Ali Babacan ve Mehmet Şimşek ekonomiden sorumlu bakanlardı ve gerek dış gerek iç piyasalara güven veriyorlardı.
Erdoğan, "Enflasyonun nedeni Merkez Bankasının yüksek faizdir" diyor ve merkez bankası başkanlarını eleştiriyordu ama Babacan da Şimşek de ısrarla o dönemin başkanlarını koruyor, uyguladıkları ekonomik kararlara destek veriyorlardı.
Merkez Bankasının para politikasını uyumlu yönetmeleri iç ve dış piyasaya güven veriyordu.
Ekonomik veriler istikrarlı şekilde sürüyordu ta ki damat Berat Albayrak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ekonominin tek patronu yapılıncaya kadar.
Ekonomik kriz damat döneminde patladı.
Sorumlusu elbette damat olmadı, olamazdı.
Sorumluluk Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'ya yıkıldı ve KHK'ya dayanan KHK ile Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevinden azledildi.
Erdoğan uçakta gazetecilere, "Çetinkaya piyasalara güven vermedi" diyor.
Ahmet Hakan başta tek bir yandaş gazeteci şu soruyu soramıyor ki ben sorayım
Damat Berat Albayrak verdi mi?
Bana sorarsanız Türk ekonomisinin asıl sorunu Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'a ekonomiyi kayıtsız şartsız teslim etmesidir.
Sorumun yanıtını ben vereyim.
Damat Albayrak iç ve dış piyasalara güven vermemektedir.
Erdoğan "piyasalara güven" vermek istiyorsa damadını ekonomi yönetiminden almalıdır…
Erdoğan'ın ekonomiye bakış açısını merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal Sonsöz Gazetesi'ndeki köşe yazısında şöyle değerlendirdi:
"Sayın Cumhurbaşkanı, 'faizleri indir dedik indirmedi, bu sebeple görevden alındı' diye açıkça ifade etti.
Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanın düşüncesi yüksek faiz sonucu yüksek enflasyon olduğudur. Bu yaklaşımı ben, Keynesian, Friedman hatta Adam Smith gibi dünyaca ünlü iktisatçıların kitaplarında görmedim, okumadım. Hatta hiç bir ekonomistten de duymadım."
Ahmet Özal, ABD North Carolina State Üniversitesi'ni bitirdi. Mezuniyetinin arından mastır yaptığı bölümün de etkisiyle New York American Express Bankası'nda, Uluslararası Bankacılık yaptı. Londra, Frankfurt, Zürih ve İstanbul'da bu görevine devam etti.
Uluslararası Para Fonu'nda (IMF) üç yıl görev yaptı.
Ekonomist Ahmet Özal'ın cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomi anlayışına katılmaması önemlidir.
ESKİ BAŞKAN NE DİYOR?
AKP döneminde 5 yıl Merkez Bankası başkanlığı yapan Durmuş Yılmaz bugün İYİ Partili Milletvekili olarak Erdoğan hükümetinin Merkez Bankası yedek akçesi kullanmasına şöyle tepki gösterdi:
"Ekonomiye yardım yapılmak isteniliyorsa, bu düzenlemenin yapılmasını ancak bankanın yedek akçe biriktirmeyip, Hazineye alınmamasını, silinmesini, likiditenin piyasaya çıkmaması gerekir…
Bu para sizi kısa vadede cennete koyacak, arkası cehennem bilin. Çözümden ziyade problem üretecek, bu para ülkeye zarar verecek, iyilik yapmayacak."
Merkez Bankası'nın A.Ş olduğunu, ihtiyat akçesini Genel Kurul kararıyla dağıttığına dikkati çeken CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi de, "Siz teklifle el konulur diyorsunuz, bunun adı zorbalıktır. Bu Anayasa Mahkemesinden yarın döner" dedi.
Değerli okurlarım,
Görüldüğü gibi muhalefet görevini yapıyor, hataları yanlışları uyarıyor ama dinleyen kim?
Bu arada size bir televizyon klasiğinin yayın hayatına döndüğünün de müjdesini vereyim.
Efsane Ceviz Kabuğu sunucunun farklı profili ile ekrana dönüyor…
Hulki Cevizoğlu psikoloji ve sosyoloji doktoralarına başladı ve sosyoloji doktorasını tamamladı.
Bu akşam saat 21.00'de Tele1 TV'de Doktor Hulki Cevizoğlu sürpriz bir konuğu ile televizyon klasiği olan efsane Ceviz Kabuğu yayınına başlıyor.
47 kitap yazan Dr. Hulki Cevizoğlu'nun kitaplarının toplam satışı bir milyonu geçti ve çok önemli bir rekora da imza attı.
Dr. Cevizoğlu, 26 yıldır aralıksız ısrarla yayınladığı Popüler Bilim Dergisi'ni yayınlıyor.
38 yıllık gazeteci, 25 yıllık televizyon yayıncısı Dr. Hulki Cevizoğlu, çeşitli kurum ve kuruluşlardan 100'den fazla ödüle layık görüldü.
YENİÇAĞ yazarı Dr. Cevizoğlu'na başarılar dilemiyorum çünkü başarılı olacağına inanıyorum.
Hayırlı olsun…
