Sahte diplomalı Suriyeliler
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın iki yıl önceki bir toplantıda Göçmen Sağlık Merkezlerinde görev yapan 4 bin Suriyeli sağlık çalışanı ile ilgili sözleri, geçtiğimizde günlerde sosyal medyada gündeme geldi ve kıyamet koptu…
Koca, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, sözlerinin çarpıtıldığını ifade ederek, “4 bin Suriyeli sağlıkçının istihdam edildiği şeklindeki yanlış ve ısrarlı iddia üzüntü vericidir" dedi…
Koca elbetteki bu siteminde haklıydı. Çünkü bahsettiği 4 bin Suriyeli sağlık çalışanı Türkiye Cumhuriyeti’nin sağlık kurumlarında görev yapması için istihdam edilmiş kişiler değil. AB tarafından fonlanan göçmen sağlık merkezlerinde görev yapıyorlar.
Tabii bu, devletin kendi sağlık tesislerinde Suriyeli sağlık çalışanlarının görev yapmadığı anlamına gelmiyor. Mesela Türkiye’de beş binin üzerinde Suriyeli doktor var.
Bunların bir bölümü göçmen sağlık merkezindeki sağlık çalışanları içerisinde yer alıyor. Peki ya diğerleri?
Devletin hastaneleri ve özel hastanelerde görev yapan Suriyeli doktorları ne yapacağız?
“Ne yapacağız” diyorum; çünkü insanımızın sağlığını, dolayısı ile de bekamızı tehdit eden ve sessizce büyüyen bir başka tehlike var ortada…
Türkiye, AKP iktidarına kadar kaliteli bir tıp eğitimine sahipti. Günümüzde de çok kötü olduğu söylenemez.
Şimdi ise bir taraftan kendi doktorlarımız, “Giderlerse gitsinler” denilerek şiddet ve nefretin hedefi yapılıyor, diğer taraftan da kapı gösterilen doktorlarımızın yerini büyük ölçüde özel hastanelerde olmak üzere kötü bir tıp eğitimine sahip Suriyeli, Pakistanlı doktorlar alıyor…
İşin vahim boyutu, Türk hekimlerinin yerini daha kötü bir eğitime sahip yabancı hekimlerin almasıyla sınırlı değil…
Bir de hiç tıp eğitimi olmadığı halde kendini doktor diye yutturanlar var…
AKP iktidarının, beyanı ve gösterilen diplomaları gerçerli kabul etme politikası sayesinde Suriyeliler birçok alanda sahte diploma ile çalışıyor.
Sahte diploma ticaretinin merkezi ise Hatay. Diplomayı hazırlayan da Suriyeliler…
Öğrendiğime göre, diplomalar da diploma gibi diploma. Üzerindeki her şey, mühürler, imzalar vs. gerçeğe uygun. Ünlü markaların gerçeğinden ayırt edilmesi zor ayakkabıları, tişörtleri gibi…
Suriyelilerin sahte diploma hizmeti sayesinde isteyen Suriyeli istediği alandan kendini mezun gösterebiliyor.
Yakın bir geçmişe kadar sahte diploma fiyatı da 600 TL idi. Her şey gibi sahte diplomaya da zam gelmiştir elbette…
Türkiye’de aileler dişinden tırnağından artırıp çocuklarına on bilerce lira masrafla üniversite okuturken, Suriyelilerin yüksek öğretim masrafı sadece 600 TL…
Nasıl ama!
Sayın Koca’ya bilgi verelim; Suriyelilerin bir çok alanda hazırladığı sahte Şam Üniversitesi mezuniyet diplomalarından alıp Türkiye’de sağlık çalışanı olarak görev yapan Suriyeliler de var.
Hatta edindiğim bir bilgiye göre, sağlık alanında çalışan Suriyelilerin çoğunun diploması sahte ve Şam Üniversite’sine kayıtlı değil.
Bu sayede Türkiye’de bir çok Suriyeli sahte hemşire, sahte doktor, sahte eczacı var. Kimisi aslen hemşire ama kendini sahte diploma ile doktor göstermiş.
Suriyeliler, Türkiye’nin Suriye Arap Cumhuriyeti ile tüm ilişkileri kesmesini, Suriye Sağlık Bakanlığı’nı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı muhatap almamasını böyle bir fırsata çevirmişler…
Onlara bu fırsatı verenler, sahtekârları Türk halkına “ümmet” diye yutturmaya çalışıyor. “Ensar-muhacir” edebiyatı yapıyor.
Sizin anlayacağınız yurt dışına itilen doktorlarımızın ve diğer sağlık çalışanlarımızın yerini, sadece kötü eğitimliler değil, aynı zamanda sahte sağlıkçı Suriyeliler alıyor.
Beka tehlikesi mi arıyorsunuz? Buyurun size beka tehlikesi!
Öyle ya; Osmanlı Devleti’nin manevi kurucusu Şeyh Edebali; “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyordu.
Türk insanı yaşamazsa, yaşatılmazsa Türk Devleti nasıl yaşayacak peki?
Suriyeliler, Afganlar ve Pakistanlıların istilası üzerinden yürütülen proje de bu değil mi zaten!!!