Patlamadan sonra polise giydirilen çelik yelek!..

"Suriye kökenli canlı bomba"...

Sultanahmet'i, diğer bir tarifle "İstanbul'un misafir odasını" kana buladı. Geçen sene de bu zamanlar Sultanahmet'te bir canlı bomba eylemi olmuş 1 polisimiz şehit düşmüştü. Neden Sultanahmet?.. Önemli bir soru ama önce kanlı eylemin yaşandığı günün öncesine, Pazartesi gününün akşam saatlerine döneceğim. Başta PKK olmak üzere terör örgütlerinin metropollerde büyük ses getirecek eylem hazırlıkları; istihbarat birimleri devamlı uyarıyordu... Bu sütunlarda da sık sık konu olmuştur. Pazartesi akşamı uyarı önemle tekrarlandı. Son iki aydır başta Ankara ve İstanbul olmak üzere metropollerde terör örgütlerinin "zemin yoklamaları" güvenlik birimlerince rapor ediliyordu. Maalesef; vatan topraklarımızda artık kanıksamaya (!) başladığımız alçaklıkların yenisini dün 10.20 sularında yine yaşadık...

Neye çözüm olduğu neye yaradığı bilinmeyen Ankara'daki meşhur güvenlik zirvesi vakit kaybetmeden(!) toplandı. O sırada İstanbul Emniyeti tüm birimlerine şu mesajı geçiyordu;

"Tüm birim amirleri görev alanlarımıza, görev birimlerimiz öncelikli olmak şartıyla korumakla mükellef olduğumuz hassas yerler ve halkın yoğun olduğu bölgelerde personelimiz kendi can güvenlikleri öncelikli olmak kaydıyla duyarlı hale getirip çelik yelekli ve uzun namlulu silahlarla görev yapacaklar, herhangi bir aksaklığa meydan vermeyecekler, şüpheli durum karşısında sıralı amirlere ivedi bilgi verecekler."

İş işten geçincenin halk arasına çok amiyane bir tabiri vardır da neyse!..

Türkiye'nin fotoğrafı artık terör bataklığının da ötesine geçti. Güvenlik zirvesinin ardından kameraların karşısına tespih tanesi gibi dizilen anlı şanlı idareciler izahı "Suriye üzerinden yürütülen vekalet savaşlarına" bağlayıp yine milletin aklı ile ince ince dalga geçtiler. Irak'tan, Suriye'den farkı kalmayan Türkiye'yi "stratejik derinlik" dehalarıyla ne hale getirdiklerini herkesin unuttuğunu sanıyorlar. Üzerlerindeki -en azından- idari sorumluluğu, hatırlayan da hatırlatan da yok. Ona buna suç atıyorlar. Üstüne üstlük ağlak ağlak "Türkiye'nin dostu ülkelerden" yardım dileniyorlar. Türkiye'nin dostu mu kaldı?.. PKK'lı kahpelerin yanı başında Cizre'de, Sur'da kahramanlarımıza silah sıkan keskin nişancılar, bombalama uzmanları kimler?.. Bilmiyorlar mı?.. Yenimahalle'de oturup keyif çatan, siyasi iktidar mücadelesi yapan muhteremler ne güne duruyor?..

Canlı bombalar patlasın... Onlarca insan ölsün... Sonra polise çelik yelek giydir...

Bu şerefsizleri, 5 yıldızlı otellerde ağırlayanlardan, o "vekalet savaşlarının sürdüğü" Suriye'den alıp getirip metropollerin en gelişmiş hastanelerinde tedavi ettirenlerden sonra tekrar yollayanlardan kim hesap soracak?

"Vekalet savaşlarının sürdüğü" Suriye'de Ayn-el Arap'a (Kobani) PKK/PYD kanton kursun diye peşmergeye kargo görevi yapanlar, vatan topraklarını açanlar ne olacak?..

Tüm bu olanlar, tekrar tekrar yaşadığımız acılar karşısında istifa etmeyi düşünen var mı?

MİT Müsteşarı, İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü hepsi yerli yerinde. Oh ne alâ Mualla!..

Ver yayın yasağını... Topla güvenlik zirvesini... Yalandan iki satır beylik açıklama...

Yarın devam et kaldığın yerden;

"Başkanlık sisteminin faydaları..."

Zaten, Suruç, Diyarbakır, Ankara, Sultanahmet patlamalarına, her gün gelen şehit cenazelerine de parlamenter sistem neden oldu!.. 1923'ten beri devam eden bu olaylar ancak the başkan ile sona erer!.. Roma'yı da Türkiye'deki parlamenter sistem yakmıştı!..

***

Sultanahmet patlaması ile birlikte genel fotoğrafı güvenlik uzmanı GÜSAM Başkanı Ercan Taştekin'den aldık. Taştekin, "sürpriz olmadı" dedi ve ekledi;

"Hem Türkiye içerisindeki terör örgütleri ile mücadelede hatalar, hem bölgesel terör örgütleri ile yapılan mücadeledeki hatalar hem de dış politikadaki hatalardan dolayı terör örgütlerinin ve dış güçlerin hedefi haline gelen bir ülke haline geldik. Sultanahmet'in mekânsal analizini yapacak olursak, burada taşeron olarak IŞİD kullanılmış olabilir. El Kaide'ye bağlı terör grupları kullanılmış olabilir. Terör örgütü PKK kullanılmış olabilir. Ama hedef Türkiye'nin turizmidir. Niye Sultanahmet? Çünkü, Sultanahmet, turizmde dünyada Türkiye'ye ait en tanınır yer olması ve dünya ajanslarında Sultanahmet'te bomba patlaması ile ilgili haber geçtiğinde Türk turizmi büyük bir darbe alır. Hangi örgüt olursa olsun bunu yapanların taşeron olarak kullanıldığını düşünüyorum.

Asıl büyük sorun hem hükümette hem siyasi iktidarda hem de iktidarın oluşturduğu toplumsal psikolojide artık bu tip patlamalara karşı bir toplumsal duyarsızlığın oluşması; çok büyük bir tehlike. Bunun kanıksanması çok büyük bir tehlike. Paris'te, New York'ta, Washington'da da patlamalar oluyor. Ama toplum bunu asla kanıksamıyor. Buradaki iç güvenlikle ilgili istihbarat birimlerimiz ve Millî İstihbarat teşkilatımızda, İstanbul'a bu canlı bomba gelinceye kadar bunun bilgisinin alınamaması, bunun tespit edilememesi önlenememesi... İstanbul'un göbeğinde Sultanahmet'e gelinceye kadar istihbaratın alınamaması önlememesi ve yakalanamamasının da bir zafiyet olduğunu düşünüyorum. Geçen yıl olduğu gibi özellikle Sultanahmet'in seçilmesi sadece turizm sektörüyle alakalı değil. Sultanahmet'in sembolik önemi var. Dünyada Türkiye olarak tanınan çok önde gelen yerlerden biri. Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğuna da indirilmiş büyük bir darbe."

***

Böyle gitmeyecek!..

Ne olur, son bir kere the başkanlık referandumuna bütün gücünüzle destek verin.

Yoksa, hep birlikte göreceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları