​​​​​​​Rusya, İran ve ABD Suriye'den ne bekliyor

Beşşar Esad, 2000 yılından beri Suriye Cumhuriyeti devlet başkanı ve Baas Partisi'nin genel başkanıdır. Babası Hafız Esat, 1970'te darbe yaparak iktidarı aldı ve fakat bir yıl sonra da seçimle başkan seçildi. 30 yıl devlet başkanlığı yaptı. Kendisine karşı çıkanları katliam yaparak bastırdı. 1982 Hama katliamında kentte yaşayan her on kişiden biri hayatını kaybetti.

Suriye'de, parti devletinin hakim olması zaten demokrasi ve insan haklarından yoksunluğun bir tescilidir.

Temel de, demokrasi ve insan hakları sorunu olmakla birlikte, görünürde 2011 yılında, Suriye'de enerji sıkıntısı ve gıda fiyatlarında artış nedeni ile halk sokaklara döküldü. Beşşar Esat muhaliflere sert müdahale etti.

Beşşar Esat'ın diğer otokrasi devletlerde olduğu gibi, demokrasi olmayan Rusya ve aynı zamanda mezhep kimliği ile İran'la olan işbirliğini artırdı.

Rusya'nın hedefi; bölgesel ve uluslararası güç olmaktır. Suriye'de de 2015 yılından beri oyun kurucu oldu. Batılı ülkelerin Suriye'ye dönük operasyon taleplerini Birleşmiş Milletler'de veto etti.

Rusya, Suriye yoluyla Akdeniz'e açıldı. Akdeniz'de gücünü artırmak istiyor.

Şu anda, Suriye'de, deniz üssü ve geliştirilmiş hava üssü var.

İran mezhep savaşlarında Hizbullah'ı kullanıyor. İran, Suriye'de hakimiyet sağlamak için 100 bin devrim muhafızı bulunduruyor. Ayrıca İran'da, Tahran-Bağdat-Şam-Lübnan Şii eksenini gerçekleştirerek Akdenize açılmayı hedef almaktadır.

ABD'nin derdi nedir? Arap Baharı'nın hedefi neyse, ABD'nin istediği de odur. Arap Baharı'nın amacı, Ortadoğu'da İsrail'in güvenliğini pekiştirmek ve enerji kaynaklarını kontrol etmek için rejim değişiklikleri yaparak bölgeyi kontrol altına almaktır. Bu paralelde, Ortadoğu'da yeni müttefik bir Kürt devletinin kurulması, Suriye'nin zayıflaması İsrail'in işine geliyor.

ABD, Ortadoğu projesi kapsamında 40 yıldır bir Kürt devletinin kurulmasını istiyor. Bu projeyi kısmen Irak'ta gerçekleştirdi. Kuzey Irak Özerk Kürt bölgesi kuruldu. Suriye'de, PYD/YPG'yi bu amaçla kullanıyor. Silah ve para desteği veriyor.

İran'ın Kürt politikası daha farklıdır. İran'da Kürtler, Doğu 'Kürdistan'da yaşıyorlar. Doğu 'Kürdistan'ın tüm şehirlerinde Kürtçe ilkokullar ve ortaokullarda zorunludur. İran'da diğer bazı üniversitelerde Kürtçe okutulmaktadır.

ABD, 'ambargo' yanında sivil muhalif aktörlerle doğrudan, silahlı veya siyasi mücadele veren örgütlerle ise dolaylı yollardan görüşerek, gayri resmi şekilde de olsa İran muhalefetiyle yakın temas halindedir.

Türkiye'nin de güvenli bölge için operasyon talebine, PYD/YPG için bir sınır çizerek baraj koydu. Bu sınırın ötesinde PYD/YPG'yi yalnız bırakmayacağını da açıkladı.

Öte yandan son durumda ve son kararları ile Trump, azil sürecinde dikkatleri dağıtmak istiyor. Süreci kendi lehine çevirmek istiyor. ABD'nin Suriye maliyetini düşüreceğini de açıkladı. Bu kapsamda IŞID tutuklularının sorumluluğunu ve yükünü Türkiye'ye yükledi.

Dahası, Rusya'nın Suriye'deki hakimiyetine karşı bir denge oluşturmak istiyor.

Biz diplomatik yollardan bu ülkelerin hedeflerini tespit edemedik. Ülkelerin dostluğu, din bağı, mezhep bağı önemli değil, önemli olan ülkenin çıkarı ve milletin refahıdır.

Yazarın Diğer Yazıları