Saldırılar bizi korkutamaz

Gazetecilere yönelik saldırıların sonu gelmiyor. Özgür gazetecilerin sayısı giderek azaldı, özgür medya sayısı parmakla sayılacak kadar azaldı.

Her şeye rağmen Yeniçağ özgür yayıncılık yapıyor.

Bu özgür yayın siyasileri kızdırıyor ve zaman zaman Yeniçağ da yazarları da hedef gösteriliyor ve magandaların saldırıları gerçekleşiyor.

Değerli okurlarım,

- Aralık 2016''da silahları ve kar maskeleri olan 30 kişilik bir grup, kaldırım taşlarıyla gece vaktinde gazetemize saldırdılar…

Saldırı sonrasında gazetemizin binasında geniş çaplı maddi hasar oluştu.

- Mayıs 2019 tarihinde ise, yazarımız Yavuz Selim Demirağ, Ankara''da evine girmek üzereyken arkasından gelen yaklaşık 5-6 kişilik grubun sopalı saldırısına uğradı.

Demirağ kardeşimin başına ve yüzüne sopalarla vuran saldırganlar, kullandıkları Doblo model araçla olay yerinden kaçmışlar ve kullandıkları aracın çalıntı olduğu ortaya çıkmıştı.

- Gazetemizin eski Ankara Temsilcisi gazeteci, yazar Ahmet Takan kardeşim de Kasım 2019 da yine evinin önünde saldırıya uğradı.

Saldırgan, gazeteci Takan''a arkadan gelerek sopayla saldırıp defalarca vurdular.

Takan''ın saldırı sonrasında yapılan tedavisinde bacağındaki kaslarda ezikler meydana geldiği anlaşıldı.

- Yeniçağ yazarı ve İYİ Parti lideri Meral Akşener''in basın danışmanı Murat İde''ye saldırı gerçekleştirildi.

İde, 3 araçla takip edildi ve evinin yakınlarında bu araçlardan inen 7-8 kişilik bir grubun saldırısına uğradı.

29 Aralık 2019 tarihindeki bu şerefsiz saldırının ardından Murat İde, Sarıyer Asayiş Büro Amirliğine giderek şikâyetçi oldu.

- Gazeteci yazar kardeşim Murat Ağırel''in mağduru olduğu olayın yargılaması da devam ediyor.

Değerli okurlarım,

Bunlar maganda denilen ve siyasilerin maşası olan alçakların yaptıkları saldırılar.

Yılmıyoruz, korkmuyoruz ve özgür yayıncılığa devam ediyoruz.

Ancak bir de siyasi iktidarın yaptığı baskılar var.

Murat İde''nin dün gözaltına alınması ile başlayayım.

İde, 2015 yılında yazdığı bir yazı nedeniyle hakkında açılmış olan dava kapsamında gözaltına alındı.

Güler misin, ağlar mısın?

29 Aralık 2019''da uğradığı saldırı nedeniyle Sarıyer Asayiş Büro Amirliğine giden bu fotoğraftaki sanki başka Murat İde… Neden o gün gereğini yapmadınız?

2015''de yazısı yayınlandı, 2018''de dava açıldı, 2019''da Sarıyer Asayiş Bürosuna gitti ama 8 Ekim 2020''de hem de Giresun''da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener''in resmi gezisi sırasında otelde gözaltına alındı.

- Alkışlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu''ya…

- Alkışlar Adalet Bakanı Abdülhamit Gül''e…

- Alkışlar siyasilerin emrindeki yargı ve polise…

Murat İde kardeşim, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şunları yazdı:

"2015''teki bir yazı. 2018''de açılmış dava. Ve Genel Başkan''ın programı için geldiğim Giresun''da, otelden GÖZALTI. Yer belli, yurt belli, ekrandan -gazeteden göz önündesiniz, ama ARANIYORSUNUZ…

Olsun! Polis de bizim, savcı da:)

Ama hakikaten ayıp oluyor."

Değerli okurlarım,

GATA olarak bilinen eski askeri hastaneyi AKP "Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi" yaptı ve iktidarının gözbebeği Menzil tarikatının ileri gelenlerinden Ali Edizer adlı kişiyi başhekim yardımcısı yaptı.

Ali Edizer çok eşliliği savunan ve Medeni Kanun''un kaldırılmasını isteyen açıklaması büyük tepki yaratınca apar topar görevden alındı.

Edizer Türkiye''nin 21. Başbakanı olan ve hastaneden tedavi altında olan Mesut Yılmaz için şu alçakça paylaşımı yaptı:

"Bu arada İmam Hatip Lisesi mezunu gassalimizin bir avuç dolusu pamukla Mesut Yılmaz''ı köşede pamukla beklediğini de ilave edelim…"

Allah tez zamanda layığını versin Edizer.

Anlaşılan o ki bu meczup Hipokrat yemini eden bir doktor değil o halde meslekten men edilmesi lazım.

Değerli okurlarım,

Mesut Yılmaz, Türk siyasetinin yetiştirdiği önemli bir insandır. 1983 yılında Anavatan Partisinin kurulduğu günden bu yana çok yakından tanıdığım şerefli ve dürüst bir siyasetçidir.

ANAP döneminde şeriatçılara, tarikatlara, cemaatlere kapısı kapalı bir tavır içinde olmuştur.

Laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin savunucusu bir siyasetçisidir.

Allah değerli dostum Mesut Yılmaz''a tez zamanda şifa ve sağlıklı ömür nasip etsin. Allah, Berna hanımefendiye, oğlu Hasan Yılmaz ve ailesine sabır versin.

Ankara ve İstanbul başta tüm Türkiye''de ANAP döneminin bakanları, milletvekilleri, il ve ilçe başkanları ile üyeleri Ali Edizer için cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyorlar.

İdizer''in Türk Ceza Kanununun şu hükümlerine göre cezalandırılmasını istiyorlar.

Tehdit (TCK m.106), Nefret ve ayrımcılık (TCK m.122), Hakaret (TCK m.125) ve Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama…(TCK m.216)

Bakalım yargı gereğini yapacak mı?

Yazarın Diğer Yazıları