Piyasa kumar masası oldu!..
Mayıs 2023 itibariyle finansal yatırım araçlarının, enflasyonun etkisi giderildikten sonra oluşan aylık ve yıllık reel getiri oranları açıklandı. Mayıs ayında en yüksek reel getiriyi altın, son bir yılda ise en yüksek reel getiriyi BİST 100 endeksi sağladı.
Mayıs ayında en yüksek reel kaybı BİST 100, yıllık olarak en yüksek reel kaybı ise mevduat faizi getirdi.
Mevduata bir yıl önce 100 lira yatıranlar ortalama yüzde 16,02 faiz aldı. Parasının nominal değeri 116 ,02 liraya çıktı. Ama Mayıs ayı TÜFE oranı yüzde 39,59 olunca mevduatta reel olarak yüzde 16,89 oranında reel kayıp oluştu. Başka bir ifade ile bir yıl önce mevduata 100 lira yatıranların bu 100 lirası satın alma gücü olarak 83,11 liraya geriledi.
Aslında son 20 yılda hiçbir zaman Merkez Bankası tek görevi olarak TL’yi koruyamadı. 2006 yılına kadar kapalı 2006 yılından sonra açık enflasyon hedeflemesine gitti, ancak hiçbir yıl enflasyon hedefi tutmadı.
Eski Hazine ve Maliye bakanı ve MB liralaşma stratejisi diye bir slogan oluşturdu ve fakat altında kaldılar. Bundan sonra da faiz oranları reel seviyeye çıkarılmazsa, TL’den kaçış devam eder ve kısa vadeli sermaye de gelmez.
Dolar tutanlar; Mayıs ayında yüzde 2,19 oranında reel getiri sağladılar ve fakat son bir yılda yüzde 9,99 oranında reel kayıp yaşadılar. Ancak şimdi bu yıllık kaybı kazanca çevirdiler. Çünkü Mayıs ayında ortalama 19,46 lira olan dolar kuru, 9 Haziran Cuma günü 23,50’ye çıktı. Yani son bir ayda dolar kuru yüzde 20,76 oranında arttı.
Bu artışın bir nedeni; Seçim öncesi kur korumalı mevduata dolar bazında yüzde 30 gibi fahiş prim verilmesiydi. Seçim bitti, primde bitti. Dolara talep arttı.
Diğer bir nedeni, faiz artışında geç kalınmış olmasıdır. Seçim sonrasında MB para kurulunu olağanüstü toplayıp , faizleri artırmalıydı.
Cuma günü itibariyle; dolar ve eurodan oluşan döviz sepetine karşı TL yüzde 51 oranında daha düşük değerde idi.
Dolar kurunun on günde yüzde 20 artması aslında yüksek devalüasyondur. Ama dalgalı kur olduğu için devalüasyon etkisi ve maliyeti tüm ekonomiye dağılıyor. Daha yüksek oranda TÜFE’ ye yansıyor. İhracatı artırıcı etki de yapmıyor. Çünkü ihracat malı üretiminde de ithal girdi payı yüksek, yüzde 80’e kadar çıkıyor.
Borsaya gelince; Mayıs ayında BİST 100 endeksi, aylık bazda 7,73 oranında reel kayıp getirdi ve fakat yıllık bazda yüzde 34,96 oranında reel getiri sağladı.
BİST 100 endeksi yıllar içinde aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi istikrarsız bir trend göstermiştir. Aşırı kırılgandır.
Borsa bir bakıma ekonomide otomatik istikrar sağlayıcı olmalıdır. Piyasada faiz – kur hareketlerinde dengeleme görevi görmelidir. Bizde ise manipülasyona açıktır. Bunun için küçük tasarruf sahibinin borsadan uzak durması gerekir.