AKP'nin siyasi siciline bu kalleşçe, hain gazeteci saldırıları da işlenecek. İçişleri Bakanı Soylu mudur? O takdirde gereğini yapmalıdır. Adalet Bakanı Gül müdür? Savcılarına hâkimlerine hâkim olmalıdır.
Gazetecilere şiddet, saldırı, dayak, hakaret, küfür, tehdit ve hatta linç girişimi yapanlar asla ellerini kollarını sallayarak adliyeden yakayı kurtaramamalılar.
Artık cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var yürütmeye, yargıya ve yasamaya egemen olup devleti yöneten…
Bu durumda gazetecilere yapılan şerefsizce saldırılara tepki gösterecek de sorumluların hesap vermesini sağlayacak da anayasa gereği sorumlu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Ona sormamamız gerekenler de vardır:
- Gazetecilere yapılan saldırılar için neler söyleyeceksiniz?
- Saldıran alçakların maşa olduğunu siz de en az bizim kadar biliyorsunuz değil mi?
- Peki, bu hainlerin, alçakların, şerefsizlerin "ağababaları" kimlerdir?
- Bu "ağababaları" ortaya çıkarmak ve "bağımsız" yargı önüne göndermek göreviniz değil mi?
- Bu davalar için de cumhurbaşkanlığı avukatlarının "müdahil" olmaları talimatı verecek misiniz?
- Saldırıya uğrayan gazeteci, televizyoncu meslektaşlarım için kınama mesajı yayınlayacak mısınız?
- Kendilerini arayıp ya da ziyaretlerine gidip, "Gereği yapılacaktır. Gazetecilerin güvenliği sağlanacak, saldıranlar en ağır ceza almaları için davaların takipçisi olacağız" diyecek misiniz?
- Yoksa biz özgür ve özerk gazetecilerin "hayali, başörtülü bacınız" kadar değeri yok mu?
Değerli okurlarım,
Son saldırı ne yazık ki 40 yıllık canım kardeşim, meslektaşım Sabahattin Önkibar'a yapıldı. 3 kahpe, evinin önünde kalleşçe arkadan saldırıp Oda TV yazarı Önkibar'ı hastanelik ettiler.
10 gün iş görmezlik raporu alan değerli meslektaşım saldırganların yakalanması için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu.
Önkibar, yaklaşık 2 yıl önce İstanbul Kitap Fuarı'nda bir gurubun saldırısına uğramıştı.
Demokrasiye inanan, basın özgürlüğünün demokrasinin olmazsa olmaz kurallarının önünde geldiğini bilen siyasetçiler, basın meslek kuruluşları ve Yeniçağ imtiyaz sahibi İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik, gazeteci Önkibar'a yapılan alçak saldırıyı kınadılar.
AKP'den ses seda yok, TBMM Başkanı'ndan ses seda yok, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan ses seda yok.
AKP sözcüsü olan bir dönem gazetecilik de yapan Ömer Çelik'ten bile ses seda yok.
Ayıptır, sorumsuzluktur, bu saldırılar karşısında suskun kalmak demek saldırganları cesaretlendirmek demektir.
Önkibar'a da geçmiş olsun dileklerimi iletirken biliyorum ve inanıyorum ki her özgür gazeteci gibi o da yılmayacak, korkmayacak ve sinmeyecektir.
Öcalan yeniden "PKK lideri" oldu
Adalet Bakanı Gül, terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın ziyaret yasağının kaldırılmasıyla ilgili sorulan bir soruya, "Hukuki engel kaldırılmış oldu" yanıtını verdi.
Demek oluyor ki bebek katili, alçak hain Öcalan yeniden "PKK'nın lideri" oldu.
Yeniden kahraman Türk askerine, kahraman Türk polisine saldırılara devam edecek PKK/PYD/YPG terör örgütleri Öcalan'ın liderliğinde.
Değerli okurlarım,
Erdoğan iktidarı, Öcalan'ın "hukuki engelinin kaldırılması" sonucunda verilecek her bir şehidimizin sorumluluğunu üstlendiğinin farkında mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul seçimini kazanabilmek için elinde bebek kanları olan bir vatan hainine bu hakkı tanımanın PKK terörünün yeniden ivme kazanmasına neden olacağını bilmiyor mu acaba?
Yeniden yine çözüm süreci benzeri bir tablo ile karşılaşılmayacağının güvencesi katil Öcalan mıdır?
Binlerce şehidimizin acıları neredeyse 40 yıldır dinmedi, bu kararınız ile de dinmez, dinmeyecek.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de soruyorum.
- Neden sessiz kalıp bu katilin yeniden PKK'nın liderliğini üstlenmesine onay veriyorsunuz.
Türkiye'nin asıl beka sorununun bu PKK/PYD/YPG terör örgütlerine terörist başı Öcalan'ın yeniden liderlik yapmasına verilen izni nasıl ve neden destekliyorsunuz?
İstanbul'da seçim kazanmak mı önemlidir, PKK/PYD/YPY terör örgütlerinin liderliğini Öcalan'a yine hem de hukuken vermek mi önemlidir.
Korkarım yarın Öcalan'ı da ev hapsine çıkartmayı gündeme getirirsiniz?
Gidişat budur...
