Projektör yakmak!..
Gündüz fener ile arayıp seyrek rastladığımız münevverlerin (aydın demiyorum) arasında mücadele azmi ve bitip tükenmeyen enerjisi ile tanıdığımız Banu Avar aynı zamanda arşiv uzmanı. Benim bile unuttuğum geçmişteki yazılarımı sanal alemde paylaşarak uykuları bozuyor. YAŞ kararları, şura toplantıları, terfiler ve Necdet Özel’in özelliklerine dair yazdıklarıma yeni bilgiler ekleyerek beyin fırtınası oluşturarak yine sınırları zorluyor.
Dünyanın dört bir yanında yaptığı çekimlerle küresel çeteleri su yüzüne çıkaran Banu Avar’dan devletin TRT’si çok rahatsız olduğu için sözleşmesini tek taraflı feshetmişti. Kısa ART macerasından sonra, Avar’ın programlarını yayınlama cesareti gösterecek televizyon kanalı olmadı. Ama o yılmıyor, çeşitli internet sitelerinde tıpkı Nihat Genç gibi veryansın etmeye devam ediyor. Geçtiğimiz gün “Amerika Amerika! Canım Feda olsun Sana” başlıklı muhteşem tespitinde ilginç anekdotlar vardı. Bazıları şöyle:
Cüneyt Şaşmaz’ın 2010 Ağustos ayındaki: “ABD iki yıl içinde (2012) Irak’tan çekilecek; giderken Kuzey Irak’taki aşiret devletinin güvenliğini TSK’ya bırakmak istiyor. O nedenle buna itiraz edenlerin tasfiyesini, kabul edenlerin komuta kademesine getirilmesini arzu ediyor. O nedenle; hem ABD’yi memnun edecek hem de kasaptaki ete soğan doğramayacak birinin ayarlanabilmesi için generallerin hatta albayların sicil dosyaları masaya yatırıldı” yazısını hatırlatmış. Sırada Suriye, Lübnan, İran, dahası Asya’nın olduğunu vurgulayarak; Ardından Washington Institute adlı düşünce kuruluşundan Soner Çağaptay adlı “uzman” ın yorumunda “AKP döneminde TSK üzüm gibi sıkıldı. 2002’den beri de hızla yere çakılıyor” diye sevinç çığlıkları attığını hatırlatıyor Avar. Çağaptay devam ediyor “Darbe ve camileri bombalama iddiaları vs. TSK’nın imajını yerle bir etti. Ve 2002’de yüzde 90 oranında güvenilen TSK’ya bugün milletin güven oranı yüzde 60! TSK, gözüne fener çakılmış geyik gibi Ergenekon’un yaktığı projektörlere baka kaldı!..”
Bunu Avar bu sözleri “İşte küresel çetenin uzman görüşleri ve durum değerlendirmesi böyle! Bu cümlelerin içinde bir çok itiraf da gizli. Ergenekonun ” yaktığı projektör “ gözleri kör, kulakları sağır, Türk Ordusunu da felç etmek içinmiş! Öyle mi?” diye yorumluyor. Bu arada projektör tutmayı hatırlatalım. Kalleş avcıların pususudur projektör. Tavşan avında kullanılır genellikle. En hızlı koşan, en iyi savunma yapan en vahşi hayvan bile gözlerine keskin ışık gelince hareketsiz kalır, refleks gösteremeyecek hale düşer, felç olur yani. Sonrası malum...
Alem insandır Banu Avar... Nereden topladın bu bilgileri dedim. “Sen zaten yazıyorsun” dedi. Bize bir de Türkiye’nin NATO’ya girişini hatırlattı. NATO’ya girişten sonra dönemin ünlü tangocusu Celal İnce’nin “Amerika! Amerika! Canım Feda Sana” şarkısını ve “Amerika! Amerika! Türkler Dünya durdukça beraberdir Seninle!..” yalakalığını serdi ortaya. Dip not olarak da Celal İnce’nin 1952’de ABD’ye gidip bir daha geri dönmediğini, şimdi 90 yaşında olduğunu belirtmiş. Ardından karanlıklar prensi Richard Perle’nin “Türkiye Amerika’nın Orta Doğu’daki jandarmasıdır” sözü ile küresel tefeci Soros’un “Türkiye’nin ihraç malı Türk Askerinin kanıdır!” düşüncesini. Siz en iyisi Banu Avar’ın yazısının tamamını internetten okuyun.
Gelelim perşembeye kadar devam edecek olan YAŞ toplantısına... Sisler henüz tam anlamı ile dağılmış değil. Hazır Ramazan gelip de gazeteler yeşile boyanmışken önümüzdeki günlerde TSK ile ilgili sempatik haberler için başlıklar hazırlanıyor. “TSK’da devrim... Kışlalarda mescitler açılıyor... Askerin orucuna müdahale edilmiyor... Yeni Genelkurmay Başkanı Özel’den çok özel uygulamalar vs.” gibi. Bu arada internet andıcı, Balyoz, Oraj vs. haberleri tam gaz devam ederek “Yeni TSK, eski TSK” tartışmalarına yol verilecek... En güzel intikam servisi soğuk olanıdır... İftardan sahura kadarki sıcak yaz akşamları eski-yeni tartışmaları ile psikolojik harp devam edecek. Ayrıntılar geliyor...