Rezilsiniz!
Memleketin içine girdiniz, hücrelerine sızdınız, şimdi gözümüzün içine baka baka hepimize, topluma hakaret ediyorsunuz.
Ne devlet bıraktınız ne de devlet adabı!
Ne vicdan bıraktınız ne de adalet!
Hangi kanalı açsak karşımıza aynı tiplemeler çıkıyor.
Gazetelerde baş köşeler onların.
Medyayı da ele geçirdiler çünkü.
Önüne gelene FETÖ'cü iftirası atıp, FETÖ'nün bankalarından kredi çekerler,
Önüne gelene "Ergenekoncu, Balyozcu" diyerek TSK'ya operasyon çekerler…
Haklarında ne bir soruşturma açılır, ne bir dava görülür.
İnsanların sinir uçlarını kaşıya kaşıya toplumu gererler.
Birilerinin yarım bıraktığı kutuplaştırma eylemini televizyonlardan, sosyal medyadan tüm güçleriyle yaparlar.
Omurga, karakter, sağduyu, insaniyet yoktur bu tiplerde…
Karanlıkları yüzlerine vurur.
Evde, ailenizin içinde söyleyemeyeceğiniz sözleri milyonların önünde "pat" diye söylerler…
Onun adına utanırsınız, ama o utanmaz!
Bu tanımlamalar; mevcut iktidar döneminde türeyen gazeteci modellerine aittir.
Ağızlarından hakaret, çirkin söz eksik olmaz.
Tüm değer yargılarınıza hakaret edebilirler.
Terör örgütleri onlar için her zaman sempatiktir.
Karınları enteresan bir şekilde fazla fazla doyar…
Paralar o kadar çok gelir ki, Boğaz'da yalı almaya kadar gider durum.
Düşünürsünüz; bunun takipçisi yok, bunun hayranı yok, bunun fikri yok.
Peki bu paranın kaynağı neresi?
Cevap bulması zor değildir, satmayan gazeteleri fonlayanlar, izlenmeyen kanallara reklam akıtanlar…
İşte hepsi bu gibi tiplemelerin ortaya çıkarılmasının başat sorumlularıdır.
İsim, yer, kanal vererek, bu köşeyi kirletmeyeceğim. Türkiye'nin birçok yerini zaten kirlettiler, en azından bazı değerlerimiz, hassasiyetlerimiz temiz kalsın.
Daha açık ve net konuşmak gerekiyor belki.
Toplumun hassasiyetlerini gözetmeksizin, saldırgan bir dille insanları kutuplaştıran sözde gazeteci ve yazarlar, Cumhuriyet'i hedef alan projenin uzantılarıdır.
Bunların benzerleri yaklaşık bir asır önce Osmanlı'nın parçalanmasına sebep olup, Türkiye'yi sömürge haline dönüştürme çabası vermişlerdi.
Millet ayağa kalkınca, Yunan'dan önce ülkeyi terk ettiler, hem de arkalarına bakmadan.
Bunların millet, memleket sevdaları, sevgileri yoktur.
Değer yargıları "liberalizm" adını verdiklerini içine her türlü değersizlikleri meşrulaştırabildikleri bir tanımlamanın içindedir.
Asıl komik olansa liberalizm bu değildir.
Ekranlarda onları kadrolu eleman haline getirip, sözüm ona televizyonculuk yapanlar da bu suçun ortaklarıdır.
Yöneticisinden, moderatörüne kadar.
Bu rezilliğe son verilmemesi en büyük temennim…
Çünkü bilinçli, araştıran ve sorgulayan bir topluma sebep oldunuz.
Reytingleriniz çakıldı, taraftarınız kalmadı. Kendi kendinizi bitirmenizden daha güzel bir şey olamaz.
Sevinerek söylüyorum ki "rezil kalemleriniz ve ekran yüzlerinizle kaybettiniz."
Gün gelecek bir asır önceki örnekleriniz gibi bu ülkeyi terk edeceksiniz.
Umarım ki önce yaptıklarınızın hesabını verirsiniz.