GÜREL YURTTAŞ / Yeniçağ
Drago Stadı''nda maça iyi başlayamadık. Drago, ejderha demekmiş! Ejderhaya yem olmayalım diye kalabalık bir savunma kurmuştuk. Üstelik tek tek bakıldığında savunmacılarımız da güven veriyor gibiydi. Merih, Çağlar, Ozan! Kenarlarda Zeki ve Orkun. Kağıt üstünde iyi. Ama başlayınca görüldü ki kötü! Özellikle de kanatlarda çok açık verdik ilk yarıda. Buna orta sahamızı rakibin çabuk geçmesi eklendi. İleride de Burak Yılmaz son derece etkisiz olunca üstünlüğü rakibe verdik.
Tamam; Portekiz''in etkili ayakları var. Bunu herkes biliyor. Jota, Ronaldo, Bernardo Silva gibi. İyi oyuncularına rağmen iyi takım olamadıklarını söylüyor, örnek olarak da geçmişteki maçlarını, özellikle de Sırbistan karşılaşmasını gösteriyorduk. Defansının önemli oyuncularının da olmadığını biliyorduk.
Ancak şu da var. Adamlar hücumda etkili. Defansta kötü. Ama dediğim gibi defanslarına gidemeyip, ileride top da tutamayınca etkili ofansif oyuncularını üzerimize çektik. Ataklarına karşılık da veremedik. Kenarlarda o kadar etkisizdik ki; özellikle de Berkan''ın oynadığı kantta; Otavio''ya engel olamadık. 15. dakikada Guerriro''nun direkten dönen şutuna gerilerden kopup gelen Otavio''nun golü atmasına seyirci kaldık. Aynı Otavio''yu 42. dakikada asist yaparken izledik bu kez. Bizim gibi Berkan da izledi. Arka direkte de Jota kafayla ikinci golü attı.
İlk yarıyı birazcık heyecan yaratan Orkun Kökçü''nün kalecinin kurtardığı şutuyla yaşadık; o kadar. Koskoca 45 dakikayı çöpe attık.
İkinci yarıya Kuntz''un değişiklikler yapacağını bekleyerek girdik. Ama boşuna beklemişiz. Aynı onbiri çıkardı sahaya. Yine aynı oyun tekrar başladı. 48''de Silva''nın şutunu Uğurcan çıkarmasaydı daha o dakikada havluyu atmış olacaktık.
Kuntz bekledi de bekledi. 65''te kenara Enes Ünal''ı çağırdı. Burak Yılmaz''ın alınacağını bekliyorduk. Ama 66''da Cengiz''in nefis ara pasıyla Burak golü attı ve umutlandık. O anda da tabela kalktı; Enes Kerem''in yerine girdi. Golü atmasaydı Burak mı çıkacaktı yoksa!
Bu gol hareketlendirdi bizim takımı. Portekiz''in üzerine gidildiğinde savunmasının ne halde olduğunu da gösterdi. Bunu Burak Yılmaz da gördü sanırım; daha cesaretli oynamaya başladı. Kuntz''tan da bir şeyler bekliyorduk artık. O da yaptı; Yusuf Yazıcı ile Dorukhan''ı da aldı oyuna.
Gol arıyorduk artık. 82''de Enes, Fonte''nin müdahalesiyle yerde kaldı ceza alanı içinde. Hakem devam dedi. Ancak Enes kendisinden o kadar emindi ki; arkadaşlarına topu dışarı atmalarını işaret etti ısrarla. Top dışarı çıkınca da VAR''dan uyarı geldi. Hakem de VAR''a gitti ve penaltıyı verdi. Topun başına Burak Yılmaz geldiğinde dakika 85''ti. Ama öyle kötü vurdu ki; topu üstten auta yolladı. Ah Burak; futbolunun son deminde oynayabileceği Dünya Kupası finallerini de dışarı attı.
90''a kadar sahada kalması mucize olan Berkan çıktı, yerine Serdar Dursun girdi. Ama artık iş işten geçmişti. Gol için yüklenirken kontratakta 90+4''te Matheus Nunes''le bir gol daha yedik: 3-1.
Portekiz''e yenildik. Bu yenilgiyi aslında hak etmedik. Portekiz de galibiyeti hak etmedi. Ama elendik işte... Ah Burak, aman Burak! O penaltı öyle mi kullanılırdı, o topa öyle mi vurulurdu? 80 milyonu kahrettin! Yıktın bizi!
İtalya''dan gelen haber bizi daha da kahretti. Kuzey Makedonya, İtalya''yı devirmiş! Biz geçseydik Kuzey Makedonya''yı eleyemez miydik?
