Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

''Pınar suyu Lağım suyu''

Yazı başlığım kimler için ne anlam taşır bilmem. Lakin, tarihe tanıklık borcumuzu ödemek için bizim "Yitik kuşak" yıllarına dönmek zorundayım. Afacanlığın ötesinde; "Yaramaz çocuk" olarak dönemin "Bizim Anadolu", "Hergün", "Millet" gibi gazetelerinde müdavimi olduğum Necdet Sevinç''in "Ajan Okullar", "Sanık yazılar", "Yazarını Kurşunlatan Yazıları" satırları ile ezberlemiştim. Yazıp bıçaklanan, yazıp kurşunlanan, yazıp bombalanan Necdet Sevinç bizim kuşağımızda tıpkı "Kırım Türklerinin Lideri Cemil Kırımlıoğlu" gibi devasa bir "Yolbaşçı" idi...

***

Henüz Ortaokul yıllarında kendime örnek aldığım Sevinç ile Kuleli Askeri Lisesi yıllarında İstanbul-Cağaloğlu''ndaki "Hergün" idarehanesinde tanıştım. Kırım''lı Türklerin önderi Mustafa Cemil Kırımlıoğlu''nu fotoğrafı bile olmadığı için; sarkık bıyıklı devasa boyutlu afişlerini asmıştık nede olsa... orta mektepde Gaziantep''de "Mehter" adlı dergi çıkarıp, hemşehirlisi Dündar Taşer, Muzaffer Özdağ ve o yılların Elazığ''daki Tabur Komutanı Binbaşı Alparslan Türkeş''e PTT aracılığı ile dergi gönderen Necdet Sevinç; benim kelimenin tam anlamı ile "İdeolum"du. "Motel görüşmeleri ve milletvekilleri transferleri" esnasında "Başkaldıran tek isim"di...

***

AP''den CHP''ye transfer olan 11 milletvekilinden birkaçının MHP''ye geçme ihtimali tartışılırken dönemin efsane gazetesi "Hergün"de "Lağım suyu, Pınar suyu" başlıklı makalesi neredeyse bugünümüzü anlatır. Ağabeylerimizle birlikte biz de askeri mektep talebesi olarak yorumladık bu uyarıyı... Aile ve yakın çevremin ikazlarına rağmen bir Cumartesi, Cağaloğlu''nun ünlü yokuşunu çıkıp, Hergün Gazetesine vardım. Üniformalı olmama rağmen Necdet Sevinç''in beni kabulünden zerre kadar şüphem yoktu. Giriş kattaki görevliye görüşme talebimi ilettim. Siyah renkli klasik telefon ile arayıp "Bir asker görüşmek istiyor" dediler. Sağ olsun kabul etti. İkinci kattaki idarehaneye kadar benden bir kaç yaş büyük sarkık bıyıklı ağabey: "Burası" dedi... Omuzlarımda "memleket meselesini yükleyen idealist genç" olarak girdiğim odada, ufak tefek adamı görünce: "Birader; Necdet Sevinç Beyle görüşeceğim" dedim. Tatlı bir tebessüm ile "Buyurun kardeşim benim" cevabı ile adeta dünyam yıkıldı. Kara-kuru bir Anadolu delikanlısı karşısında, bir nevi hayal kırıklığına uğramıştım. Önce çay söyleyip, ardından sigara ikram etti... Bir türlü kelimeleri diyemiyordum...

***

"Lağım suyu Pınar Suyu" sorgulamasını hatırlattım. Hiç üşenmeden tane tane anlattı. Ziya Gökalp''den, Nihal Atsız''a ve 27 Mayıs ile beraber Türk Milliyetçiliğinin kırmızı çizgilerini hatırlatıp: "Bizim mücadelemiz kutsaldır. Muzaffer (Özdağ) Ağabeyden, Dündar Bey (Taşer)''den ben öyle öğrendim. Haram ile helal aynı olukdan akmaz. isyanım bu. Albay''ı (Türkeş''i) etkilemeye kalkışan bir güruh var. iktidara ortak olmak amaçı ile bugün taviz versek, yarık arkası kesilmez! Evet, "Pınar suyu, Lağım suyu"nu yazdım. Maksadım "Albayı eleştirmek değil, dikkatini çekmektir" dedi...

Buz gibi oldum... Ve o günden sonra "Sosyolojik sorgulama", özeleştiri kültürünün gelişimi, reklamcıların deyimi ile "Farkındalık yaratmak" için yeri ve zamanında "Doğru yazı"lar için kendime söz verdim.

Yarın: Necdet Sevinç''in 10''ncu yılında durumumuzu özetlemeye gayret edeceğim...

Yazarın Diğer Yazıları