Referandumun içinde ne var? (1)

Yapılan anketler, referandum içeriğini bilmeyenler ve yanlış bilenlerin oranının yüzde 30’lara ulaştığını gösteriyor. Başbakan muhalefeti, yapay gündemlere ve farklı siyasi kavgalara çekerek, onların halka referandum içeriğini anlatmalarını engelliyor. Muhalefet partilerimizin ve çağdaş insanlarımızın Başbakanın bu tuzağına düşmemesi ve halka gerçek gündem olan referandumun içeriğini, her platformda anlatması gerekir. Referanduma sunulan paket içinde neler var? Önemli olanları 7 soru içinde tartışmaya çalışacağım.
I) Anayasa değişikliğine ihtiyaç var mıydı?
Toplumun büyük çoğunluğu daha çağdaş ve daha demokratik bir sivil anayasa istiyor. Başbakan ise bu isteği istismar ederek, kendi gizli ajandasını uygulamak için referandumu bir tuzak olarak kullanıyor.
Anayasa’da bugüne kadar 16 kez değişiklik yapıldı. Bazıları şunlardır:
* Milletvekili sayısı 550’ye yükseltildi.
* Özelleştirme Anayasa’ya girdi.
* Yakalanan ya da tutuklanan kişilerin hakim önüne çıkarılma süreleri Avrupa İnsan Hakları’na uyumlu hale getirilerek, zanlının en geç 48 saat içinde, toplu işlenen suçlarda ise en çok 4 gün içinde hakim önüne çıkarılması sağlandı.
* Özel hayatın gizliliği çerçevesinde yazılı emir olmadıkça kimsenin konutuna girilemeyeceği, arama yapılamayacağı ve buradaki eşyaya el konulamayacağı hükme bağlandı.
* Parti kapatmalar zorlaştırıldı.
* İdam cezası kaldırıldı.
* Kadın erkek eşitliği Anayasa’ya konuldu. Seçilme yaşı 25’e indirildi.
Bu değişiklikler için Meclis’te mutabakat sağlandı. Referanduma gidilmedi.
Eğer Anayasa ve Yüksek Seçim Kurulu’nu değiştiren maddeler olmasaydı, bu değişiklikler de yine Meclis’ten siyasi partilerin mutabakatı ile çıkacaktı. Referanduma gerek kalmayacaktı. Ayrıca, iktidar muhalefetle anlaşarak daha geniş kapsamlı ve daha demokratik bir anayasa değişikliği gerçekleşebilirdi. Artık her yıl referandum yapılmayacağına göre, AKP iktidardan gidinceye kadar bu imkan ortadan kalkmıştır.
II) AKP’nin amacı nedir?
AKP’nin Anayasayı değiştirmek istemesinin altında yatan gerçek neden Tayyip Erdoğan diktası kurmaktır.
* Tayyip Erdoğan, nasıl ki YÖK, TRT gibi bağımsız kurumları ele geçirdi ve kendi kontrolü altına aldı ise şimdi de Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu ve dolayısıyla bağımsız yargıyı tamamıyla kendi kontrolüne almak istiyor.
* Memurun yargıya gitmesini kaldırarak, onları siyasi iktidarın birer ajanı yapmak istiyor.
* Kamu denetçiliği kurumu kurmak yoluyla, vatandaşların milletvekillerine hükümeti şikayet hakkını sınırlamak istiyor.
Bu tasarı Başbakan’ın özel tasarısıdır. Çünkü Başbakan’ın doğrudan kendi tayin ettiği iktidar milletvekilleri, yalnızca Başbakan’ın talimatlarını yerine getiriyor.
* Eğer Başbakan demokrasi istiyorsa, Seçim Kanunu’nda, Siyasi Partiler Kanunu’nda değişiklik yapılmasını sağlayarak, milletvekilini, belediye başkanını ve diğer seçilenleri doğrudan doğruya, partiye kayıtlı üyelerin seçmesini sağlasın.
* Eğer demokrasi istiyorsa, milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırsın.
III) Memura yeni hak veriliyor mu?
Görünüşte anayasanın 53 maddesindeki değişiklik tasarısı ile memura toplu sözleşme hakkı getiriliyor. Ancak aslında memurun yargı mercilerine başvurması ve grev yapması önleniyor. Mevcut anayasada 53. maddede toplu görüşme hakkı var. Fiilen bu hakkın bir önemi yok. Çünkü son kararı Bakanlar Kurulu veriyor. Buna karşılık 53. maddede memurun da yargı mercilerine gitme hakkı var. Değişiklik teklifinde toplu görüşme yerine memura toplu sözleşme hakkı veriliyor. Anlaşmazlık halinde Hakem Kurulu getiriliyor. Hakem Kurulu kararı kesin karar oluyor. Bu şartlarda:
1) Memurun yargıya başvurma hakkı kalkıyor.
2) Grev hakkı verilmiyor. Oysa ki toplu sözleşme hakkı ile grev hakkı bir bütündür. Bu hakkın verilmiyor olması Avrupa Birliği normlarına uymuyor.
3) Hakem Kurulu Kanunu Meclis’ten AKP çoğunluğu ile geçeceğinden aynen YÖK gibi AKP’nin sesi olacaktır.
Özet olarak memur için gizli tuzaklar var ve memur hakları 82 Anayasasının da gerisine götürülüyor.
(Yarın devam edecek.)

Yazarın Diğer Yazıları