Petrol fiyatlarının stratejisi

Son elli yıldır, gerek ulusal gerekse uluslararası ticaret ve ekonomiyi en çok etkileyen madde petrol olmuştur. Uğruna krizler ve savaşlar çıkartılan, sert rekabetin yaşandığı, gizli diplomasi ve entrikalara neden olan ve büyük paraların döndüğü bir sektör haline gelmiştir. Bu kadar önemli olan ve stratejik bir ürün mertebesine çıkartılan petrolün, çıkartılması, pazarlanması ve fiyatlandırılması emperyalist ülkeler tarafından başıboş bırakılmayacağı veya bu kararın sadece petrol çıkartan ülkelerin tekeline bırakılmayacağı muhakkaktır.

***

Petrol fiyatlarının sürekli değişmesinin nedenini, genellikle serbest piyasa ekonomisi kurallarının normal bir sonucu olarak izah edilmektedir. Ancak bazı fiyat dalgalanmalarının bununla izah edilemeyeceği durumlar ortaya çıkınca, bu fiyat dalgalanmalarının bazı güçler tarafından bir strateji çerçevesinde manipüle edildiği izlenimini yaratmaktadır. Örneğin 2003 yılında ABD'nin Irak'ı işgal etmesinden sonra Saddam'a karşı yaptığı savaşta harcadığı paraları Irak petrol kuyularının başına geçerek çıkartmıştır. Milyarlarca doları düşük fiyatlı petrolle on yılda ancak çıkartabilirdi, bu nedenle ABD petrol fiyatlarını kasıtlı olarak yükseltti ve beş yıl içinde harcadığı paraları geri aldı. 2014 ve 2015'te Rusya önce Kırım'ın ilhakı sonra da Ukrayna müdahalesi nedeniyle ABD, Rusya'yı başka türlü cezalandıramayacağını bildiğinden, bütçesinin yarıdan fazlasını petrolden elde eden Rusya'yı petrol fiyatlarını varili 115 dolardan 30-40 dolar seviyesine indirerek ağır bir ekonomik bedel ödettirmek istemiştir. Amerikalılar dört yıldan bu tarafa her yıl bir milyon varil (Bir varil 159 litredir) fazla üretim yapmışlardır. ABD üretimini iç piyasada tükettiği için bir zarara uğramamaktadır. Petrol üreten ülkeler örgütü OPEC, Suudi Arabistan'ın dayatmasıyla 2014 yılında üretim kısıtlamasını kaldırmıştır. Dünya'nın günlük petrol ihtiyacı yaklaşık 90 milyon varildir, ama her gün ihtiyaç fazlası petrol piyasaya verilmektedir. Rusya fiyatı dengelemek için üretimini kısmış ve Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer üreticilerle görüşerek üretimi kısma girişimi yapmışsa da başarılı olamamıştır.

2016 yılında uluslararası ambargosu kalkan İran da petrol piyasasına girecektir. Dolaysıyla petrol fiyatları bir müddet daha düşük kalacaktır. Dünya her yıl petrole 53 katrilyon dolar harcamaktadır. Dakikada yaklaşık 10 milyon dolar. Dünya, enerji ihtiyacının yüzde 32'sini petrolden karşılamaktadır. Şüphesiz petrol önemli stratejik bir üründür, ancak emperyalist ülkeler petrolün kendisinden fazla petrol paralarıyla ilgilenmektedir. Parayı verdiğiniz zaman petrolü bulup alabiliyorsunuz, yani bulunmayan veya az bulunan bir ürün değildir.

***

Emperyalist ülkeler petrolü aynı anda bir dış politika enstrümanı ve ekonomik bir değer olarak görüp kullanmaktadır. Petrol üreten ülkelerin petrol paralarını nerede ve ne için kullandıklarıyla ilgilenmektedirler. Örneğin petrol zengini Kaddafi, Afrika'da Batılı sömürgeci ülkelere karşı yerel halkı kışkırtmakta, İngiltere'nin de IRA örgütü başta olmak üzere Batılı ülkelerde ayrılıkçı örgütlere maddi destek verdiği bilinmektedir.

Kaddafi'nin Batılı ülkeler tarafından devrilmesinin önemli sebeplerinden birisi de bu politikasıdır. Petrol fiyatları, genel dünya ekonomisine en fazla etki yapan üründür. Ulaşım ve taşıma fiyatlarının artması akla gelen bütün ürün fiyatlarını artırmaktadır. İstikrarsız petrol fiyatları istikrarsız ekonomi demektir. Özellikle geri kalmış ve kalkınmakta olan ülkelerde fiyat artışları ve ödemeler dengesi üzerinde olumsuz etkisi ciddi sorunlar yaratmaktadır. Uluslararası ticareti, istihdamı ve yatırımları da olumsuz etkilemektedir. Son bir yıldır düşen petrol fiyatları birçok uluslararası petrol şirketini batırmış ve 250 bin kalifiye eleman işsiz kalmıştır. Geliri düşen petrol üreten ülkeler de dış alımlarını azaltarak uluslararası ticareti olumsuz etkilemiştir. Kısacası petrol en çok kullanılan enerji olduğu müddetçe, fiyatları vatandaşı ve devleti ilgilendirmeye devam edecektir.

Yazarın Diğer Yazıları