Putin'in küstahlık ötesi nezaketsizliği
Putin'in diplomatik teamüllere aykırı olarak Kremlin Sarayında tam 2 dakika birçok kamera ile çekim yaparak beklettiği kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Bu görüntüleri, Rus devlet televizyonuna vererek yayınlatan da küstah Putin'dir.
İdlib'de 59 şehidimizin tek sorumlusu da Rusya Devlet Başkanı Putin'dir.
Türkiye'den özür dilememesine rağmen Putin'in ayağına gidilmesine şiddetle tepki göstermiştim ki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da; "Benim askerime mermi sıkan herkes benim düşmanımdır. Ben niye ayağına gideyim? Putin'e koştunuz" diye tepki göstermişti.
Rus devlet televizyonu "Rossiya 1" kanalı, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyetinin bekletildiği dakikaları ekranda kronometre ile saniye saniye yayınladı.
İdlib için ateşkes mutabakatının çıktığı görüşme öncesi Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bakanlarını ve heyeti yan odada 2 dakika bekletmiş.
Arkasındaki heyetle ayakta bekletilen Erdoğan yorulup, sıkılarak bir kenara ilişip oturmuş.
Ne acı ki; Erdoğan oturana kadar bekleyip, oturduktan sonra içeri okey işareti verilmesi ve bu görüntülerin servis edilmesi baştan sona kurgulanmış, bilinçli bir aşağılamaya maruz kalındığını gösteriyor.
İdlib bölgesinin üçte birinin rejime terkedilmesi diplomatik mağlubiyetin de göstergesi oldu.
Değerli okurlarım,
Şimdi büyük Türk milletinin onuruna, şerefine düşürülen bu diplomatik skandal sonrası tek bir kelime söyleyemeyen AKP'lilere diyorum ki;
- İbrahim Kalın, Ömer Çelik ve Mahir Ünal dilinizi yuttunuz mu?
- "Bay Kemal" diye hücum ettiğiniz gibi "Bay Vladimir" diye Putin'e neden hücum etmiyorsunuz?
- Ülkemizin cumhurbaşkanına karşı yapılan bu aşağılama hakaretini yanıtsız mı bırakacaksınız?
İç politikada hırslı, saldırgan, nefret ve hakaret dolu üslup kullanan AKP sözcülerinin, cumhurbaşkanına karşı yapılan bu seviyesiz ve teamüllere aykırı küstahlık karşısında sessiz kalmaları affedilemez.
Putin'in Esad'ı bina girişinde karşılamasının fotoğrafına da bakar mısınız?
İlaveten söylemem gerekir ki;
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun olay yaşanır yaşanmaz Rusya'nın Ankara Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırtması ve kınama notası verdirmesi gerekirdi.
Erdoğan ve Putin oturup görüşürlerken, Türk heyetinin ki Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlarımızın ayakta tutulmaları da ayrı bir skandaldır.
El pençe divan durulmasının fotoğrafı sosyal medyada on binlerce kez paylaşıldı.
Erdoğan'ın defalarca teşekkür etmesi de dikkat çekti.
Ve daha da önemli bir skandal var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve Rusya Savunma Bakanı Şoygu'yu basın açıklaması sonrası tebrik ederken sordu:
"Şu anda Esad ile konuşuldu değil mi?"
"Türkiye Esad ile görüşsün" çağrısı yapan herkese ağıza alınmaz hakaretler yağdıran Erdoğan'ın Rusların aracılığı ile Esad'a mesaj göndermesi akla şu deyişi getiriyor:
"Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu…"
Değerli okurlarım,
Rusya dönüşü gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan özetle şunları söyledi:
"Rusya ile aramızda aslında çok da bir farklılaşma olmadı. Zaman zaman uluslararası ilişkilerde buna benzer gelişmeler, iniş çıkışlar olabiliyor. Yani onun için de herhalde bir yerden şöyle kara kediler girmiş olabilir."
Yandaş gazeteci "buldum" havası ile soruyor: "İsrail olabilir mi?"
Erdoğan yanıt veriyor: "Yok, o kadar zayıf değil."
"Peki, kara kedilerle kimi kast ediyorsunuz?" diye sormaya devam edemiyor yandaş gazeteci…
Erdoğan "Kara kedileri" de açıklamak zorundadır.
Çünkü o "Kara kedileri" yüzünden 59 kahraman Mehmetçik İdlib'de Ruslar tarafından şehit edilmiştir.
Şehitlerimizin kanı sadece 2-3 bin rejim askerini öldürmekle yerde kalmaz.
Siyaseten de "Kara kedileri" bilmemiz ve hesap sormamız gerekir…
Bakalım yandaş gazeteciler çıkacakları televizyon kanallarında Erdoğan'ı kapıda bekleten Putin'e bir çift söz söyleyebilecekler mi?