park döneminde (Park Chung-hee -1963 -1979) Ulusal yeniden kalkınma yüksek konseyi kuruldu. Park askeri darbeden gelen despot bir başkandı. Ancak Park, Han Nehri'nde Mucize olarak bilinen ulusa hızlı ekonomik büyüme ve sanayileşme getiren bir dizi ekonomik politika geliştirdi.. Park'ın despotluğundan çok Güney Kore mucizesi konuşuluyor. Yine de Park temelini attı, ancak günye Kore'de asıl kalkınma 1980 sonrası oldu.
Türkiye'de birinci ve ikinci plan dönemlerinde sanayileşme ve özellikle imalat sanayi, verilen teşviklerle ve eksi reel faiz veya düşük faizlerle büyüdü. GSYH içinde payı arttı. Ancak sonraki yıllarda devamı gelmedi.
Türkiye İstatistik Kurumu, sektörlerin 2019 blançosunu yayınladı. Açıklanan sektörlerde toplam çalışan sayısı 10 milyon 766 bindir. Bunun yüzde 31,2'si ( 3 milyon 366 milyon)'u imalat sanayiinde çalışıyor. İmalat sanayiinde net satışlar üstünden net kar oranı ise yüzde 4,94'tür.
Eğitim vasıflı işgücü yetiştirerek sanayi sektörüne destek sağlar. Ne var ki Türkiye de eğitimde popülizme kurban edildi. 1980 darbesinden bu güne eğitimde insangücü , işgücü planlaması yapılmadı.
Önemine binaen ikinci defa vurgu yapmak gerekiyor; Türkiye Erken sanayisizleşme sürecine girdi?
Türkiye'nin Erken sanayilesizleşmesinde'de, Finans sektörünün spekülatif kar cazibesi etkili oldu. 2004 sonrası sıcak para girişi, yüksek reel faiz düşük kur iile sanayiciler de tasarruflarını kendi alanlarında değil, finansal yatırımlarda değerlendirdi.
Düşük kur yüksek faiz, üretimde kullanılan ithal girdi payını artırdı. O yıllardan beri İthalat yaptığımız ülkelerin sanayileşmesine katkı yapıyoruz.
2001 krizi sonrası, İMF'nin 3 yıllık güçlü ekonomiye geçiş programı ile finans sektörüne öncelik verilmesi, ardından 2012 ye kadar devam eden spekülasyon ve AK Parti iktidarının planlamayı kaldırması, sanayi sektörünün hızlı büyümesini engelledi.
2015 ve 2016 Fetö olayları ve darbe teşebbüsü ile, başkanlık siteminin uyum sorunları , hukuk ve demokrasi tartışmaları reel sektör güven endeksi güven sınırının altına düşürdü. Halen TL yine MB TÜFE bazlı reel kur endeksine göre yüzde 40 yakın daha düşük değerde olmasına rağmen bu seferde güven sorunu olduğu için imalat sanayiine yatırım yapılmıyor.
Siyasi iktidar, ekonomide geçici ve fakat hızlı büyüme sağlayan konut yatırımlarına ağırlık verdi. Bu alanda kamu kurumlarını görevlendirdi. Çünkü aynı zamanda kamuya rant geliri elde ederek, bütçe açıklarını düşürmeyi planladı. Kamu kredilerini, teşvikleri bu alana yöneltti.
Güney Doğu ve Doğu Anadolu'da terör sorunu imalat sanayii yatırımlarını engelledi.
Türkiye eğer yeniden sanayileşmeye dönmek istiyorsa, aynen Güney Kore'nin ilk kalkınma yıllarında yaptığı gibi, ''Ulusal yeniden kalkınma planını'' yapmalıdır.