RTÜK cezaları anayasaya aykırı
RTÜK'ün açıkladığı resmî yaptırım kararına göre;
05.03.2023 tarihinde saat 21:00'da yayınladığı "Cüneyt Akman ile Zamanın Ruhu" isimli programda gazeteci Erk Acarer'in şu sözüne dikkat çekiliyor:
-"Yani AKP iktidarının üç gün insanları soğuktan dondurduğunu üçüncü günün sonunda da bir an önce inşaat projeleri yapmak için bölgeden söyleyenlerin ifadeleriyle, insanları molozlara karıştırdığını biliyoruz…"
Bu sözleri değerlendiren RTÜK üyelerinin aldığı kararı okudum
Kararda yasa maddeleri hatırlatılarak Flash Haber TV'ye şu ceza veriliyor;
-"2023 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 85.738,00 (seksen beş bin yedi yüz otuz sekiz) Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına Üst Kurul Üyesi İlhan Taşçı'nın karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi."
Özel radyo ve televizyonlara verilen bu ve benzeri cezalar anayasaya ve temel evrensel hukuk normlarına aykırıdır.
Anayasanın 38. Maddesinin 7. Fıkrası şu hükmü getirmektedir:
-"Ceza sorumluluğu şahsidir."
Keza bu ilke pek çok Anayasa Mahkemesi kararında hukuki temel dayanak olarak kullanılmaktadır.
Örneğin;
Anayasa Mahkemesi'nin 21.12.2006 tarihi ve 2006/115 sayılı kararında bu ilke çok açık ve net şekilde şöyle hükme bağlanmıştır:
"1- Cezaların Şahsiliği İlkesi
Suçun oluşumundan bahsetmek için hareket (maddi unsur), tipiklik (kanuni unsur), hukuka aykırılık ve kusurluluk (manevi unsur) gibi dört unsurun varlığı gerekmektedir. Bu unsurlardan herhangi birinin oluşmadığı hallerde faili cezalandırmak mümkün değildir. Suçun unsurları, modern ceza hukukunun kabul ettiği evrensel bir norm halini almıştır.
Anayasanın 38/7 madde ve fıkrası açıkça ceza sorumluluğunun şahsî olduğunu belirtmiştir.
Ceza sorumluluğunun şahsi olması; suçu işleyen failin/faillerin cezadan bizzat sorumlu olması, failin/faillerin dışındaki kişilere doğrudan doğruya bu sorumluluğun yüklenmemesi ve cezalandırılmaması demektir.
Mevcut yasal düzenlemelere göre bu ilke; kanunda suç olarak belirlenmiş hareketin kusurlu failinin yada kanunlarda istenmeyen durum olarak belirlenmiş hale neden olan kişinin, kusur ile hareketi arasında illiyet bağı olması halinde bizzat cezalandırılması şeklinde kabul edilmektedir.
Cezanın şahsiliği ilkesi, cezada kollektif sorumluluk ilkesinin yerine geçmiştir. Cezalandırmada kollektif sorumluluk ilkesi, kusurluluk ilkesi ile yakından ilgilidir. 13 yy. da cezalandırmada kusurun önem kazanmasıyla birlikte şahsilik ilkesi de ön plana çıkmaya başlamıştır. Fransız ihtilali sonrasında şahsilik ilkesi hukukumuza yansımıştır.
Evrensel bir ceza hukuku normu olan şahsilik ilkesinin korunması için kanun koyucu suçludan başkasına ceza öngören kanun yapmamak ya da bu tür düzenlemeleri kanunlardan çıkartmakla görevlidir."
Anayasa Mahkemesi'nin bu kararının son paragrafını bir kez daha okumanızda yarar var.
Bu anayasa hükmü Türk Ceza Kanununun (TCK) 20. Maddesinde şöyle yer alır:
-"Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz."
Şimdi gelelim Flash Haber TV'deki Erk Acarer'in sözlerine RTÜK tarafından verilen cezaya.
Eğer Acarer canlı yayındaki sözleri ile suç işlediyse, anayasanın 38/7 TCK'nın 20. Madde hükümlerine göre hakkında, "Cezaların Şahsiliği İlkesi" çerçevesinde hukuki işlem yapılması gerekir.
RTÜK yasası ne öngörüyor?
-Yayıncı kurulu cezalandır…
Anayasa ve TCK ne diyor?
-"Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz."
Erk Acarer'in sözlerinin suç teşkil edip etmediği konusunda bir fikir beyan etmiyorum. Çünkü bu konuda kararı yargı vermeli. Acarer'e SORDUM:
-Hakkında suç duyurusu ya da dava var mı?
Dedi ki; "Hayır yok abi…"
Sözlerinde suç olsa basın savcılığı soruşturma açar. Demek ki sözlerinden suç unsuru yok.
O halde Flash Haber'e ceza neden?
RTÜK yasasının yaptırım bölümünde cezalar işte bu açıdan;
-Anayasa'ya aykırıdır.
Diyeceksiniz ki;
-Anayasa paspas gibi çiğneniyor sen kalkmış anayasa ve yasa hükümlerini anımsatıyorsun…
Evet ölünceye kadar hak, hukuk, adalet diyerek anayasaya ve yasalara sahip çıkacağım.
Hukuki mağduriyetlere karşı savaş açacağım.
Brüt 54 net 50 yılık gazeteci olarak devletim bana "basın kartı" verip "gazeteci" saydıysa;
-Halkın haber alma hakkını savunacak,
-Haksız ve hukuksuzluklara karşı mücadele edecek ve
Canım Türkiye'me borcumu ödeyeceğim…
Şimdi sıra, ceza verilen tüm radyo ve televizyonların hukuki süresi içinde "RTÜK yasasının Anayasaya aykırı maddeleri" için gerekli "Anayasa aykırılık davaları" açmasına geldi.
Anayasa Mahkemesi de yukarıdaki kararın son paragrafında bu davanın açılması gerektiğini öneriyor.
Ben görevimi yaptım, sıra hukukçularda…