Popülizmin maliyeti vergi mükellefine yüklendi
Maliye Bakanı 2017 yılında Bütçe açığının 60 milyar liraya çıkacağını açıkladı. 2017 bütçesi 645 milyar liradır. Bu demektir ki Bütçe açık oranı yüzde 9.3 'tür. Muhtemelen bu açık yüzde 10 olarak gerçekleşecektir.
Bütçe açıklarını önlemek için doğal olarak ya harcamalar kısılacak, ya da vergiler artırılacaktır.
Bunlardan önce, aynı açığın neden ortaya çıktığı daha önemlidir. 2017 bütçe açığının, referandum nedeniyle yapılan vergi indirimlerinden, dağıtılan paralardan ileri geldiğini, yani popülizmden kaynaklandığının herkes biliyor.
Şimdi, bu tür cari harcamaları kısmak yerine, eğer vergiler artırılıyorsa, bu popülizmin devam edeceğini, 2018 yılında seçim yapılabileceğini gösterir. Çünkü popülizm geniş kitlelere hitap eder. Popülizmden memnun olanlar, Vergiden rahatsız olanlardan daha fazladır.
Vergilere gelince …
Kurumlar Vergisi yüzde 20'den
yüzde 22'ye çıkacak…
Kurumlar vergisinin artırılması ile KDV gibi herkesin aynı oranda ödediği vergilerde bir indirim olsaydı, bu vergi adaletine destek olurdu. Aynı zamanda mal ve hizmetlerin fiyatını düşüreceğinden, satışlar artar ve ekonomide canlanma sağlardı.
Yalnızca kurumlar vergisinin artırılması, yatırımları caydırıcı bir etki yapacaktır. Açıklanan ikinci çeyrek büyüme verileri içinde, Makine ve teçhizat yatırımlarında, yüzde 8.8 oranında düşme var. Kurumlar vergisinin artması yatırımların daha da düşmesine neden olur.
Binek otomobilde Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), 2018 yılında yüzde 40 artacak.
Araba satışlarından alınan vergiler, arabaların bir katı ile üç katı arasında değişiyor. Birde MTV 'nin yüzde 40 artırılması işin tuzu biberi olacaktır.
Ekonomide daralma artarsa, bundan ilk etkilenecek sektör bankalar, arkasından otomotiv sektörü gelecektir. Bu nedenle vergi gelirleri de iç satışlar azalacağı için, düşecektir.
Şans oyunlarında ikramiye kazananların ödedikleri vergi yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkacak.
Şans oyunlarında vergi oranı, spora dayalı müsabakalarda yüzde 5, at yarışlarında yüzde 7 ve diğer şans oyunlarında yüzde 10'dur. Anlaşılan yalnızca diğer şans oyunlarında vergi oranı artırılıyor.
Kira gelirlerinde götürü gider oranı yüzde 25'ten yüzde 15'e düşürülecek.
Götürü gider oranının düşmesi, kira gelirinden daha fazla vergi ödenmesi anlamına gelir.
Bu durum kira gelirinin cazibesini düşürür. İş yeri satışları düşer. Kiralaya verilmek üzere alınan konut sayıları düşer. Bir yandan inşaat sektöründe ve konutta arz fazlası varken, öte yandan vergileri artırmak, satışların düşmesine ve arz fazlasının artmasına neden olur.
Bütün bunların ötesinde bu günkü şartlarda vergiye karşı tepki oluşmasına neden olur. Çünkü söz gelimi devlet KOBİ kredilerine kefil oldu. KOBİ'lerde bu kredileri eski borçlarını kapattı, lüks mal aldılar. Yatırım yapan yok. Aksi halde teçhizat yatırımları düşmezdi. Bu demektir ki devlet vergi mükellefinin vergisi ile başkaları lüks harcama yapsın diye riske giriyor.
Bu yolda iki risk var :
Bir … Vergiye karşı tepki artar… Vergi kayıp ve kaçağı artar.
İki … Bazı kredilerde vergi mükellefinin zarara ortak yapılması, aynı mükellefin kara da ortak olma talebini de doğurabilir.