Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Recep Bey’e kızmayın…

Konu teğmenler mevzusu, bu teğmenler ne yapmış “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demiş kılıç çatıp “Ant içeriz ki; laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler, Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız ve şerefimizle öleceğiz. Ne mutlu Türk’üm diyene!” Demişler…

Recep Bey ve taifesi de buradan disiplinsizlik ve hatta darbecilik suçlaması çıkarıp bu teğmenler hakkında soruşturma açmışlar.

Bu yeminde yasa dışı ya da mahzurlu tek bir kelime var mı?

Yeminin tamamında anayasal düzenimize ve hükümete karşı tek bir ima bulunuyor mu?

Darbeyi ya da geçmiş darbeleri öven ya da çağrıştıran bir hal görüyormusunuz?

Elbette hayır…

Yahu bunlar asker, görevleri zaten Türk yurdunu, halkını ve demokrasisini korumak Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkmak bu onlara kanunla verilmiş görev.

Bu genç teğmenlerde bu kanunla kendilerine verilmiş bu göreve sahip çıkacaklarına yemin ediyorlar bundan daha doğal ne olabilir?

Bu teğmenlerin böyle bir yemin etmek yerine kılıç çatıp “enerciiii” diyerek sosyal medya şovu yapacak halleri yok değil mi?

Bakın size işin aslını astarını anlatayım:

Recep Bey siyaseten çok sıkıştı, kendi tabanından bile özellikle de ekonomik ve sosyal konularda çok büyük tepki alıyor, kendisinin ve partisinin oy oranı güneş görmüş kar misali hızla eriyor.

Hele hele son yaşanan Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi’nin büyük bir debdebe ile karşılanması işin tuzu biberi oldu.

Düşünün bir siz on yıldır her yerde başparmak kapalı dört parmakla Rabia işareti yapa yapa dolaşın, katil Sisi diye bağırıp çağırın sonra da hem Sisi ile barışmak ve hem de onu böyle debdebeli bir törenle ağırlamak itibar göstermek zorunda kalın.

Vallahi bence bunu yapmak zorunda kalmak Recep Bey’e çok ağır gelmiş, canını çok ama çok yakmıştır.

Eh tabi canının yanması bir yana kendi tabanının bile bu dönüşe uyum sağlayamayıp ne oluyoruz diye sorgulamaya başladığını da görmüştür.

Pekâlâ, hepsi bu kadar mı?

Ya Gazze’de yaşananlar?

Recep Bey’in kendi tabanı bile Gazze’ye yeterince sahip çıkılamadığını, İsrail’e yeterince sert yanıt verilemediğini söylüyor.

Dahası tabanı kayıyor kitle akın akın Yeniden Refah Partisine yöneliyor.

Suriyeliler başta olmak üzere mülteciler konusu ise herkesin konuştuğu oy kaybına yol açan sorunların başında geliyor.

IMF memuru gibi davranan Mehmet Şimşek ve uyguladığı ekonomik politikalar da Recep Bey’e çok büyük ölçüde oy kaybettiriyor taban eriyor…

Eeee bu durumda Recep Bey’in ne yapması lazım?

BU konuların konuşulmasını engellemesi toplumun sinir uçlarını kaşıyacak bir hamle yapması ortaya konuşulacak başka bir konu atması lazım Recep Bey’de zaten bunu yapmayı amaçlıyor.

En iyi bildiği şeyi yapıyor; toplumu kutuplaştırmaya çalışarak “safları bozmayalım, düşman pusuda, beni terk ederseniz tüm kazanımlarımızı kaybederiz” diyor.

Teğmenlerin o masum yeminini de çarpıtarak bu amaçla kullanıyor.

Bakın iktidarı kaybetme korkusu dağları bekliyor, iktidarı kaybetmenin maddi manevi ve belki de birçok kişi için cezai sorumluluk getireceğini o camia çok ama çok iyi biliyor.

İktidarı kaybetmemek için yapılabilecek tek şeyinde kendilerine oy veren kitleyi korkutarak konsolide etmek olduğunu biliyor, oyunu buna göre kurguluyorlar.

Bunun için Recep Bey’e kızmayın, en azından fazla kızmayın iktidarı kaybetme korkusu bir politikacıya her şeyi yaptırır, her şeyi söyletir.

Umarım işler çığırından çıkmaz, sadece söylemde kalır ve bu badirede olan o pırıl pırıl genç teğmenlere olmaz onların geleceğini etkileyecek iş ve işlemler yapılmaz.

Yazarın Diğer Yazıları