Piramit...
Asgari ücretli de, emekli de, öğrenciler de selim-sefilmiş.. Fiyatlar, döviz, enflasyon almış başını gitmiş.. Adalet, güven, güvenlik, eşitlik yerlerdeymiş.. Ülkeye yatırım durmuş, olanlar da kaçıyormuş kimin umurunda?..
Erdoğan, devleti değil algıyı yönetmeye, algıyı güçlü tutmaya odaklıdır; ''Türkiye dünyanın süper gücü, Erdoğan dünya lideri, ekonomi uçuyor'' gibi algı yapılsın ve bu algıya inanan bir çoğunluk olsun yetiyor...
Onun da ekonomi yönetmekten, devlet yönetmekten anladığı bu...
En tabanda makarna-kömürden başlamak üzere, en zirveye milyarlık ihaleler verme yoluyla, kademe-kademe ulufe dağıtarak yanında tutabildiği bir piramit kurdu ve o piramidin zirvesinde oturuyor Erdoğan...
Ballı ihaleler, peşkeş gibi devirler, hibe gibi kredilerle; ekmeden devletin, milletin sırtından milyar dolarlar biçmeye alışmış kalantorlar.. Din üzerinden siyasete mürit ve oy devşiren tarikatlar.. Yalan söylemek, su içmekten kolay gelen medya ve gazeteciler.. uyumlu vakıf ve dernekler, derin ve serin yapılar ile; tabanda torpille mevki, makam, kıyak, hibe, 3-5 yerden maaş bekleyenlerden oluşan piramidin doyması kolay mı?
Erdoğan''ın iyi günlerinde dahi bütün bu piramit, ülkede geri kalanın hakkından, hatta; ülkenin geleceğinden verilerek ikame edilebiliyordu...
Erdoğan siyaseten sıkıştıkça, harcı menfaat olan, ulufesi kesildiği an dağılacak bu yapıyı yanında tutmanın maliyeti de artıyor.. Dolayısıyla; ülkenin ekonomik ve siyasi anlamda düze çıkması da imkansız hale geliyor...
Bitti mi; hayır.. Erdoğan''ın bir de ABD ve Rusya başta irili ufaklı memnun etmesi gereken dış güçler var....
ABD''de kendisi ile görüşmedi diye kızıp, Putin ile görüntü vererek kıskandırmaya çalıştığı Başkan Biden''a karşı da tavrını yeniden değiştirmiş mesela...
Son haberlere göre; F-16 modernizasyon ve alımı için ABD''ye 6 milyar dolar teklif ederek bir anlamda; Biden''a ucu yanık bir mektup yazmış...
Bizi yeni nesil savaş uçağı F-35 projesinden atanlardan, 6 milyar dolar teklif ederek, teknolojisi çöp olmak üzere olan F-16 istiyor...
Dedim ya; maalesef dışarıdakileri de memnun etmek zorunda...
Bütün gücü elinde topladığı halde sıkışmış, elindeki bunca güce rağmen sıkıştığı için de; nereye doğru, nasıl savrulacağı, bunun devlete ve millete maliyetinin ne olacağı kestirilemeyen bir Erdoğan''dan bahsediyoruz...
Muhalefet liderleri başta, ülkede düşünen, eli kalem tutanların; siyasi cinayetler dahil, bir çok kaotik senaryoya karşı endişeli olması da bu sebepten...
Seçimi kazanma adına bir çok planı olduğu tahmin edilen Erdoğan''ın, kaybetme ihtimaline karşı da bir veya bir kaç planı yok mudur?
Merkez Bankası kasasının bomboş, hatta ekside olduğunu söyleyen muhalefet, bu ekside kasanın kendisine hazırlanmış bir tuzak olabileceğinin hesabını da yapıyordur umarım...
İktidar eliyle; ordudan, yargıya devlet kadrolarında, FETÖ''den beter bir yapılanmaya gidildiğine dair endişeler de sürekli dile getiriliyor...
İktidar değişirse; yönetim, yeni nesil bir paralel yapı ile mi karşılaşacak.. Karşılaşırsa; o paralel yapıya rağmen istediği gibi yönetebilecek mi..?
Muhtemel iktidar değişikliğinde, yeni iktidarın, karşılaşabileceği paralel yapıyı bertaraf etmek için elindeki en önemli koz; Erdoğan''ın icadı KHK olacaktır... Bu durumda parlamenter sisteme geçme işi de zorlaşmayacak mı?
Öte yandan; Erdoğan kaybedeceğini anlarsa, ülkedeki kadrolarını korumak adına, son anda başka bir adım atarak; cumhurbaşkanının KHK yetkisi başta bir çok yetkisini tırpanlama yoluna gidebilir mi?
Bu durumda; KHK ile kolayca bozulanları, KHK''sız ha deyince düzeltmek ne kadar mümkün olabilir?
İşte böyle efendim; bazı sorular var ki, sorunlardan sıkıntılı.. Filmde; Hannibal''ın, uyuşturduğu kurbanına kendi beynini yedirmesi gibiyiz.. Bize hem ekonomik, hem de siyasi olarak geleceğimiz yedirildi.. ''Kâbustan uyanma''yı romantik bir dille tasvir ediyoruz ama, uyandığımızda; belli bir süre de olsa, sıkıntıları daha şiddetli hissetme gibi de bir riskimiz var...